Sual: Kan dahil, insanın hiçbir parçası verilmez deniyor. Zaruret olunca da mı verilmez?
CEVAP
Muteber din kitaplarındaki ifadeler şöyledir:
Zaruret olunca haramlar mubah hâle gelir. (Redd-ül muhtar)
Zaruretsiz insanın bir parçasını kullanmak haramdır. Kullanması haram olan şeyi ilaç olarak yemek ve içmek de caiz değildir. (Dürr-ül-muhtar)
Dürr-ül muhtar kitabını şerh eden İbni Abidin hazretleri burasını şöyle açıklıyor:
Haram olan şeyi, tahir [temiz] olsun, necis [pis] olsun, ilaç olarak kullanmak haramdır; ama, hastalığa iyi geleceği bilinirse, ondan başka ilaç da yoksa, kullanmak caizdir. (Redd-ül muhtar)
Müslüman ve uzman doktor, şifa vereceğini ve bu hastalığın başka ilacı olmadığını söyleyince, idrar, şarap veya kan içmek, leş yemek caiz olur. (Nihaye, Haniyye, Tehzib)
İnsanın her organı gibi sütünü de içmek haramdır. Müslüman, uzman doktor, kadın sütünün muhakkak iyi edeceğini ve başka ilacı olmadığını söylerse, [kan nakli yaptırmak] kadın sütü içmek ve satın almak caiz olur. (Fethul-kadir)
Cenazenin saçları dökülürse, kefeni içine konur. Çünkü, insanın her parçası muhteremdir. Diri insandan düşen ve kesilen tırnakları, saçları ve dişleri de defnetmek sünnettir. Ölmeyecek kadar leş veya domuz yenir, kan veya şarap içilir. Yiyip, içmeyip ölen Cehenneme gider. (Redd-ül muhtar)
İnsanın parçaları muhterem olduğu için ondan faydalanmak caiz değildir. Domuz ve insan kemiğiyle tedavi olmak mekruhtur; çünkü bundan faydalanmak haramdır. Kübrada da böyledir. (Fetava-i Hindiyye) [Zaruretsiz böyle yapmak caiz değildir. Ama yukarıda din kitapları da bildirdiği gibi zaruretle yapılırsa caiz olur.]
Bir organı kurtarmak, hayatı kurtarmak gibi zaruridir. Diri insanın organını, etini yemek, bir kadının sütünü içmek caiz değildir. Kanını nakletmek ise caizdir. (Mecmua-tül muallim)
Tıp ilmini öğrenmek ve tedavi yapmak, farzı kifayedir. Yeni ölen birinin kalbini ve başka organlarını diri insana takmak caizdir. Bu iş ölüye hakaret olmaz. Zaruret olunca, bir çok yasaklar mubah olmaktadır. Ölünün de bir yerini kesmek haramdır. İnsana ölünce de kıymet vermek, saygı göstermek vaciptir. Fakat, zaruret olunca, bu haramlık kalkar. Müslüman uzman doktorlar bir hastanın ölümden kurtulması için, kan, diriden veya ölüden organ naklinden başka çare olmadığını bildirdikleri zaman, buna uyulur, din ayrılığı gözetilmez. İslam dini, sıhhati korumayı ve bedenin selametini emretmektedir. Hastaya kan vermek, insani vazifedir. Çünkü, hayatı korumak, bazen kan verilmesine bağlı olmaktadır. Kan vermek, süt kardeşliğe sebep olmaz, nikahı da bozmaz. (Hedy-ül-İslami)
Ölüm tehlikesi varsa ve başka çare de yoksa, kan vermek caiz olur. (S. Ebediyye)
İnsanın parçalarını kullanmak ve satmak haramdır. Zaruret olunca caiz olur. (İslam Ahlakı)
Hanbeli’de, ihtilaf varsa da, kadın sütünü ve faydalanılan her şeyi satmak caizdir. Şafii’de de böyledir. Köle satıldığı gibi diğer organlar da satılır. Kopuk uzvu satmak haramdır; çünkü faydalanılmaz. [Buradan kopuk uzuvdan faydalanılırsa caiz olacağı pek açıktır.] Hanefi ve Maliki’de ise, zaruretsiz kadın sütü de, diğer organlar da satılmaz. Zaruret olunca caiz olur. (El Mugni)
