Neyi anlatmalıyım bilmiyorum senin hakkında
Hakkını yememek lazım mesela güzelliğinin
Ömrünü bir güle feda etmiş bir yalan kokulu aşk var ortada
Sözlerinmi taşıyordu topraktan öteye
Yoksa gözlerinmi konuşmamak için çabalıyordu bir yağmurda
Adın kulağa hoş geliyordu,sensizlik akşamlarında bir ses işte
Sessizlikmi boğuyordu yaşanılası kalmamış bir şehirde
Herhangi bir caddede bir gece yürürken elini tutmak mesela
Kimseler görmesin diye gizlice el tutuşmalar vardı akşamlarda
Gizlice ama sımsıkıya tutuşulmuş iki çift el vardı
Hatıralarım bana seni anlatamıyor bir türlü
Benden bekliyorlar hep hatıralarıma seni anlatmamı
Neyi anlatmalıyım sen söyle bana senin hakkında
Gidişini mi mesela .
Yangınlar çoğalıyor işte seni görmeden geçen bu yıllarda
Adın bir türküye konu olabiliyor mesela
O türküden nefret edebiliyorum hiç olmadığı bir yerde
Karşılıksız aşklar da varmış
Karşılıksız çek gibi işte
Verdiğin bütün çeklerin karşılığı yoktu
Şimdi bu bana olan borcunu hangi çek kapatabilecek
Yada biliyormusun aşk acısını hangi bankaya bozdurabilirim
Ya da boşver güzelim aşkın acısını taşımadıkça yüreklerde,
İnsan ne kendini görebiliyor bir aynada
Ne de bir ayna tenezzül edip bir insanı gösterebiliyor
Kafam her şeye bozuk bu aralar
Bir masada viski bardağıyla çözülmüyor ki her şey
Çözebildiğim yada bildiğim sadece alkol oranı bir viskinin
Adını bile unutuyorum bazen
Düşünüyorum neydi adın sen kimdin
İşte bu kadar çabuk severse bir insan unutuyor her şeyi
Yüzün hariç kim olduğunu,ne olduğunu,adını,soyadını unutuyor insan umarsızca
Yıllara çare yok,çarenin ise yıllara bir faydası yok
Onların birbirilerine çareleri yokken benim çaremi aramak ise saçmalık kalıyor ortada
Biliyorum bu ülkede saçmalayana para veriyorlar
Gerçekleri anlatanlara değil
Ama ben sana önce gerçekleri anlatıp sonra saçmaladım
Hiçbirinde de umudum yok muydu acaba
Düzenlediğin bir aşk oyunumuydu
Yoksa bir aşk mı oyun düzenlemişti sevenler arasında
Bilmiyorum güzelim bilmiyorum artık hiçbirşeyi
Bomboş televizyona bakıp gülüp,ağlıyorum işte
Ölümü düşünüyorum ne zaman gelecek diye bana
Sakin bir gölün kıyısında aşka dair mektuplar yazıyorum
Hiçbir zaman varolmayan bir adrese postalıyorum
Kimsenin eline geçmeyecek biliyorum
Yıllarca bir postane köşesinde tozlu raflarda kalıcak
Adımı anan da olmayacak ya zaten
Sevgini hangi eller saracak merak ediyorum
Yada bir aşk olayına adın karışacak mı
Basındanmı takip edeceğim seni yoksa bir tesadüf eseri düğününde mi karşılaşıcaz
Tükendimmi ben yoksa bu geçiçi bir hastalıkmı
Ama yıllar geçti be güzelim hangi hastalık yıllara dayanabilirki
Düşünüyorum da seni sevmek aptallıkmıydı
Yoksa akıllı bir adamın yapacağı ilk işmiydi
Aşk yeniden yeşerebilirmiydi yorgun bir toprak kokusunda
Yoksa sana bir masal gibimi geliyordu her şey
Her yağmur yağdığında topraktan neler yeşerdiğini bir bilebilseydin
