[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Gerçekçi Türk romancısıdır (1864-1944). Osmanlı paşalarından Mehmet
Sait Paşa'nın oğludur. Annesi küçük yaşta öldüğü için anneannesinin
İstanbul'daki konağında eski geleneklere uygun bir hava içinde büyüdü.
Mahalle okulunu ve Mahmudiye Rüştiyesi'ni (ortaokul) bitirdi. Özel
olarak Fransızca öğrendi.
Öğrenimine bir süre daha devam ettiyse de sağlık nedeniyle okuldan
ayrılmak zorunda kaldı. İkinci Meşrutiyet'e kadar çeşitli dairelerde
memurluk yaptı. Ondan sonra ömrünün sonuna kadar yazarlıkla geçindi. Bu
arada iki dönem de milletvekilliği yaptı (1936-1943). Son otuz yılı
Heybeliada'daki köşkünde geçti. Burada tek başına bir bekâr hayatı
yaşadı.
Sanatı
Hüseyin Rahmi Gürpınar ilk romanını 1888'de yayımladı ve ölünceye kadar
yazdığı eserlerin sayısı 50'yi buldu. Bunun 37'si roman, bir kısmı
hikâye, 4'ü tiyatro eseridir. Romancı, gençliğinde gerçekçi akımı
benimsemiş ve edindiği ilkeleri bütün eserlerine uygulamıştır.
Hepsi aynı değerde olmayan eserlerinin ortak yönü toplumun bir aynası
olmasıdır. Gürpınar, yenilikler, yeni yaşam koşulları ve kuralları
yüzünden sarsılan Osmanlı toplum düzenini hem halk tabakaları içinde,
hem Osmanlı konaklarında ele alıp işler.
Eserlerinin bir yönü de yoksul çevrelerin kadın yaşamını dile
getirmesi, onların çilesini işlemesidir. İffet, Tesadüf, Nimetşinas,
Sevda Peşinde v.b. buna örnektir.
Gürpınar'ın eserlerinin bir başka niteliği toplumsal bir yergi
taşımasıdır. Bu yüzden bazen şiddetli tepkilerle de karşılaşmıştır.
Eski İstanbul yaşamının geleneklerini yansıtan belge değerindeki
eserlerinde ince bir mizah da göze çarpar. Roman tekniği yalınkat da
olsa gözlemleri kuvvetli, canlandırdığı tipler renkli ve konuşmalar
içtenliklidir. Eserlerinde halk deyimleri geniş yer tutar.
Başlıca Eserleri
İllet, Mürebbiye, Tesadüf, Nimetşinas, Kuyruklu Yıldız Altında Bir
izdivaç, Hazan Bülbülü, Hakka Sığındık, Billur Kalp, Utanmaz Adam.
Gerçekçi Türk romancısıdır (1864-1944). Osmanlı paşalarından Mehmet
Sait Paşa'nın oğludur. Annesi küçük yaşta öldüğü için anneannesinin
İstanbul'daki konağında eski geleneklere uygun bir hava içinde büyüdü.
Mahalle okulunu ve Mahmudiye Rüştiyesi'ni (ortaokul) bitirdi. Özel
olarak Fransızca öğrendi.
Öğrenimine bir süre daha devam ettiyse de sağlık nedeniyle okuldan
ayrılmak zorunda kaldı. İkinci Meşrutiyet'e kadar çeşitli dairelerde
memurluk yaptı. Ondan sonra ömrünün sonuna kadar yazarlıkla geçindi. Bu
arada iki dönem de milletvekilliği yaptı (1936-1943). Son otuz yılı
Heybeliada'daki köşkünde geçti. Burada tek başına bir bekâr hayatı
yaşadı.
Sanatı
Hüseyin Rahmi Gürpınar ilk romanını 1888'de yayımladı ve ölünceye kadar
yazdığı eserlerin sayısı 50'yi buldu. Bunun 37'si roman, bir kısmı
hikâye, 4'ü tiyatro eseridir. Romancı, gençliğinde gerçekçi akımı
benimsemiş ve edindiği ilkeleri bütün eserlerine uygulamıştır.
Hepsi aynı değerde olmayan eserlerinin ortak yönü toplumun bir aynası
olmasıdır. Gürpınar, yenilikler, yeni yaşam koşulları ve kuralları
yüzünden sarsılan Osmanlı toplum düzenini hem halk tabakaları içinde,
hem Osmanlı konaklarında ele alıp işler.
Eserlerinin bir yönü de yoksul çevrelerin kadın yaşamını dile
getirmesi, onların çilesini işlemesidir. İffet, Tesadüf, Nimetşinas,
Sevda Peşinde v.b. buna örnektir.
Gürpınar'ın eserlerinin bir başka niteliği toplumsal bir yergi
taşımasıdır. Bu yüzden bazen şiddetli tepkilerle de karşılaşmıştır.
Eski İstanbul yaşamının geleneklerini yansıtan belge değerindeki
eserlerinde ince bir mizah da göze çarpar. Roman tekniği yalınkat da
olsa gözlemleri kuvvetli, canlandırdığı tipler renkli ve konuşmalar
içtenliklidir. Eserlerinde halk deyimleri geniş yer tutar.
Başlıca Eserleri
İllet, Mürebbiye, Tesadüf, Nimetşinas, Kuyruklu Yıldız Altında Bir
izdivaç, Hazan Bülbülü, Hakka Sığındık, Billur Kalp, Utanmaz Adam.