Ebu Hureyre R.A. anlatıyor: Efendimiz A.S. şöyle buyurdu: "
Şüphesiz ki Allah'ın kullar içinde öyleleri vardır ki, peygamber değildirler
ancak peygamberler ve şehitler onları kıskanır." Sahabe-i Kiram: "Ya
Rasulallah onlar kimlerdir? Umulur ki biz de onları sevenlerden oluruz."
dediler. Efendimiz cevaben buyurdular: "Onlar dünyada iken herhangi bir
akrabalık veya nesep bağı olmaksızın Allah yolunda birbirlerini seven
kimselerdir. Onların yüzleri nurdan, oturdukları yüksek yerler nurdandır.
Onlar, insanların korktukları zamanlarda korkmayacaklar, insanların
üzüldükleri zamanlarda üzülmeyeceklerdir." (Tebaranî)
Ebu'd-Derda R.A.'dan bir başka rivayette ise Sahabe-i Kiramdan biri,"onları
bize anlat ki tanıyalım" dedi. Efendimiz A.S. buyurdu: "Onlar değişik
kabilelerden, değişik yurtlardan oldukları halde Allah'ı anmak, konuşmak,
zikretmek üzere toplanan, birbirlerini Allah için seven kimselerdir."
(Tebaranî)
Şüphesiz ki Allah'ın kullar içinde öyleleri vardır ki, peygamber değildirler
ancak peygamberler ve şehitler onları kıskanır." Sahabe-i Kiram: "Ya
Rasulallah onlar kimlerdir? Umulur ki biz de onları sevenlerden oluruz."
dediler. Efendimiz cevaben buyurdular: "Onlar dünyada iken herhangi bir
akrabalık veya nesep bağı olmaksızın Allah yolunda birbirlerini seven
kimselerdir. Onların yüzleri nurdan, oturdukları yüksek yerler nurdandır.
Onlar, insanların korktukları zamanlarda korkmayacaklar, insanların
üzüldükleri zamanlarda üzülmeyeceklerdir." (Tebaranî)
Ebu'd-Derda R.A.'dan bir başka rivayette ise Sahabe-i Kiramdan biri,"onları
bize anlat ki tanıyalım" dedi. Efendimiz A.S. buyurdu: "Onlar değişik
kabilelerden, değişik yurtlardan oldukları halde Allah'ı anmak, konuşmak,
zikretmek üzere toplanan, birbirlerini Allah için seven kimselerdir."
(Tebaranî)