Bu savaş aslında bir bağımsızlık savaşı olarak ortaya çıkmamıştır. Tam
tersine 13 İngiliz Kolonisi'nin İngiltere'ye karşı ayaklanmasında vergi
meselesi temel sebep olmuştur. Zira 1756-1763 Yedi Yıl Savaşları
sonucunda İngiltere, Fransa'dan Hindistan sömürgesini kapmış olsa da bu
savaş esnasında oldukça çok para harcamış ve bu açığı gidermek için
Amerika'daki kolonilerine ağır vergiler dayatmıştır.
1765'te vergi meselesinden çıkan sürtüşme, 1775'lerde iyice dallanıp
budaklandı. 1776'ya gelindiğinde Thomas Jefferson'ın kaleminden çıkan
Bağımsızlık Beyannamesi'nin ilanı ile 13 Koloni ve İngiltere arasında
çıkan çatışma "Bağımsızlık Savaşı" haline gelmiştir.
İnsanların doğuştan, yaşama hakkı, hürriyet hakkı ve saadetini temin
etme gibi başkasına devredilemez hakları vardır. Devletler, bu hakları
sağlamak için kurulmuştur ve yönetenler her türlü iktidarı
yönetilenlerin rızasından alırlar. Eğer herhangi bir hükümet şekli, bu
gayelere aykırı hareket ederse, bu hükümeti değiştirip, yerine bir
yenisini getirmek milletin hakkıdır. Bu içeriğe sahip Bağımsızlık
Beyannamesi, demokrasi ve siyaset bilimi açısından, ilk defa olarak
insanların doğuştan sahip oldukları hak ve hürriyetleri ve demokrasinin
temel ilkelerini belirlemesi nedeniyle çok önemlidir.
Bu arada savaşın bağımsızlık mücadelesine dönüşmesi üzerine, Sevil
Berberi ve Figaro'nun Düğünü operalarının yazarı Beaumarchais'in ileri
sürdüğü fikirler çevresinde Fransa askeri, siyasi ve ekonomik açılardan
Amerikalılara yardım etmeye başladı. Fransa, bu şekilde İngiltere'den 7
Yıl Savaşları'nın hıncını çıkarmaya çalışıyordu.
1778'de Amerika ve Fransa arasında bir ittifak yapıldı. Bu arada
Fransız General Lafayette, 1777'den beri yanındaki gönüllü gruplar ile
Amerika'da İngilizlere karşı çarpışmakta ve oradaki bağımsızlığa gidişi
adım adım gözlemektedir. Amerika'ya yaptığı yardımlar, Fransız
bütçesini ve ekonomisini altüst etmişse de Amerika 1783 yılında
bağımsızlığına kavuşacaktır.
tersine 13 İngiliz Kolonisi'nin İngiltere'ye karşı ayaklanmasında vergi
meselesi temel sebep olmuştur. Zira 1756-1763 Yedi Yıl Savaşları
sonucunda İngiltere, Fransa'dan Hindistan sömürgesini kapmış olsa da bu
savaş esnasında oldukça çok para harcamış ve bu açığı gidermek için
Amerika'daki kolonilerine ağır vergiler dayatmıştır.
1765'te vergi meselesinden çıkan sürtüşme, 1775'lerde iyice dallanıp
budaklandı. 1776'ya gelindiğinde Thomas Jefferson'ın kaleminden çıkan
Bağımsızlık Beyannamesi'nin ilanı ile 13 Koloni ve İngiltere arasında
çıkan çatışma "Bağımsızlık Savaşı" haline gelmiştir.
İnsanların doğuştan, yaşama hakkı, hürriyet hakkı ve saadetini temin
etme gibi başkasına devredilemez hakları vardır. Devletler, bu hakları
sağlamak için kurulmuştur ve yönetenler her türlü iktidarı
yönetilenlerin rızasından alırlar. Eğer herhangi bir hükümet şekli, bu
gayelere aykırı hareket ederse, bu hükümeti değiştirip, yerine bir
yenisini getirmek milletin hakkıdır. Bu içeriğe sahip Bağımsızlık
Beyannamesi, demokrasi ve siyaset bilimi açısından, ilk defa olarak
insanların doğuştan sahip oldukları hak ve hürriyetleri ve demokrasinin
temel ilkelerini belirlemesi nedeniyle çok önemlidir.
Bu arada savaşın bağımsızlık mücadelesine dönüşmesi üzerine, Sevil
Berberi ve Figaro'nun Düğünü operalarının yazarı Beaumarchais'in ileri
sürdüğü fikirler çevresinde Fransa askeri, siyasi ve ekonomik açılardan
Amerikalılara yardım etmeye başladı. Fransa, bu şekilde İngiltere'den 7
Yıl Savaşları'nın hıncını çıkarmaya çalışıyordu.
1778'de Amerika ve Fransa arasında bir ittifak yapıldı. Bu arada
Fransız General Lafayette, 1777'den beri yanındaki gönüllü gruplar ile
Amerika'da İngilizlere karşı çarpışmakta ve oradaki bağımsızlığa gidişi
adım adım gözlemektedir. Amerika'ya yaptığı yardımlar, Fransız
bütçesini ve ekonomisini altüst etmişse de Amerika 1783 yılında
bağımsızlığına kavuşacaktır.