Uzak bir yoldan gelmişti kadın, uzun süredir görmediği adam oradaydı, bekliyordu. Oturdu yanına, adam bir kahve söyledi kadına, bir çayda kendine... Ne çok sevmişlerdi bir zamanlar birbirlerini, şimdiyse biraz kırık, biraz şaşkın, biraz da heyecanlıydılar. Onarabilecekler miydi o kadar yılın yarattığı tahribatı?
Adam konuştu önce, kendinden emin bir tavırla girdi cümleye.'Seni çok sevdim ben' dedi, 'Sevgim öyle büyümüştükü ki kendimi aştı. Baş edemez oldum. Bu aşkı taşıyamaz oldum. Ya kendimden vazgeçecektim, ya senden. Seni seçtim, aldım başımı gittim...'
Kadın, bunca yıl sonra ilk kez öğreniyordu terk ediliş nedenini. Adamın gözlerine bakıyordu ama orada değildi aslında. O güne, o ayrılış gününe geri dönmüştü. Adamın kendisine 'İstemiyorum artık seni. Sevmiyorum, bu ilişkiyi yürütmek istemiyorum' diye haykırışını hatırlıyordu. Sessizce ağlamıştı kadın. Birkaç söz söylemek istemiş, kelimeler boğazında düğümlenmiş ve hiçbirşey diyemeden çıkıp gitmişti o evden...
Adamın ' Ne düşünüyorsun?' sözüyle kendine geldi. Uzun bir cümleye başlayacakmış gibi derin bir nefes aldı ama konuşamadı. Sadece bakıyordu adama... Sonra topladı cesaretini ve ' Beni ne kadar yaraladığını hiç düşündün mü?' diye sordu. Adam başını öne eğdi. Evet, düşünmüştü ama kendini daha çok düşünmüştü. Bu kadar çok sevmeye ve sevilmeye alışkın değildi. Kadın devam etti, ' Senden sonra hayata tutunmam çok zor oldu. Çünkü ben seni kendimi sever gibi sevdim. Senin en sivri yanlarını kabul ettim. Senden istediğim tek şey beni sevmendi, yapamadın. Ve şimdi, bunca yıl sonra bana, sevgimi taşıyamadığın için beni terk ettiğini söylüyorsun. Ne demeliyim sana? Nasıl bir cevap vermeliyim?'
Adam cevabın bu sorularda gizli olduğunu anlamıştı. Kadının yüreğindeki yara hala kanıyordu ve o kanı durduracak ilaç adamda yoktu. Birden yine bencilce davrandığını anladı. Hayatındaki boşluğu doldurmak için istiyordu kadını, bunu fark etti. Kadını seviyordu, bundan hiç kuşkusu yoktu. Ama sevmek, bazen vazgeçmeyi gerektiriyordu. Adam ayağa kalktı, ' Bana, sana olan aşkımı kanıtlama fırsatı verdiğin için teşekkür ediyorum. Bundan sonra yokum ben. Ancak senden vazgeçersem anlayacaksın seni sevdiğimi' dedi. Adam uzaklaşırken, kadın arkasından bakıyordu ve o gözlerde sadece acı vardı...
Adam konuştu önce, kendinden emin bir tavırla girdi cümleye.'Seni çok sevdim ben' dedi, 'Sevgim öyle büyümüştükü ki kendimi aştı. Baş edemez oldum. Bu aşkı taşıyamaz oldum. Ya kendimden vazgeçecektim, ya senden. Seni seçtim, aldım başımı gittim...'
Kadın, bunca yıl sonra ilk kez öğreniyordu terk ediliş nedenini. Adamın gözlerine bakıyordu ama orada değildi aslında. O güne, o ayrılış gününe geri dönmüştü. Adamın kendisine 'İstemiyorum artık seni. Sevmiyorum, bu ilişkiyi yürütmek istemiyorum' diye haykırışını hatırlıyordu. Sessizce ağlamıştı kadın. Birkaç söz söylemek istemiş, kelimeler boğazında düğümlenmiş ve hiçbirşey diyemeden çıkıp gitmişti o evden...
Adamın ' Ne düşünüyorsun?' sözüyle kendine geldi. Uzun bir cümleye başlayacakmış gibi derin bir nefes aldı ama konuşamadı. Sadece bakıyordu adama... Sonra topladı cesaretini ve ' Beni ne kadar yaraladığını hiç düşündün mü?' diye sordu. Adam başını öne eğdi. Evet, düşünmüştü ama kendini daha çok düşünmüştü. Bu kadar çok sevmeye ve sevilmeye alışkın değildi. Kadın devam etti, ' Senden sonra hayata tutunmam çok zor oldu. Çünkü ben seni kendimi sever gibi sevdim. Senin en sivri yanlarını kabul ettim. Senden istediğim tek şey beni sevmendi, yapamadın. Ve şimdi, bunca yıl sonra bana, sevgimi taşıyamadığın için beni terk ettiğini söylüyorsun. Ne demeliyim sana? Nasıl bir cevap vermeliyim?'
Adam cevabın bu sorularda gizli olduğunu anlamıştı. Kadının yüreğindeki yara hala kanıyordu ve o kanı durduracak ilaç adamda yoktu. Birden yine bencilce davrandığını anladı. Hayatındaki boşluğu doldurmak için istiyordu kadını, bunu fark etti. Kadını seviyordu, bundan hiç kuşkusu yoktu. Ama sevmek, bazen vazgeçmeyi gerektiriyordu. Adam ayağa kalktı, ' Bana, sana olan aşkımı kanıtlama fırsatı verdiğin için teşekkür ediyorum. Bundan sonra yokum ben. Ancak senden vazgeçersem anlayacaksın seni sevdiğimi' dedi. Adam uzaklaşırken, kadın arkasından bakıyordu ve o gözlerde sadece acı vardı...