Yaşlıca, bir hanıma bir türlü teşhis konulamıyor. Kadıncağız yirmi sekiz gündür Üniversite hastanesinde yatmakta ve hiç bir sonuç yok. Belki dikkatinizi çekmiştir, üniversite hastahanelerinde garip bir hiyerarşi vardır. Prof. başta, arkasında Doçlar, sonrasında başasistanlar ve bir iki parlak öğrenci üçgen düzende Vizitlere nerdeyse uçarak giderler. Yine böyle bir gün ve tüm kadro hastanın başında. Prof sorar:
- Radyolojik tetkikler ? Hemen filmler ışıklı panoya yerleştirilir. Sert ve kararlı bir ses:
- EKG ? Derhal hocanın önüne serilir,
- Eforlusu ? O da hemen açılır hocanın önüne.
- Laboratuvar tetkikleri? Her şey önceden hazırlanmıştır.
- Elektroansefalografi ?
- Buyrun hocam.
- Emar ? Dışarıda çektirilmiş(!) emar da konulur büyük patronun önüne.
- Sintigrafi?
- Anjiyo?... derken Büyük şef sorar :
- Sken oldu mu ? Kadından gelen cılız bir ses :
- Bi onu yapmadılar !
- Radyolojik tetkikler ? Hemen filmler ışıklı panoya yerleştirilir. Sert ve kararlı bir ses:
- EKG ? Derhal hocanın önüne serilir,
- Eforlusu ? O da hemen açılır hocanın önüne.
- Laboratuvar tetkikleri? Her şey önceden hazırlanmıştır.
- Elektroansefalografi ?
- Buyrun hocam.
- Emar ? Dışarıda çektirilmiş(!) emar da konulur büyük patronun önüne.
- Sintigrafi?
- Anjiyo?... derken Büyük şef sorar :
- Sken oldu mu ? Kadından gelen cılız bir ses :
- Bi onu yapmadılar !