KaracaoĞlan'in Hayati Ve Şiirlerİ... Kayyto10


Join the forum, it's quick and easy

KaracaoĞlan'in Hayati Ve Şiirlerİ... Kayyto10
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
İsmail YK'nın 2015 Albümü Çıkmıştır!

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

KaracaoĞlan'in Hayati Ve Şiirlerİ...

5 posters

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1KaracaoĞlan'in Hayati Ve Şiirlerİ... Empty KaracaoĞlan'in Hayati Ve Şiirlerİ... Cuma 25 Tem. 2008 - 9:31

Serseri Kız

Serseri Kız
Ölümüne YK'Cı
Ölümüne YK'Cı

KARACAOĞLAN


Türk halk şairi. Etkileyici bir dil ve duygu evreni kurduğu şiirleriyle Türk halk şiiri geleneğinde çığır açmıştır.

1606' doğduğu, 1679'da ya da 1689'da öldüğü sanılmaktadır. Yaşamı
üstüne kesin bilgi yoktur. Bugüne değin yapılan inceleme ve
araştırmalara göre XVII.yy'da yaşamıştır. Nereli olduğu üstüne değişik
görüşler öne sürülmüştür. Bazıları Kozan Dağı yakınındaki Bahçe
ilçesinin Varsak (Farsak) köyünde doğduğunu söylerler. Gaziantep'in
Barak Türkmenleri de, Kilis'in Musabeyli bucağında yaşayan Çavuşlu
Türkmenleri de onu kendi aşiretlerinden sayarlar. Bir başka söylentiye
göre Kozan'a bağlı Feke ilçesinin Gökçe köyündendir. Anadolu'da yaşayan
Karakeçili aşireti onu kendinden sayar. Mersin'in Silifke, Mut, Gülnar
ilçelerinin köylerinde, o yöreden olduğu ileri sürülür. Bir menkıbeye
göre de Belgradlı olduğu söylenir. Bu kaynaklardan ve şiirlerinden
edinilen bilgilerden çıkarılan, onun Çukurova'da doğup, yörenin Türkmen
aşiretleri arasında yaşadığıdır. Adı bazı kaynaklarda Simayil, kendi
şiirlerinden bazısında ise Halil ve Hasan olarak geçer. Akşehirli Hoca
Hamdi Efendi'nin anılarına göre Karacaoğlan yetim büyüdü. Çirkin bir
kızla evlendirilmek, babası gibi ömür boyu askere alınmak korkusu ve o
sıralarda Çukurova'da derebeyi olan Kozanoğulları ile arasının açılması
sonucu genç yaşta gurbete çıktı. İki kız kardeşini de yanında
götürdüğünü, Bursa'ya, hatta İstanbul'a gittiğini belirten şiirleri
vardır. Yine bu şiirlerinden anlaşıldığına göre, Bursa'da ev bark
sahibi oldu, evlat acısı gördü. Anadolu'nun çeşitli illerini gezdiği,
Rumeli'ye geçtiği, Mısır ve Trablus'a gittiği de sanılıyor. Yaşamının
büyük bir bölümünü Çukurova, Maraş, Gaziantep yörelerinde geçirdi.
Doğum yeri gibi, ölüm yeri de kesin olarak bilinmemektedir.
Şiirlerinden, çok uzun yaşadığı anlaşılmaktadır. Hoca Hamdi Efendi'nin
anılarına göre Maraş'taki Cezel Yaylası'nda doksan altı yaşında
ölmüştür. En son bulgulara göre ise mezarının İçel'in Mut ilçesinin
Çukur köyündeki Karacaoğlan Tepesi denilen yerde olduğu sanılmaktadır.

