Gülmek,insanoglunun umumiyetle huzurunu,sürurunu ve bedii duygularini disa yansitan bir hususiyettir.Kisinin icap ettigi hallerde gülmesi,tabii ve müsbet bir davranistir.Tabii olmayan ise,gerektigi zaman gülmemek veya asirilik göstererk gülmeyi kontrol edememektir.Dolayisiyla yerinde ve kararinda gülmek,adab açisindan önem arz eder.
Bu hususta dengeyi yakalamak için Resulullah (sas)'in tatbikatina bakmak gerekir.Hz.Aise (ra) diyor ki: 'Allah Resülunun(sas) küçük dili görünecek sekilde kahkahayla güldügünü hiç görmedim. O ekseriyetle tebessüm ederdi.'
Cerir bin Abdullah (ra) anlatiyor:
'Fahri Kainat Efendimiz(sas),müslüman oldugum günden beri beni huzuruna girmekten alikoymaz ve her gördügünde gülümserdi.'
Abdullah bin Haris (ra) ise;
'Resulullah (sas)'dan daha çok tebessüm eden bir kims görmedim.'demistir.
Gülme adabi hususnda,Efendimiz(sas)'in sünnetinden,mütebessim bir çehreye sahip olmamiz gerektigi anlasilmaktadir.Bunun yaninda güzel bir davranis ya da söz karsisinda gülmenin tabii olacagi da asikardir.Ancak katila katila gülmek,gülmeyi meslek edinerek,bunun için saatlerce program yapmak gibi asiri tavirlar uygun degildir.Zira asiri gülmek,sakaciligin,nüktedanligin veya güleryüzlü olmanin degil,Allah(cc)'tan gafil olmanin bir neticesidir.Nitekim Fahri Kainat Efendimiz(sas):
'Çokça gülmeyiniz ! Gülmenin asirisi kalbi öldürür. (Tirmizi,Zühd,2) buyurmak suretiyle bu gerçege dikkat çekmistir.Hatta Efendimiz(sas):
'Eger sizler,benim bildiklerimi bilseydiniz;az güler,çok aglardiniz ! hadisiyle de,ahireti kurtarma endisesiyle aglamanin,gülmeye tercih edilmesi gerektigine vurgu yapilmaktadir.
Bu hususta dengeyi yakalamak için Resulullah (sas)'in tatbikatina bakmak gerekir.Hz.Aise (ra) diyor ki: 'Allah Resülunun(sas) küçük dili görünecek sekilde kahkahayla güldügünü hiç görmedim. O ekseriyetle tebessüm ederdi.'
Cerir bin Abdullah (ra) anlatiyor:
'Fahri Kainat Efendimiz(sas),müslüman oldugum günden beri beni huzuruna girmekten alikoymaz ve her gördügünde gülümserdi.'
Abdullah bin Haris (ra) ise;
'Resulullah (sas)'dan daha çok tebessüm eden bir kims görmedim.'demistir.
Gülme adabi hususnda,Efendimiz(sas)'in sünnetinden,mütebessim bir çehreye sahip olmamiz gerektigi anlasilmaktadir.Bunun yaninda güzel bir davranis ya da söz karsisinda gülmenin tabii olacagi da asikardir.Ancak katila katila gülmek,gülmeyi meslek edinerek,bunun için saatlerce program yapmak gibi asiri tavirlar uygun degildir.Zira asiri gülmek,sakaciligin,nüktedanligin veya güleryüzlü olmanin degil,Allah(cc)'tan gafil olmanin bir neticesidir.Nitekim Fahri Kainat Efendimiz(sas):
'Çokça gülmeyiniz ! Gülmenin asirisi kalbi öldürür. (Tirmizi,Zühd,2) buyurmak suretiyle bu gerçege dikkat çekmistir.Hatta Efendimiz(sas):
'Eger sizler,benim bildiklerimi bilseydiniz;az güler,çok aglardiniz ! hadisiyle de,ahireti kurtarma endisesiyle aglamanin,gülmeye tercih edilmesi gerektigine vurgu yapilmaktadir.