[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Röportaj için buluştuğumuz Avrupa Müzik
ofisinin yan bahçesinde ilkokul öğrencileri basket maçı yapıyor...
İsmail YK'nin içeride olduğunu görünce çılgına dönen öğrenciler, camın
önünde çığlık çığlığa İsmail YK'yı çağırıyor. İsmail YK'nın cama çıkıp
el sallamasıyla tatmin olmayan öğrencilerin öğretmenleri haber
gönderiyor: Öğretmenleri İsmail YK'nın tekrar cama çıkmasını rica
ediyor, zira öğrenciler başka türlü yaptıkları maça dönmüyor. İsmail YK
tekrar cama çıkıyor, çığlıklar yine başlıyor. Çığlık seslerinden
içeridekiler birbirini duyamıyor. Camdan uzanarak yan bahçedeki
öğrencilerle sohbet eden şarkıcı, isminin tezahuratları arasında içeri
dönüyor. Kalbini tutarak nefes nefese kalan kız öğrencileri görüyorum
.Ü İletişim Fak. Dekanı Prof. Dr. Suat Gezgin
Gün içindeki kızgınlıklar ve öfkeler doğru zamanda ve yerde, doğru
şekilde ifade edilmez. Ancak müzik ya da sanatın diğer dallarıyla
yansıtılır. Popüler müzikte sözler insanların düşünüp söyleyemediği
duygu ve düşüncelerini yansıtır. Burada şarkıcı hem fiziğiyle hem
gurbetçi kimliğiyle kendi çizgisini ortaya koymuş, şarkı sözleriyle
belki farkında olmadan yakınlık hissi ve özdeşleşme yaratmış. Onun
şarkıları gizli bir deşarj unsuru. Gençlerin bunu eğlencenin ötesine
taşımadan kullanmalarında sakınca yok ama sözler kalıcıdır, yok olmaz.
O yüzden iletişimin her türünde güzel sözleri tercih etmeliyiz.
Prof. Dr. Arif Verimli
Bir zamanların arabesk fırtınası gibi... Bunun bu kadar çok
beğenilmesinin ardında sadece insanların kendilerini ifade edebilecek
müzik ve sözü orada buluması var. 400 kelimeyle yaşayan toplumda
normal. Şarkıcının tarzı arabesk kültürü yansıtan bir karışıklığı
yansıtıyor.
Doç. Dr. Özkan Pektaş
Gençlerin çok orijinal olmayı istedikleri, bazı durumları protesto
etmek istedikleri dönemde onları buradan yakalamış. Gençleri yakalamayı
başarmış biri, onlara yakın duruyor ve onlar adına her şeyi yeniyor,
basit anlatıyor... Onların sesi olmayı başarmış. Bir anlamda takdir de
edilmelidir.
Röportaj için buluştuğumuz Avrupa Müzik
ofisinin yan bahçesinde ilkokul öğrencileri basket maçı yapıyor...
İsmail YK'nin içeride olduğunu görünce çılgına dönen öğrenciler, camın
önünde çığlık çığlığa İsmail YK'yı çağırıyor. İsmail YK'nın cama çıkıp
el sallamasıyla tatmin olmayan öğrencilerin öğretmenleri haber
gönderiyor: Öğretmenleri İsmail YK'nın tekrar cama çıkmasını rica
ediyor, zira öğrenciler başka türlü yaptıkları maça dönmüyor. İsmail YK
tekrar cama çıkıyor, çığlıklar yine başlıyor. Çığlık seslerinden
içeridekiler birbirini duyamıyor. Camdan uzanarak yan bahçedeki
öğrencilerle sohbet eden şarkıcı, isminin tezahuratları arasında içeri
dönüyor. Kalbini tutarak nefes nefese kalan kız öğrencileri görüyorum
.Ü İletişim Fak. Dekanı Prof. Dr. Suat Gezgin
Gün içindeki kızgınlıklar ve öfkeler doğru zamanda ve yerde, doğru
şekilde ifade edilmez. Ancak müzik ya da sanatın diğer dallarıyla
yansıtılır. Popüler müzikte sözler insanların düşünüp söyleyemediği
duygu ve düşüncelerini yansıtır. Burada şarkıcı hem fiziğiyle hem
gurbetçi kimliğiyle kendi çizgisini ortaya koymuş, şarkı sözleriyle
belki farkında olmadan yakınlık hissi ve özdeşleşme yaratmış. Onun
şarkıları gizli bir deşarj unsuru. Gençlerin bunu eğlencenin ötesine
taşımadan kullanmalarında sakınca yok ama sözler kalıcıdır, yok olmaz.
O yüzden iletişimin her türünde güzel sözleri tercih etmeliyiz.
Prof. Dr. Arif Verimli
Bir zamanların arabesk fırtınası gibi... Bunun bu kadar çok
beğenilmesinin ardında sadece insanların kendilerini ifade edebilecek
müzik ve sözü orada buluması var. 400 kelimeyle yaşayan toplumda
normal. Şarkıcının tarzı arabesk kültürü yansıtan bir karışıklığı
yansıtıyor.
Doç. Dr. Özkan Pektaş
Gençlerin çok orijinal olmayı istedikleri, bazı durumları protesto
etmek istedikleri dönemde onları buradan yakalamış. Gençleri yakalamayı
başarmış biri, onlara yakın duruyor ve onlar adına her şeyi yeniyor,
basit anlatıyor... Onların sesi olmayı başarmış. Bir anlamda takdir de
edilmelidir.