Karacaoğlan, Osmanlı Devleti'nin iktisadi bunalımlar ve iç
karışıklıklar içinde bulunduğu bir çağda yaşamıştır. Şiirinin
kaynağını, doğup büyüdüğü göçebe toplumunun gelenekleri ve içinde
yaşadığı, yurt edindiği doğa oluşturur. Güneydoğu Anadolu, Çukurova,
Toroslar ve Gavurdağları yörelerinde yaşayan Türkmen aşiretlerinin
yaşayış, duyuş ve düşünüş özellikleri, onun kişiliği ile birleşerek
âşık edebiyatına yepyeni bir söyleyiş getirir. Anadolu halkının
XVII.yy'da çektiği acılar, göçebe yaşantısının yoklukları, çileleri,
çaresizlikleri, şiirinde yer almaz. Şiirlerindeki insana dönüklüğünün
özünde belirgin olan tema doğa ve aşktır. Ayrılık, gurbet, sıla özlemi,
ölüm ise şiirinin bu bütünselliği içinde beliren başka temalardır.
Duygulanışlarını gerçekçi biçimde dile getirir. Düşündüklerini açık,
anlaşılır bir dille ortaya koyar. Acı, ayrılık, ölüm temalarını
işlediği şiirlerinde de bu özelliği göze çarpar. Düşten çok gerçeğe
yaslanır. Çıkış noktası yaşanmışlıktır. Ona göre, kişi yaşadığı sürece
yaşamdan alabileceklerini almalı, gönlünü dilediğince eğlendirmelidir.
Yaşama sevincinin kaynağı güzele, sevgiliye ve doğaya olan
tutkunluğudur. Güzelleri, yiğitleri över, dert ortağı bildiği dağlara
seslenir. Lirik söyleyişinin özünde, halkının duyuş ve düşünüş
özellikleri görülür. Göçebe yaşamının vazgeçilmez bir parçası olan
doğa, onun şirinin başlıca temalarından biridir. Yaşadığı, gezip
gördüğü yörelerin doğasını görkemli bir biçimde dile getirir. Dost,
kardeş bildiği, sevgilisiyle eş gördüğü, iç içe yaşadığı bu doğa, onun
için sadece bir mekan olmaktan ötedir. Şiirinin başka önemli bir teması
olan aşkın varoluşu, doğadaki benzetmelerle güzelleşir. Onunla yaşanan
sevinç, onun getirdiği acı doğa ile paylaşılır. Sevgili, şiirinde
doğanın ayrılmaz bir parçasıdır. Şiirlerinde yer yer sıla özlemi ve
ölüm temasına da rastlanır. Sevdiğinden, ilinden, obasından ayrı düşüşü
özlemle dile getirir, yakınır. Ölüm de, ayrılık ve yoksullukla eş
tuttuğu bir derttir. Doğa temasının yanı sıra şirinin asıl odak
noktasını oluşturan aşk/sevgili kavramını, âşık şiirinin geleneksel
kalıpları dışında bir söyleyişle ele alır. Onun için sevgili, düşlenen,
bin bir hayal ile var edilen, ulaşılmazlığın umutsuzluğuyla adına
türküler yakılan bir varlık değildir; doğa ve insan ilişkileri
içindedir. Onu, yaşamdan ve bu ilişkilerden soyutlamadan verir. İlk kez
onun şiirinde sevgililerin adları söylenir: Elif, Anşa, Zeynep, Hürü,
Döndü, Döne, Esma, Emine, Hatice...Karacaoğlan bunların kimine bir
pınar başında su doldururken, kimine helkeleri omuzunda suya giderken,
kimine de yayık yayıp halı dokurken görüp vurulmuştur. Gönlü bir güzel
ile eylenmez, bir kişiye bağlanmaz. Uçarılık, onun duygu dünyasının
şiirsel söyleyişine yansıyan en belirgin yanıdır. Erotizm, şiirine
sevmek ve sevişmek olgusuyla yansır. Kanlı-canlı sevgili, cinsellik
motifleriyle daha da belirginleşir, şiirinde etkileyici bir biçimde yer
eder. Onun sevgiye ve kadına bakış açısı, âşık şiirine yenilik getirir
ve bu gelenek içinde etkileyici bir özellik taşır. Tanrı kavramı ve din
teması şiirinde önemlice bir yer tutmasa bile, bu konudaki yaklaşımıyla
da kendi şiir geleneğine yine değişik bir bakış açısı getirmiş ve
sonraki kuşaklar üzerinde etkileyici yönlendirici olmuştur.

