aydınlanma Çağı, akıl'ı kurucu ilke olarak
benimseyerek, tüm toplumsal yaşamın ve düşünüşün buna göre
şekillendirilmesine yönelinel dönemdir. Kant, aydınlanmacılığı, "aklı
kullanma cesareti" olarak tanımnladığında, genel olarak Aydınlanma
Çağı'nın felsefesini vermektedir. 18. yüzyılda Avrupa'da ortaya çıkıp
gelişmiş ve "aydınlanma" fikriyle yaygınlaşmıştır.
Kant, aydınlanma düşüncesinin kurucu ilkesi olan akıl konusunda şöyle der:
Aydınlanma, insanın kendi suçu ile düşmüş olduğu bir ergin olmama
durumundan kurtulmasıdır. Bu ergin olmayış durumu ise, insanın kendi
aklını bir başkasının kılavuzluğuna başvurmaksızın kullanamayışıdır.
İşte bu ergin olmayışa insan kendi suçu ile düşmüştür; bunun nedenini
de aklın kendisinde değil, fakat aklını başkasının kılavuzluğu ve
yardımı olmaksızın kullanmak kararlılığını ve yürekliliğini
gösteremeyen insanda aramalıdır Sapare Aude! Aklını kendin kullanmak
cesaretini göster! Sözü şimdi Aydınlanmanın parolası olmaktadır.
Aydınlanma çağının ana fikri, akıl aracılığıyla dogru bilgilere
ulaışılabileceği ve bu dogru bilgi ile de toplumsal yaşamın
düzenlenebileceğidir. Öte yandan bilim alanındaki önemli gelişmeler de
aydınlanma çağına öncülük eder ve bu çağda ayrıca çok yoğun yeni
bilimsel gelişmeler kaydedilir. Daha 15.yüzyıldan itibaren meydana
gelmeye başlayan yeni keşifler ve icatlar bu süreci hazırlamış, bunun
sonunda da "karanlık çağ" olarak değerlendirilen Ortaçağ'ın sonuna
gelinmiştir. Deney ve gözlem, aklın uygulama araçları olarak bu dönemde
bilimsel yöntemim ilkeleri biçiminde ortaya çıkmış ve doğa bilimlerinde
önemli gelişmelere kaynaklık etmiştir.
Dinde meydana gelen yenileşme hareketleri de, dinsel düşüncenin giderek
geriletilmesi ve Aydınlanmacılıkla birlikte kuruculuk ve egemenlik
gücünü kaybetmesiyle sonuçlanmıştır. Rönesans ve reformlarla başlayan
bu gelişmeler, aydınlanmacılıkla doruğuna varmış ve buradan itibaren
Modernite denilen sürecin oluşumunu hazırlamıştır. Bu sürec
aydınlamacılıkta ifadesini bulan köklü bir zihin değişikliği anlamına
gelmektedir.
Newton ve Kopernik ile tüm bir evren-dünya kavrayışı değişime uğramış,
Dekart ve Kant gibi isimlerle bu değişen zihniyetin felsefi düşüncesi
geliştirilmiştir. Avrupadaki endüstri devrimleri'de bu sürecin maddi
temelini oluşturmaktadır. Yeni ve bambaşka toplumsal ve ekonomik
ilişkiler icerisinde yaşamaya başlayan insanlar, ortaya çıkan yeni
düşünce biçimleriyle dünyaya bambaşka gözlerle bakmaya
başlamışlardır.Bunun sonucunda modern yaşamın temellleri atılmıştır.
1789 Fransız ihtilalinin temelinde, Fransız aydınlanmacılığının
belirleyici bir etkisi vardır.
Bazı önemli isimler:
* Newton
* Kopernik
* Galileo
* Laplace
* Dekart
* Jean Jack Rousseu
* Francis Bacon
* David Hume
* Immanuel Kant
* Claudie Andrien Helvetius
* Ettienne Bunnot de Condillac
* Lois Rene de Caradeux de la Chalotais
* Gothold Ephraim Lessing
* Julien Offrey de Lamettrie
* Thomas Hobbes
* John Locke
* Berkeley
* Leibniz
* Denis Diderot
* d'Alembert
* Voltaire
* Montesquieu
benimseyerek, tüm toplumsal yaşamın ve düşünüşün buna göre
şekillendirilmesine yönelinel dönemdir. Kant, aydınlanmacılığı, "aklı
kullanma cesareti" olarak tanımnladığında, genel olarak Aydınlanma
Çağı'nın felsefesini vermektedir. 18. yüzyılda Avrupa'da ortaya çıkıp
gelişmiş ve "aydınlanma" fikriyle yaygınlaşmıştır.