CEVAP
Muteber din kitaplarındaki ifadeler şöyledir:
Zaruret olunca haramlar mubah hâle gelir. (Redd-ül muhtar)
Zaruretsiz insanın bir parçasını kullanmak haramdır. Kullanması haram olan şeyi ilaç olarak yemek ve içmek de caiz değildir. (Dürr-ül-muhtar)
Dürr-ül muhtar kitabını şerh eden İbni Abidin hazretleri burasını şöyle açıklıyor:
Haram olan şeyi, tahir [temiz] olsun, necis [pis] olsun, ilaç olarak kullanmak haramdır; ama, hastalığa iyi geleceği bilinirse, ondan başka ilaç da yoksa, kullanmak caizdir. (Redd-ül muhtar)
Müslüman ve uzman doktor, şifa vereceğini ve bu hastalığın başka ilacı olmadığını söyleyince, idrar, şarap veya kan içmek, leş yemek caiz olur. (Nihaye, Haniyye, Tehzib)
İnsanın her organı gibi sütünü de içmek haramdır. Müslüman, uzman doktor, kadın sütünün muhakkak iyi edeceğini ve başka ilacı olmadığını söylerse, [kan nakli yaptırmak] kadın sütü içmek ve satın almak caiz olur. (Fethul-kadir)
Cenazenin saçları dökülürse, kefeni içine konur. Çünkü, insanın her parçası muhteremdir. Diri insandan düşen ve kesilen tırnakları, saçları ve dişleri de defnetmek sünnettir. Ölmeyecek kadar leş veya domuz yenir, kan veya şarap içilir. Yiyip, içmeyip ölen Cehenneme gider. (Redd-ül muhtar)
İnsanın parçaları muhterem olduğu için ondan faydalanmak caiz değildir. Domuz ve insan kemiğiyle tedavi olmak mekruhtur; çünkü bundan faydalanmak haramdır. Kübrada da böyledir. (Fetava-i Hindiyye) [Zaruretsiz böyle yapmak caiz değildir. Ama yukarıda din kitapları da bildirdiği gibi zaruretle yapılırsa caiz olur.]
Bir organı kurtarmak, hayatı kurtarmak gibi zaruridir. Diri insanın organını, etini yemek, bir kadının sütünü içmek caiz değildir. Kanını nakletmek ise caizdir. (Mecmua-tül muallim)
Tıp ilmini öğrenmek ve tedavi yapmak, farzı kifayedir. Yeni ölen birinin kalbini ve başka organlarını diri insana takmak caizdir. Bu iş ölüye hakaret olmaz. Zaruret olunca, bir çok yasaklar mubah olmaktadır. Ölünün de bir yerini kesmek haramdır. İnsana ölünce de kıymet vermek, saygı göstermek vaciptir. Fakat, zaruret olunca, bu haramlık kalkar. Müslüman uzman doktorlar bir hastanın ölümden kurtulması için, kan, diriden veya ölüden organ naklinden başka çare olmadığını bildirdikleri zaman, buna uyulur, din ayrılığı gözetilmez. İslam dini, sıhhati korumayı ve bedenin selametini emretmektedir. Hastaya kan vermek, insani vazifedir. Çünkü, hayatı korumak, bazen kan verilmesine bağlı olmaktadır. Kan vermek, süt kardeşliğe sebep olmaz, nikahı da bozmaz. (Hedy-ül-İslami)
Ölüm tehlikesi varsa ve başka çare de yoksa, kan vermek caiz olur. (S. Ebediyye)
İnsanın parçalarını kullanmak ve satmak haramdır. Zaruret olunca caiz olur. (İslam Ahlakı)
Hanbeli’de, ihtilaf varsa da, kadın sütünü ve faydalanılan her şeyi satmak caizdir. Şafii’de de böyledir. Köle satıldığı gibi diğer organlar da satılır. Kopuk uzvu satmak haramdır; çünkü faydalanılmaz. [Buradan kopuk uzuvdan faydalanılırsa caiz olacağı pek açıktır.] Hanefi ve Maliki’de ise, zaruretsiz kadın sütü de, diğer organlar da satılmaz. Zaruret olunca caiz olur. (El Mugni)