Sırf bu yüzden severdin belki de beni
Ama artık çok geç bir limanda durup yolcu almak için
Okyanusun ortasında yolcuyu nerden bulur bir gemi zaten
Geriyede dönemem artık uzakların da uzağındayım
Şikayetim varsa arkada bıraktıklarıma sadece sanadır güzelim şikayetim
Bu kadar güzel olma sebebini hiçbir erkeğe açıklamamandan dolayıdır güzelim
Bu sırra Muaffak olmayı isterdim her bir aşk kokusunda
Hayat yeniliyor işte her şeyi seni,beni,ve diğerlerini
Yenilenmek güzeldir değişmek gibidir
Ve her değişim bir başka başlangıca gebedir
Artık söylenecek söz yazılacak şiir kalmadı herhalde sana dair
Kafam eser belki tekrar yazarım adına bir şiir daha
Ama adına şiir yazacak benden başka çıkarmı bilmiyorum ki güzelim
Hapsolunmuş tutkuları kaçırmamayı bilmek gerekir bir sevdada
Ya da bir sevdaya hapsolunarak yaşamayı bilmek lazım
Mesela içimde sana dair yetiştirdiğim güller vardı
Belki dalında güzeldi bir gülün ömrü sen olmayınca karanlıklarda
Ellerin düşecek korkusuyla bir boşluğa tutunuyordum,ömrünü bir gülle donattığımda
Lügatımda olmayan bir aşkla bir müebbet hapsi bitirecek kadar seviyordum seni
Dedim ya aşk sadece bir kişiyle yaşanmıyordu hiçbir şehirde
İçinden geçeni söylemek mi lazımdı yoksa susmakmı bir yalancı akşam sefasında
Denizi görmeyeli yıllar oldu,bilmiyorum mavimi hala
Elimde kalan ne varsa kaybettim ben aslında umarsızca
Madem ki gelmişiz güzelim artık bu duruma
Ne denizin maviliği bastırabilir,ne de kaybettiklerim bir acıyı
Derme çatma bir aşkı taşıyordum omuzlarımda
Dayanamadı işte yıkıldı anlamsız bir fırtına esnasında
Ya fırtına çok şiddetliydi,ya da ben kuramadım bir aşkı kafamda
Kaldı ki kafamın içinden çıkmayan sen
Üstüne üstlük heryerden çıkar oldun her durumda her zamanda
Ve bir zaman kavramı kayboluyordu avuçlarımda
Giderayak bir hayatı yaşayamıyordum aslında
Çocukluk dediğin neydi ki güzelim
Çocuk yüreğimle sevdiysem,sonra büyüdüysek suç benimiydi
Bir çift yağmura bedel yüreğimle ıslanıyordum gözlerinin bakışlarında
Neyi anlatmalıyım ki senin hakkında bu kadar şey anlattıktan sonra
Galiba hala bir çift yağmura bedel ıslanıyorum
Güneşin doğuşuyla beraber uyanan bir şehrin aşk acıları sokağında,,,,,
Hakkını yememek lazım mesela güzelliğinin
Ömrünü bir güle feda etmiş bir yalan kokulu aşk var ortada
Sözlerinmi taşıyordu topraktan öteye
Yoksa gözlerinmi konuşmamak için çabalıyordu bir yağmurda
Adın kulağa hoş geliyordu,sensizlik akşamlarında bir ses işte
Sessizlikmi boğuyordu yaşanılası kalmamış bir şehirde
Herhangi bir caddede bir gece yürürken elini tutmak mesela
Kimseler görmesin diye gizlice el tutuşmalar vardı akşamlarda
Gizlice ama sımsıkıya tutuşulmuş iki çift el vardı
Hatıralarım bana seni anlatamıyor bir türlü
Benden bekliyorlar hep hatıralarıma seni anlatmamı
Neyi anlatmalıyım sen söyle bana senin hakkında
Gidişini mi mesela .
