Allah,bütün nimetlerin sahibi;Kur'an,nimetler üstü bir nimet...Ekmek de,nimetlerin başı,anası esası...
Bu zamana kadar Kur'an kimseyi çarpmamış,kimseyisaptırmamış,onu hakkıyla okuyan hiçbir insanı da yoldan çıkarmamış.Hem neden çarpsın,niçin çarpsın?
Bir yanlışın bu kadar yer tutması,bir hatanın bu kadar kabul görmesi,bir kötü sözün bu kadar söylenip durması hiç de hayra alamet değildir.Olsa olsa,bir cehalet,bir bilgisizlik,dilinden dökülen sözün nereye vardığını hesap etmeden söylenmiş olmasıdır.
Kur'an ne yapar?Bir defa Kur'an insanı çarpmaz,çarpıkları düzeltir,çarpılmışları yola getirir,çarpmaları azaltır;insanı insan yapar.Düzgün ve dürüst insan yetiştirir.
İnsanı Kur'an çarpmaz ,şeytan çarpar,cin çarpar...Öyle bir çarparlar ki,neredeyse düzelmesi kabul değildir.Birde bakarsınız çarpık çarpık yürüyor.Çarpıldığının bile farkında değil zavallı...
Gelin görün ki,adamcağız yemin edeceği zaman,inandırıcılığınıispat etmek için,kendini kabullendirmek niyetiyle yemin ifadesi olarak böyle"çarpık"bir sözü yemin olarak kullanır durur.
Ne var ki,bu yanlış ve hatalı söz nesilden nesile taşınır,babadan oğula geçer,şehir şehir dolaşır ve sonunda dilden gezinir.
Ama artık buna dur demek lazım.Böyle yanlışları geçiş/geçit vermemek lazım.Bu tür sözleri"yasak sözler"arasına almak lazım.Yoksa hayatımıza hayat katan ,iman ve hidayet kaynağımız olan,dünyada rehberimiz,mahşerde şefaatçimiz olan Kur'an'a sahipliğimiz,Allah korusun,tartışmalı hale gelir.Kur'an kendini bize tanıtırken der ki:
"Bu Kur'an yolun en doğrusuna iletir."(İsra,17:9)
"Biz Kur'an'dan mü'minlere şifa ve rahmet olan şeyi indiriyoruz"(İsra,17:82)
Şayet yemin etmemiz gerekiyorsa,yemine gerek duyuyorsak,yemin sayılan güzel ifadeler vardır."Kur'an çarpsın"yerine"Kur'an hakkı içiné diyebiliriz."Kur'an'a el basarım"diyebiliriz.Bu sözlerle hem doğru dürüst yemin etmiş oluruz,hem de Kur'an'a yakışan saygıyı göstermiş oluruz.
Bu zamana kadar Kur'an kimseyi çarpmamış,kimseyisaptırmamış,onu hakkıyla okuyan hiçbir insanı da yoldan çıkarmamış.Hem neden çarpsın,niçin çarpsın?
Bir yanlışın bu kadar yer tutması,bir hatanın bu kadar kabul görmesi,bir kötü sözün bu kadar söylenip durması hiç de hayra alamet değildir.Olsa olsa,bir cehalet,bir bilgisizlik,dilinden dökülen sözün nereye vardığını hesap etmeden söylenmiş olmasıdır.
Kur'an ne yapar?Bir defa Kur'an insanı çarpmaz,çarpıkları düzeltir,çarpılmışları yola getirir,çarpmaları azaltır;insanı insan yapar.Düzgün ve dürüst insan yetiştirir.
İnsanı Kur'an çarpmaz ,şeytan çarpar,cin çarpar...Öyle bir çarparlar ki,neredeyse düzelmesi kabul değildir.Birde bakarsınız çarpık çarpık yürüyor.Çarpıldığının bile farkında değil zavallı...
Gelin görün ki,adamcağız yemin edeceği zaman,inandırıcılığınıispat etmek için,kendini kabullendirmek niyetiyle yemin ifadesi olarak böyle"çarpık"bir sözü yemin olarak kullanır durur.
Ne var ki,bu yanlış ve hatalı söz nesilden nesile taşınır,babadan oğula geçer,şehir şehir dolaşır ve sonunda dilden gezinir.
Ama artık buna dur demek lazım.Böyle yanlışları geçiş/geçit vermemek lazım.Bu tür sözleri"yasak sözler"arasına almak lazım.Yoksa hayatımıza hayat katan ,iman ve hidayet kaynağımız olan,dünyada rehberimiz,mahşerde şefaatçimiz olan Kur'an'a sahipliğimiz,Allah korusun,tartışmalı hale gelir.Kur'an kendini bize tanıtırken der ki:
"Bu Kur'an yolun en doğrusuna iletir."(İsra,17:9)
"Biz Kur'an'dan mü'minlere şifa ve rahmet olan şeyi indiriyoruz"(İsra,17:82)
Şayet yemin etmemiz gerekiyorsa,yemine gerek duyuyorsak,yemin sayılan güzel ifadeler vardır."Kur'an çarpsın"yerine"Kur'an hakkı içiné diyebiliriz."Kur'an'a el basarım"diyebiliriz.Bu sözlerle hem doğru dürüst yemin etmiş oluruz,hem de Kur'an'a yakışan saygıyı göstermiş oluruz.