Kant, aydınlanma düşüncesinin kurucu ilkesi olan akıl konusunda şöyle der:
Aydınlanma, insanın kendi suçu ile düşmüş olduğu bir ergin olmama
durumundan kurtulmasıdır. Bu ergin olmayış durumu ise, insanın kendi
aklını bir başkasının kılavuzluğuna başvurmaksızın kullanamayışıdır.
İşte bu ergin olmayışa insan kendi suçu ile düşmüştür; bunun nedenini
de aklın kendisinde değil, fakat aklını başkasının kılavuzluğu ve
yardımı olmaksızın kullanmak kararlılığını ve yürekliliğini
gösteremeyen insanda aramalıdır Sapare Aude! Aklını kendin kullanmak
cesaretini göster! Sözü şimdi Aydınlanmanın parolası olmaktadır.
Aydınlanma çağının ana fikri, akıl aracılığıyla dogru bilgilere
ulaışılabileceği ve bu dogru bilgi ile de toplumsal yaşamın
düzenlenebileceğidir. Öte yandan bilim alanındaki önemli gelişmeler de
aydınlanma çağına öncülük eder ve bu çağda ayrıca çok yoğun yeni
bilimsel gelişmeler kaydedilir. Daha 15.yüzyıldan itibaren meydana
gelmeye başlayan yeni keşifler ve icatlar bu süreci hazırlamış, bunun
sonunda da "karanlık çağ" olarak değerlendirilen Ortaçağ'ın sonuna
gelinmiştir. Deney ve gözlem, aklın uygulama araçları olarak bu dönemde
bilimsel yöntemim ilkeleri biçiminde ortaya çıkmış ve doğa bilimlerinde
önemli gelişmelere kaynaklık etmiştir.
Dinde meydana gelen yenileşme hareketleri de, dinsel düşüncenin giderek
geriletilmesi ve Aydınlanmacılıkla birlikte kuruculuk ve egemenlik
gücünü kaybetmesiyle sonuçlanmıştır. Rönesans ve reformlarla başlayan
bu gelişmeler, aydınlanmacılıkla doruğuna varmış ve buradan itibaren
Modernite denilen sürecin oluşumunu hazırlamıştır. Bu sürec
aydınlamacılıkta ifadesini bulan köklü bir zihin değişikliği anlamına
gelmektedir.
Newton ve Kopernik ile tüm bir evren-dünya kavrayışı değişime uğramış,
Dekart ve Kant gibi isimlerle bu değişen zihniyetin felsefi düşüncesi
geliştirilmiştir. Avrupadaki endüstri devrimleri'de bu sürecin maddi
temelini oluşturmaktadır. Yeni ve bambaşka toplumsal ve ekonomik
ilişkiler icerisinde yaşamaya başlayan insanlar, ortaya çıkan yeni
düşünce biçimleriyle dünyaya bambaşka gözlerle bakmaya
başlamışlardır.Bunun sonucunda modern yaşamın temellleri atılmıştır.
1789 Fransız ihtilalinin temelinde, Fransız aydınlanmacılığının
belirleyici bir etkisi vardır.
Bazı önemli isimler:
* Newton
* Kopernik
* Galileo
* Laplace
* Dekart
* Jean Jack Rousseu
* Francis Bacon
* David Hume
* Immanuel Kant
* Claudie Andrien Helvetius
* Ettienne Bunnot de Condillac
* Lois Rene de Caradeux de la Chalotais
* Gothold Ephraim Lessing
* Julien Offrey de Lamettrie
* Thomas Hobbes
* John Locke
* Berkeley
* Leibniz
* Denis Diderot
* d'Alembert
* Voltaire
* Montesquieu