[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Orhan Pamuk - Benim Adım Kırmızı Romanının Özeti
Kitabın Adı:BENİM ADIM KIRMIZI
Kitabın Yazarı: Orhan PAMUK
Kitabın Yazılma Yılı:1998
Kitabın Yayınevi: İletişim Yayınları
Kitabın Basım Yılı: 2008
Sayfa Sayısı:472
Kitabın Konusu: 1590’lı yıllarda padişahın emriyle bir kitap yazılmaktadır.Bu kitabın hazrlanırken yaşanan entrikalar ve o tarihteki osmanlı kültürü ve nakış sanatının incelikleri
Kitabın Özeti:
1591 senesi, kış ayları, İstanbul. İki erkek çocuğu annesi güzeller güzeli Şeküre’nin kocası dört yıldır savaştan dönmemiştir. Çocukluk aşkı, yeğeni Kara ise aşkını açıkladığı için evden kovulmuş ve ancak on iki sene sonra İstanbul’a dönebilmiştir. Döner dönmez de hala çok sevdiği Şeküre ile evlenmenin yollarını arar.
Babası ve iki çocuğu ile birlikte kalan Şeküre’nin gönlü hem Kara’da hem de kocasının kardeşi Hasan’dadır. Şeküre’nin babası yani Kara’nın eniştesi Padişahın emri ile gizli bir kitap yaptırmaktadır. Kitabın gizli Avrupai usuller kullanarak resmetmekten gelir. Enişte Efendi Osmanlı sarayının ünlü nakkaşları Kelebek, Zeytin ve Leyleği kitabın nakışlarını yapmaları için görevlendirir. Tezhibi de Zarif efendi yapmaktadır. Koyu bir taassup içinde olan Erzurumlu Hoca Efendi ve taraftarları ise geleneklere ve dine aykırı bir şeyler çevrildiğini anlamıştır ve Zarif Efendi de bu düşüncededir. Her gece kahveye toplanan nakkaşlar ve hattatlar bir meddahın resimlerle anlattığı sivri dilli ve Erzurumlu Hoca karşıtı hikayelerle eğlenirler. Zarif Efendinin işlerine köstek olacağını anlayan nakkaşlardan biri Zarif Efendiyi öldürür. Romanın geriye kalan kısmı katilin bulunmaya çalışması, nakışta üslup ve imzanın yeri, doğru ve batının yeri üzerine kahramanların düşünceleri ile örülüdür. Böylece kitap bir çok eğlenceliği bir arada barındırmaktadır aslında…
Eski resim sanatının incelikleri ve düşünce yapısı ile ilgili türlü hikayeler ve bilgiler, eski; İstanbul’un dar sokaklarında gezintiler, bohçacı kadınlar, incili yastıklar, fıstık yeşili feraceler, kırmızı yelekler kuru kayısılı pilavlar, hoşaflar, tarhana çorbaları… Tabii bunun yanında kelle uçurmalar, gözlerine iğneler batıranlar ve daha türlü kan kokulu sahneler de mevcut. Katilin kimliğini bulmaya çalışmak bile kitabın sonuna kadar yeterince oyalayıcı. Osmanlı tarihi ve eski resim sanatı ile fazla ilginiz yoksa bazı bölümleri fazla uzatılmış ve tekrar edici bulabilirsiniz. Bunu da romanın kusuru sayalım. 470 sayfalık ince ince kurgulanmış bu romanın son sayfasını çevirip de kapağını kapattığınızda gül ve küf kokularıyla kaldırmadan önce gülümsediğinizi fark edeceksiniz.
Kitabın Anafikri: Hayatta karşılaşılabilecek her türlü iyi veya kötü şartlar karşısında dahi yaşama ümidi ve sevinci kaybedilmemelidir.
Kitabın Yorumu: Kitapta
Kitap, konu olarak her ne kadar çok eski devirlerde geçse de anlatım ve okuyucuya veriliş şekli olarak modern bir kurguya sahip. İnsan psikolojisinin her dönemde her şekilde aynı içgüdülerle hareket ettiğini olayların akışı sırasında en olmadık yerde sıkılmadan anlatabilecek örneklerle yazmasını iyi beceriyor. Bu bakımdan da roman kahramanlarının konuşmaları sırasında olay harici gibi görünen küçük ayrıntılar daha da bir önem kazanıyor. Bence oldukça güzel bir kitap, okumanızı öneririm.
