KUDÜMÜN FiZiKi YAPISI
Yanyana koyulmuş birbirinden farklı büyüklükteki tas biçimli 2 ayrı gövdeye deri gerilmesi ile oluşur. "Zahme" adı verilen yumuşak veya orta yumuşaklıkta ağaç sopalarla çalınır.
Gövdeyi meydana getiren 2 çanak, dövme bakır veya ağaçtan imal edilirler. İki çanağın büyüklüğü birbirinden farklı olmasının nedeni, icra sırasında farklı tını elde etmek içindir. Kalın tını veren çanağın adı DÜM, tiz tınıya sahip olanın adı TEK tir. Çapı 15-16 cm olan dümün derinliği 30-32 cm., çapı 14-15 cm. olan tekin derinliğiyse 28-30 cm.dir.
Bu iki çanağın üstüne gerilmesi için kullanılan deve veya keçi derisinin kalınlıkları da, düm üstüne 2 mm., tek üstüne 1 mm.olmak üzere birbirinden farklıdır.
Gövdenin altına kudümün yerle temas ederek tınısının değişmesini önlemek ve çalan kişiye icrayı kolaylaştıracak eğimi verebilmek için "simit adı verilen ortası boş silindirler konur.
AKORDU
Kudümün vurmalı çalgı olarak belli bir akordu yoktur. Ancak üstadlar Dümün icra edilen makamın karar sesine tekin ise makamın güçlü derecesine çekilmesini uygun görürler.
TARİHÇE
Mevleviler ayinlerinde kullandıkları sazların bazılarına, halkın kullandığı isimlerden farklı ve kutsallaştırıcı isimler takmışlardır. Kanuna rutüm, defe taife gibi...
Kudüm adının anlamını ve etimolojisini bilemesek de, kudüm sazına isim babası olan gurubun ve bugünkü kişiliğini kazandıranların Mevleviler olduğunu söyleyebiliriz.
Gerek çalınış, gerekse yapı olarak nakkare isimli sazla aynı olmasına karşın, boyut olarak nakkareden büyük olan kudüm, 20. yy.'a kadar klasik musiki topluluklarının içine dahil edilmemiş, bazı tarikatlar tarafından (en çok bilineni mevlevilerdir) kullanılmıştır.
Kudümün 20. yy.'da ki gelişimi ise şöyledir:
1947: Kudüm'ün ilk defa bir konserde çalınması. (Konser Üsküdar Musiki Cemiyeti tarafından düzenlenmiştir.)
1957: Radyo yayınında ilk defa icrası. (Bir saatlik canlı yayında Kudümzen Hurşit Ungay tarafından.)
1964: Saz yapımcısı Cafer Açın tarafından kudümün derisini vidalarla geren sistem geliştirildi. Saz, trampet sehpasına benzeyen bir sehpaya monte edildi.
1984: Saz yapımcısı Cafer Açın, sazın kase kısımlarını karpuz dilimi şeklinde kesilmiş ağaçlardan kıvırarak yeniden tasarladı. Daha önce yapmış olduğu vida sistemini de ağaç malzemeden yaparak geliştirdi.
Mesud Cemil Bey'in korosunda bir kaç kez ritm saz olarak kudümün kullanıldığı bilinir. Bugün kullanılan velveleler, Hurşit Ungay ve Sadettin Heper tarafından düzenlenmiştir.
Yanyana koyulmuş birbirinden farklı büyüklükteki tas biçimli 2 ayrı gövdeye deri gerilmesi ile oluşur. "Zahme" adı verilen yumuşak veya orta yumuşaklıkta ağaç sopalarla çalınır.
Gövdeyi meydana getiren 2 çanak, dövme bakır veya ağaçtan imal edilirler. İki çanağın büyüklüğü birbirinden farklı olmasının nedeni, icra sırasında farklı tını elde etmek içindir. Kalın tını veren çanağın adı DÜM, tiz tınıya sahip olanın adı TEK tir. Çapı 15-16 cm olan dümün derinliği 30-32 cm., çapı 14-15 cm. olan tekin derinliğiyse 28-30 cm.dir.
Bu iki çanağın üstüne gerilmesi için kullanılan deve veya keçi derisinin kalınlıkları da, düm üstüne 2 mm., tek üstüne 1 mm.olmak üzere birbirinden farklıdır.
Gövdenin altına kudümün yerle temas ederek tınısının değişmesini önlemek ve çalan kişiye icrayı kolaylaştıracak eğimi verebilmek için "simit adı verilen ortası boş silindirler konur.
AKORDU
Kudümün vurmalı çalgı olarak belli bir akordu yoktur. Ancak üstadlar Dümün icra edilen makamın karar sesine tekin ise makamın güçlü derecesine çekilmesini uygun görürler.
TARİHÇE
Mevleviler ayinlerinde kullandıkları sazların bazılarına, halkın kullandığı isimlerden farklı ve kutsallaştırıcı isimler takmışlardır. Kanuna rutüm, defe taife gibi...
Kudüm adının anlamını ve etimolojisini bilemesek de, kudüm sazına isim babası olan gurubun ve bugünkü kişiliğini kazandıranların Mevleviler olduğunu söyleyebiliriz.
Gerek çalınış, gerekse yapı olarak nakkare isimli sazla aynı olmasına karşın, boyut olarak nakkareden büyük olan kudüm, 20. yy.'a kadar klasik musiki topluluklarının içine dahil edilmemiş, bazı tarikatlar tarafından (en çok bilineni mevlevilerdir) kullanılmıştır.
Kudümün 20. yy.'da ki gelişimi ise şöyledir:
1947: Kudüm'ün ilk defa bir konserde çalınması. (Konser Üsküdar Musiki Cemiyeti tarafından düzenlenmiştir.)
1957: Radyo yayınında ilk defa icrası. (Bir saatlik canlı yayında Kudümzen Hurşit Ungay tarafından.)
1964: Saz yapımcısı Cafer Açın tarafından kudümün derisini vidalarla geren sistem geliştirildi. Saz, trampet sehpasına benzeyen bir sehpaya monte edildi.
1984: Saz yapımcısı Cafer Açın, sazın kase kısımlarını karpuz dilimi şeklinde kesilmiş ağaçlardan kıvırarak yeniden tasarladı. Daha önce yapmış olduğu vida sistemini de ağaç malzemeden yaparak geliştirdi.
Mesud Cemil Bey'in korosunda bir kaç kez ritm saz olarak kudümün kullanıldığı bilinir. Bugün kullanılan velveleler, Hurşit Ungay ve Sadettin Heper tarafından düzenlenmiştir.