Sevmektir bazen gitmek
arkana bakmadan,koşarcasına çatarcasına kaşlarını önündeki aynaya yollara çare yoktur
birkez düşersin peşine arkandan ağlayan çoktur
seversen bir kere ellerin çatlamıştır soğuktan
farkına bile varmazsın buram buram susadığından
dedim ya sevmektir bazen gitmek
adım adımkurallarına göre yaşarcasına çare yoktur bundan sonra
gömersin anılarını bir nefeste içine
açmaz olur umut çiçekleri bağırırsında duyuramazsın çığlığını
son tren istasyonunda son yolculara sevmektir bazen gitmek
uğultusu kulaklarındadır kimine göre beklemektir
bir şans var diye yollarda
kimine göre ölmektir yokluğunda...
Nefesi bile farklı almaktır, karşı koymak zamana...
her günün mavisine birbir renkli umutlarla uyanmak,
yaşatmaktır içindeki çocuğu...
her dinlediğin şarkıyı ona armağan etmek,
dakikalarını bir bir ona kurban etmektir sevmek...
Gülerken, konuşurken, dalarken bile uzaklara yüzündeki hafif tebessümde onu düşünmektir, o derece güzeldir, çok kutsal...
Hayat'a dair bütün senaryoları değiştirip, başrolüne koymaktır onu yeni hikayelerinde, kahramanın yapmaktır onu ve bütün "mutlu son" ları ona armağan etmektir sevmek. Kayan her yıldızda "onlu" dilekler tutmaktır,
gece nöbetleridir sevmek ve uykusuz sabahlardır.
son sigara kadar tatlıdır hem, ilk oyuncak kadar değerli... öyle birşeydir ki sevmek, anlamadan gelen, gitmesini istemediğin bir misafirdir...
bir gurbet olur sevmek ne kadar yanında da olsan onun bir türlü dindiremediğin özlemini... bir zaman boşluğu ve paradokslarının sonudur...
O kadar çok anlam yüklersin ki sevmeye bi bakarsın hayatın yapmışsın... Beladır aslında sevmek. Alır götürür seni kendi dünyasına!
Özlemezsin kendi dünyanı, bir kalemde siliverirsin ve içten içe korkarsın tekrar kopmaktan bu çukulata tadında dünyadan...
En olmadık yerde onu karşında bulmaktır.
Ummadığın anda elinin sıcaklığını hissetmektir onun...
Soğukta titrerken sıcaklığıyla içini ısıtmasıdır...
Hayattır sevmek, hayatın ta kendisidir
arkana bakmadan,koşarcasına çatarcasına kaşlarını önündeki aynaya yollara çare yoktur
birkez düşersin peşine arkandan ağlayan çoktur
seversen bir kere ellerin çatlamıştır soğuktan
farkına bile varmazsın buram buram susadığından
dedim ya sevmektir bazen gitmek
adım adımkurallarına göre yaşarcasına çare yoktur bundan sonra
gömersin anılarını bir nefeste içine
açmaz olur umut çiçekleri bağırırsında duyuramazsın çığlığını
son tren istasyonunda son yolculara sevmektir bazen gitmek
uğultusu kulaklarındadır kimine göre beklemektir
bir şans var diye yollarda
kimine göre ölmektir yokluğunda...
Nefesi bile farklı almaktır, karşı koymak zamana...
her günün mavisine birbir renkli umutlarla uyanmak,
yaşatmaktır içindeki çocuğu...
her dinlediğin şarkıyı ona armağan etmek,
dakikalarını bir bir ona kurban etmektir sevmek...
Gülerken, konuşurken, dalarken bile uzaklara yüzündeki hafif tebessümde onu düşünmektir, o derece güzeldir, çok kutsal...
Hayat'a dair bütün senaryoları değiştirip, başrolüne koymaktır onu yeni hikayelerinde, kahramanın yapmaktır onu ve bütün "mutlu son" ları ona armağan etmektir sevmek. Kayan her yıldızda "onlu" dilekler tutmaktır,
gece nöbetleridir sevmek ve uykusuz sabahlardır.
son sigara kadar tatlıdır hem, ilk oyuncak kadar değerli... öyle birşeydir ki sevmek, anlamadan gelen, gitmesini istemediğin bir misafirdir...
bir gurbet olur sevmek ne kadar yanında da olsan onun bir türlü dindiremediğin özlemini... bir zaman boşluğu ve paradokslarının sonudur...
O kadar çok anlam yüklersin ki sevmeye bi bakarsın hayatın yapmışsın... Beladır aslında sevmek. Alır götürür seni kendi dünyasına!
Özlemezsin kendi dünyanı, bir kalemde siliverirsin ve içten içe korkarsın tekrar kopmaktan bu çukulata tadında dünyadan...
En olmadık yerde onu karşında bulmaktır.
Ummadığın anda elinin sıcaklığını hissetmektir onun...
Soğukta titrerken sıcaklığıyla içini ısıtmasıdır...
Hayattır sevmek, hayatın ta kendisidir