Son yıllarda gençler arasında kullanımı yaygınlaşan düşük bel pantolonlara "uzun süreli kullanımı zararlıdır" uyarısı konulması istendi.
Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Giyim Endüstrisi ve Moda Tasarımı Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şule Çivitci, yaptığı açıklamada, insanlar üzerinde modanın psikolojik etkisinin birçok araştırmada ortaya konulduğunu belirterek, modanın insanları etkileyen bir akım yaratmasının kitlelerin benzer giyinmesini beraberinde getirdiğini bildirdi.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Son yıllarda kullanımı artan düşük bel pantolonların estetik ve sağlık açısından zararlarının görüldüğünü, düşük bel modasının etkisi altında kalan kuşakların risk taşıdığının söylenebileceğini kaydeden Çivitci, şunları söyledi: "Bel bölgesindeki kalınlaşmanın estetik anlamda rahatsızlıklara sebep olduğu aynı zamanda sağlığı da olumsuz anlamda etkilediği bilinmektedir. Dolayısıyla insanları etkileyecek moda akımlarını yaratırken modacıların insanların hem psikolojik sağlığını hem de bedensel sağlıklarını göz önünde bulundurmaları bir toplumsal sorumluktur. Amerika’nın bazı eyaletlerinde düşük bel pantolonlar ahlaki açıdan değerlendirilerek yasaklanmıştır. Hem toplumun ahlaki yapısına zarar veren hem de insan sağlığını olumsuz etkileyen düşük bel modasının artık yerini başka modellere bırakması modacıların ve işletme sahiplerinin göz ardı etmemesi gereken bir durumdur. Düşük bel modası devam etse bile üreticilerin, düşük bel giysilerin uzun süreli kullanım zararları konusunda giysilere bilgi etiketleri koymaları tüketiciler açısından faydalı olabilir."
Çivitci, vücut estetiğinin bozulmasına neden olacak tek tip model ve giysiler tercih etmenin sağlık açısından sakıncalı olduğunu belirterek, tüketicilere giysilerini çeşitlendirmelerini, zaman zaman vücudu toparlayıcı, bel bölgesini kavrayan giysiler tercih etmelerini veya medikal bel korsesi kullanmalarını önerdi.
300 GENÇ KIZ ARASINDA YAPILAN ARAŞTIRMA
Doç. Dr. Çivitci, Kırıkkale Üniversitesi Keskin Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Fatma Bulat ile yaptıkları çalışmada, düşük bel pantolon kullanımının vücut şeklini bozduğunu belirlediklerini söyledi.
Bel bölgesinde meydana gelen yağlanma ile düşük bel pantolon kullanma arasında bir ilişki olup olmadığını ortaya çıkarmak için Kırıkkale’de 6 ay ve daha fazla süreyle çoğunlukla düşük bel pantolon giyen 16-24 yaşlarındaki 300 genç kızdan beden ölçülerini aldıklarını bildiren Çivitci, kızlardan toplam 2100 beden ölçüsünün istatistiksel sonuçlarını daha önceki antropometrik araştırma sonuçlarıyla karşılaştırdıklarını kaydetti.
Daha önce yapılan çalışmalar ile bulgularını karşılaştırdıkları zaman bütün boy, beden çevresi, kalça çevresi ölçülerinin benzerlik gösterdiği ancak bel çevresi ölçüsünde yıllara göre artış olduğu gördüklerini bildiren Çivitci, "16-24 yaş arasında bulunan genç kızların bel çevresi ölçülerinin diğer araştırmalardaki bel çevresi ölçülerinden daha geniş olduğunu belirledik. Bu genişliğin yıllara göre arttığını, bu artışın düşük bel modasından önceki araştırmalar ve araştırmamız arasındaki ölçümlerde daha belirgin olduğunu saptadık" dedi.
-GİYSİLERİN YARATTIĞI BASKI-
Pantolonlarda düşük bel modasının uzun zamandır geçerliliğini korumasının, bu tür pantolonları kullananların bel çevrelerinde farklılıklara yol açtığı ifade eden Çivitci, bu farklılıkların giysilerin yarattığı baskıyla yakından ilgili olduğunu vurguladı.
Karın bölgesinin altında kalan pantolonların göbeği ve yan bölgelerdeki yağ gruplarını açıkta bıraktığı ve aşağıda oluşan basınç yan yağ dokularının gelişigüzel şekil almasına katkıda bulunduğuna dikkati çeken Çivitci, şunları söyledi:
"Genel anlamda aşırı yağlanmanın sebepleri düzensiz beslenme, fazla yeme, yaşlılık, az hareketli bir yaşam şeklinde sıralanmaktadır. Bizim üzerinde durduğumuz konu ise ince belli insanların tarihe karışmasının nedenleridir. Bel bölgesindeki yağlanma tek başına giyinme alışkanlıkları ile doğru orantılı olmasa da bel bölgesini kapatan giysinin oluşturduğu baskı bu bölgelerde korse etkisi yaratarak yağlanmanın gelişigüzel olmasını engellemektedir."
Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Giyim Endüstrisi ve Moda Tasarımı Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şule Çivitci, yaptığı açıklamada, insanlar üzerinde modanın psikolojik etkisinin birçok araştırmada ortaya konulduğunu belirterek, modanın insanları etkileyen bir akım yaratmasının kitlelerin benzer giyinmesini beraberinde getirdiğini bildirdi.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Son yıllarda kullanımı artan düşük bel pantolonların estetik ve sağlık açısından zararlarının görüldüğünü, düşük bel modasının etkisi altında kalan kuşakların risk taşıdığının söylenebileceğini kaydeden Çivitci, şunları söyledi: "Bel bölgesindeki kalınlaşmanın estetik anlamda rahatsızlıklara sebep olduğu aynı zamanda sağlığı da olumsuz anlamda etkilediği bilinmektedir. Dolayısıyla insanları etkileyecek moda akımlarını yaratırken modacıların insanların hem psikolojik sağlığını hem de bedensel sağlıklarını göz önünde bulundurmaları bir toplumsal sorumluktur. Amerika’nın bazı eyaletlerinde düşük bel pantolonlar ahlaki açıdan değerlendirilerek yasaklanmıştır. Hem toplumun ahlaki yapısına zarar veren hem de insan sağlığını olumsuz etkileyen düşük bel modasının artık yerini başka modellere bırakması modacıların ve işletme sahiplerinin göz ardı etmemesi gereken bir durumdur. Düşük bel modası devam etse bile üreticilerin, düşük bel giysilerin uzun süreli kullanım zararları konusunda giysilere bilgi etiketleri koymaları tüketiciler açısından faydalı olabilir."
Çivitci, vücut estetiğinin bozulmasına neden olacak tek tip model ve giysiler tercih etmenin sağlık açısından sakıncalı olduğunu belirterek, tüketicilere giysilerini çeşitlendirmelerini, zaman zaman vücudu toparlayıcı, bel bölgesini kavrayan giysiler tercih etmelerini veya medikal bel korsesi kullanmalarını önerdi.
300 GENÇ KIZ ARASINDA YAPILAN ARAŞTIRMA
Doç. Dr. Çivitci, Kırıkkale Üniversitesi Keskin Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Fatma Bulat ile yaptıkları çalışmada, düşük bel pantolon kullanımının vücut şeklini bozduğunu belirlediklerini söyledi.
Bel bölgesinde meydana gelen yağlanma ile düşük bel pantolon kullanma arasında bir ilişki olup olmadığını ortaya çıkarmak için Kırıkkale’de 6 ay ve daha fazla süreyle çoğunlukla düşük bel pantolon giyen 16-24 yaşlarındaki 300 genç kızdan beden ölçülerini aldıklarını bildiren Çivitci, kızlardan toplam 2100 beden ölçüsünün istatistiksel sonuçlarını daha önceki antropometrik araştırma sonuçlarıyla karşılaştırdıklarını kaydetti.
Daha önce yapılan çalışmalar ile bulgularını karşılaştırdıkları zaman bütün boy, beden çevresi, kalça çevresi ölçülerinin benzerlik gösterdiği ancak bel çevresi ölçüsünde yıllara göre artış olduğu gördüklerini bildiren Çivitci, "16-24 yaş arasında bulunan genç kızların bel çevresi ölçülerinin diğer araştırmalardaki bel çevresi ölçülerinden daha geniş olduğunu belirledik. Bu genişliğin yıllara göre arttığını, bu artışın düşük bel modasından önceki araştırmalar ve araştırmamız arasındaki ölçümlerde daha belirgin olduğunu saptadık" dedi.
-GİYSİLERİN YARATTIĞI BASKI-
Pantolonlarda düşük bel modasının uzun zamandır geçerliliğini korumasının, bu tür pantolonları kullananların bel çevrelerinde farklılıklara yol açtığı ifade eden Çivitci, bu farklılıkların giysilerin yarattığı baskıyla yakından ilgili olduğunu vurguladı.
Karın bölgesinin altında kalan pantolonların göbeği ve yan bölgelerdeki yağ gruplarını açıkta bıraktığı ve aşağıda oluşan basınç yan yağ dokularının gelişigüzel şekil almasına katkıda bulunduğuna dikkati çeken Çivitci, şunları söyledi:
"Genel anlamda aşırı yağlanmanın sebepleri düzensiz beslenme, fazla yeme, yaşlılık, az hareketli bir yaşam şeklinde sıralanmaktadır. Bizim üzerinde durduğumuz konu ise ince belli insanların tarihe karışmasının nedenleridir. Bel bölgesindeki yağlanma tek başına giyinme alışkanlıkları ile doğru orantılı olmasa da bel bölgesini kapatan giysinin oluşturduğu baskı bu bölgelerde korse etkisi yaratarak yağlanmanın gelişigüzel olmasını engellemektedir."