Yangınlar çoğalıyor işte seni görmeden geçen bu yıllarda
Adın bir türküye konu olabiliyor mesela
O türküden nefret edebiliyorum hiç olmadığı bir yerde
Karşılıksız aşklar da varmış
Karşılıksız çek gibi işte
Verdiğin bütün çeklerin karşılığı yoktu
Şimdi bu bana olan borcunu hangi çek kapatabilecek
Yada biliyormusun aşk acısını hangi bankaya bozdurabilirim
Ya da boşver güzelim aşkın acısını taşımadıkça yüreklerde,
İnsan ne kendini görebiliyor bir aynada
Ne de bir ayna tenezzül edip bir insanı gösterebiliyor
Kafam her şeye bozuk bu aralar
Bir masada viski bardağıyla çözülmüyor ki her şey
Çözebildiğim yada bildiğim sadece alkol oranı bir viskinin
Adını bile unutuyorum bazen
Düşünüyorum neydi adın sen kimdin
İşte bu kadar çabuk severse bir insan unutuyor her şeyi
Yüzün hariç kim olduğunu,ne olduğunu,adını,soyadını unutuyor insan umarsızca
Yıllara çare yok,çarenin ise yıllara bir faydası yok
Onların birbirilerine çareleri yokken benim çaremi aramak ise saçmalık kalıyor ortada
Biliyorum bu ülkede saçmalayana para veriyorlar
Gerçekleri anlatanlara değil
Ama ben sana önce gerçekleri anlatıp sonra saçmaladım
Hiçbirinde de umudum yok muydu acaba
Düzenlediğin bir aşk oyunumuydu
Yoksa bir aşk mı oyun düzenlemişti sevenler arasında
Bilmiyorum güzelim bilmiyorum artık hiçbirşeyi
Bomboş televizyona bakıp gülüp,ağlıyorum işte
Ölümü düşünüyorum ne zaman gelecek diye bana
Sakin bir gölün kıyısında aşka dair mektuplar yazıyorum
Hiçbir zaman varolmayan bir adrese postalıyorum
Kimsenin eline geçmeyecek biliyorum
Yıllarca bir postane köşesinde tozlu raflarda kalıcak
Adımı anan da olmayacak ya zaten
Sevgini hangi eller saracak merak ediyorum
Yada bir aşk olayına adın karışacak mı
Basındanmı takip edeceğim seni yoksa bir tesadüf eseri düğününde mi karşılaşıcaz
Tükendimmi ben yoksa bu geçiçi bir hastalıkmı
Ama yıllar geçti be güzelim hangi hastalık yıllara dayanabilirki
Düşünüyorum da seni sevmek aptallıkmıydı
Yoksa akıllı bir adamın yapacağı ilk işmiydi
Aşk yeniden yeşerebilirmiydi yorgun bir toprak kokusunda
Yoksa sana bir masal gibimi geliyordu her şey
Her yağmur yağdığında topraktan neler yeşerdiğini bir bilebilseydin
Sırf bu yüzden severdin belki de beni
Ama artık çok geç bir limanda durup yolcu almak için
Okyanusun ortasında yolcuyu nerden bulur bir gemi zaten
Geriyede dönemem artık uzakların da uzağındayım
Şikayetim varsa arkada bıraktıklarıma sadece sanadır güzelim şikayetim
Bu kadar güzel olma sebebini hiçbir erkeğe açıklamamandan dolayıdır güzelim
Bu sırra Muaffak olmayı isterdim her bir aşk kokusunda
Hayat yeniliyor işte her şeyi seni,beni,ve diğerlerini
Yenilenmek güzeldir değişmek gibidir
Ve her değişim bir başka başlangıca gebedir
Artık söylenecek söz yazılacak şiir kalmadı herhalde sana dair
Kafam eser belki tekrar yazarım adına bir şiir daha
Ama adına şiir yazacak benden başka çıkarmı bilmiyorum ki güzelim
Hapsolunmuş tutkuları kaçırmamayı bilmek gerekir bir sevdada
Ya da bir sevdaya hapsolunarak yaşamayı bilmek lazım
Mesela içimde sana dair yetiştirdiğim güller vardı
Belki dalında güzeldi bir gülün ömrü sen olmayınca karanlıklarda
Ellerin düşecek korkusuyla bir boşluğa tutunuyordum,ömrünü bir gülle donattığımda
Lügatımda olmayan bir aşkla bir müebbet hapsi bitirecek kadar seviyordum seni
Dedim ya aşk sadece bir kişiyle yaşanmıyordu hiçbir şehirde
İçinden geçeni söylemek mi lazımdı yoksa susmakmı bir yalancı akşam sefasında
Denizi görmeyeli yıllar oldu,bilmiyorum mavimi hala
Elimde kalan ne varsa kaybettim ben aslında umarsızca
Madem ki gelmişiz güzelim artık bu duruma
Ne denizin maviliği bastırabilir,ne de kaybettiklerim bir acıyı
Derme çatma bir aşkı taşıyordum omuzlarımda
Dayanamadı işte yıkıldı anlamsız bir fırtına esnasında
Ya fırtına çok şiddetliydi,ya da ben kuramadım bir aşkı kafamda
Kaldı ki kafamın içinden çıkmayan sen
Üstüne üstlük heryerden çıkar oldun her durumda her zamanda
Ve bir zaman kavramı kayboluyordu avuçlarımda
Giderayak bir hayatı yaşayamıyordum aslında
Çocukluk dediğin neydi ki güzelim
Çocuk yüreğimle sevdiysem,sonra büyüdüysek suç benimiydi
Bir çift yağmura bedel yüreğimle ıslanıyordum gözlerinin bakışlarında
Neyi anlatmalıyım ki senin hakkında bu kadar şey anlattıktan sonra
Galiba hala bir çift yağmura bedel ıslanıyorum
Güneşin doğuşuyla beraber uyanan bir şehrin aşk acıları sokağında,,,,,