Konu İle Alakalı Başlıklar: benim adım kırmızı, benim adım kırmızı geniş özeti, benim adım kırmızı kitabının özeti, benim adım kırmızı özetini oku, benim adım kırmızı romanının tahlili, orhan pamuk, orhan pamuk kitaplarının özetl
Orhan Pamuk - Benim Adım Kırmızı Romanının Özeti
Kitabın Adı:BENİM ADIM KIRMIZI
Kitabın Yazarı: Orhan PAMUK
Kitabın Yazılma Yılı:1998
Kitabın Yayınevi: İletişim Yayınları
Kitabın Basım Yılı: 2008
Sayfa Sayısı:472
Kitabın Konusu: 1590’lı yıllarda padişahın emriyle bir kitap yazılmaktadır.Bu kitabın hazrlanırken yaşanan entrikalar ve o tarihteki osmanlı kültürü ve nakış sanatının incelikleri
Kitabın Özeti:
1591 senesi, kış ayları, İstanbul. İki erkek çocuğu annesi güzeller güzeli Şeküre’nin kocası dört yıldır savaştan dönmemiştir. Çocukluk aşkı, yeğeni Kara ise aşkını açıkladığı için evden kovulmuş ve ancak on iki sene sonra İstanbul’a dönebilmiştir. Döner dönmez de hala çok sevdiği Şeküre ile evlenmenin yollarını arar.
Babası ve iki çocuğu ile birlikte kalan Şeküre’nin gönlü hem Kara’da hem de kocasının kardeşi Hasan’dadır. Şeküre’nin babası yani Kara’nın eniştesi Padişahın emri ile gizli bir kitap yaptırmaktadır. Kitabın gizli Avrupai usuller kullanarak resmetmekten gelir. Enişte Efendi Osmanlı sarayının ünlü nakkaşları Kelebek, Zeytin ve Leyleği kitabın nakışlarını yapmaları için görevlendirir. Tezhibi de Zarif efendi yapmaktadır. Koyu bir taassup içinde olan Erzurumlu Hoca Efendi ve taraftarları ise geleneklere ve dine aykırı bir şeyler çevrildiğini anlamıştır ve Zarif Efendi de bu düşüncededir. Her gece kahveye toplanan nakkaşlar ve hattatlar bir meddahın resimlerle anlattığı sivri dilli ve Erzurumlu Hoca karşıtı hikayelerle eğlenirler. Zarif Efendinin işlerine köstek olacağını anlayan nakkaşlardan biri Zarif Efendiyi öldürür. Romanın geriye kalan kısmı katilin bulunmaya çalışması, nakışta üslup ve imzanın yeri, doğru ve batının yeri üzerine kahramanların düşünceleri ile örülüdür. Böylece kitap bir çok eğlenceliği bir arada barındırmaktadır aslında…
Eski resim sanatının incelikleri ve düşünce yapısı ile ilgili türlü hikayeler ve bilgiler, eski; İstanbul’un dar sokaklarında gezintiler, bohçacı kadınlar, incili yastıklar, fıstık yeşili feraceler, kırmızı yelekler kuru kayısılı pilavlar, hoşaflar, tarhana çorbaları… Tabii bunun yanında kelle uçurmalar, gözlerine iğneler batıranlar ve daha türlü kan kokulu sahneler de mevcut. Katilin kimliğini bulmaya çalışmak bile kitabın sonuna kadar yeterince oyalayıcı. Osmanlı tarihi ve eski resim sanatı ile fazla ilginiz yoksa bazı bölümleri fazla uzatılmış ve tekrar edici bulabilirsiniz. Bunu da romanın kusuru sayalım. 470 sayfalık ince ince kurgulanmış bu romanın son sayfasını çevirip de kapağını kapattığınızda gül ve küf kokularıyla kaldırmadan önce gülümsediğinizi fark edeceksiniz.
Kitabın Anafikri: Hayatta karşılaşılabilecek her türlü iyi veya kötü şartlar karşısında dahi yaşama ümidi ve sevinci kaybedilmemelidir.
Kitabın Yorumu: Kitapta
Kitap, konu olarak her ne kadar çok eski devirlerde geçse de anlatım ve okuyucuya veriliş şekli olarak modern bir kurguya sahip. İnsan psikolojisinin her dönemde her şekilde aynı içgüdülerle hareket ettiğini olayların akışı sırasında en olmadık yerde sıkılmadan anlatabilecek örneklerle yazmasını iyi beceriyor. Bu bakımdan da roman kahramanlarının konuşmaları sırasında olay harici gibi görünen küçük ayrıntılar daha da bir önem kazanıyor. Bence oldukça güzel bir kitap, okumanızı öneririm.
Konu İle Alakalı Başlıklar: benim adım kırmızı, benim adım kırmızı geniş özeti, benim adım kırmızı kitabının özeti, benim adım kırmızı özetini oku, benim adım kırmızı romanının tahlili, orhan pamuk, orhan pamuk kitaplarının özetl