Karacaoğlan, yaşadığı çağda yetişmiş başka saz şairlerinin tersine, dil
ve ölçü bakımından Divan Edebiyatı'nın ve tekke şiirinin etkisinden
uzak kalmıştır. Güneydoğu Anadolu insanının o çağdaki günlük konuşma
diliyle yazmıştır. Kullandığı Arapça ve Farsça sözcüklerin sayısı
azdır. Yöresel sözcükleri ise yoğun bir biçimde kullanır. Deyimler ve
benzetmelerle halk şiirinde kendine özgü bir şiir evreni kurmuştur. Bu
da onun şiirine ayrı bir renk katar. Bu sözcüklerin bir çoğunu halk
dilinde yaşayan biçimiyle, söylenişlerini bozarak ya da anlamlarını
değiştirerek kullanır. Karacaoğlan, halk şiirinin geleneksel yarım uyak
düzenini ve yer yer de redifi kullanmıştır. Hece ölçüsünün 11'li (6+5)
ve 8'li (4+4) kalıplarıyla yazmıştır. Bazı şiirlerinde ölçü uygunluğunu
sağlamak için hece düşmelerine başvurduğu da görülür. Mecaz ve
mazmûnlara çokça başvurması, söyleyişini etkili kılan önemli öğelerdir.
Şiirsel söyleyişinin önemli bir özelliği de, halk şiiri türü olan mani
söylemeye yakın oluşudur. Koşmalar, semailer, varsağılar ve türküler
şiirleri arasında önemlice yer tutar. Bunların her birinde açık,
anlaşılır bir biçimde, içli ve özlü bir söyleyiş birliği kurmuştur. Pir
Sultan Abdal, Âşık Garip, Köroğlu, Öksüz Dede, Kul Mehmet'ten
etkilenmiş; şiirleriyle Âşık Ömer, Âşık Hasan, Âşık İsmail, Katibî,
Kuloğlu, Gevheri gibi çağdaşı şairleri olduğu kadar XVIII. yy.
şairlerinden Dadaloğlu, Gündeşlioğlu, Beyoğlu, Deliboran'ı, XIX. yy.
şairlerinden de Bayburtlu Zihni, Dertli, Seyranî, Zileli Talibî,
Ruhsatî, Şem'î ve Yeşil Abdal'ı etkilemiştir. Daha sonra da gerek
Meşrutiyet, gerek Cumhuriyet dönemlerinde, halk edebiyatı geleneğinden
yararlanan şairlerden Rıza Tevfik Bölükbaşı, Faruk Nafiz Çamlıbel,
Behçet Kemal Çağlar, Necip Fazıl Kısakürek, Ahmet Kutsi Tecer ve Cahit
Külebi Karacaoğlan'dan esinlenmişlerdir. Şiirleri 1920'den beri
araştırılan, derlenip yayımlanan Karacaoğlan'ın bugüne değin, yazılı
kaynaklara beş yüzün üzerinde şiiri geçmiştir.



ANNACINA ALMIŞ KOCA BERİD'İ


Annacına almış koca Berid'i
Farıdı da deli gönlüm farıdı
Hazret Nuh'tan beri kimler var idi
Nuh'un tufanını bilin mi meşe

Anacına almış koca ardıcı
Başına yağar da boranla gıcı
Gittin Kâbe'ye de oldun mu hacı
Ol Beyt-Şerif'e yüz sürdün mü meşe

Şu meşenin bin incecik yolu var
Sayamadım yüz bin türlü dalı var
Şu dünyanın yüz bin türlü hali var
Şu dünyanın halinden bilin mi meşe

Karac'oğlan der, bu da böyle olsun
Başındaki kuru dalın göğersin
Senin bahşışını Bertiz'li versin
Ol Bertiz'in halini da bilin mi meşe







BAĞLANDI YOLLARIM, KALDIM ÇARESİZ


Bağlandı yollarım, kaldım çaresiz
Gayrı dünya bana aralandı, gel
Derildi dertlerim, artsız arasız
Üst üste dizildi, sıralandı gel

Yârı görse idim haftada, ayda
Sevip ayrılmaktan ne buldum fayda
Azrail göğsümde, canım hay hayda
Ciğerimin başı yaralandı, gel

Karac'oğlan der ki, başa yazıldı
Gözüm yaşı Ceyhun oldu, süzüldü
Kefenim biçildi, kabrim kazıldı
Mezarım üstü kar'alandı, gel








BANA KARA DİYEN DİLBER



Bana kara diyen dilber
Gözlerin kara değil mi
Yüzünü sevdiren gelin
Kaşların kara değil mi

Güzel, ben seni isterim
Seni koynumda beslerim
Yüzünü, güzel, göreyim
Zülüfün kara değil mi

Boyun uzun, belin ince
Yanakların olmuş gonca
Salıverirsin kolunca
Beliğin kara değil mi

Utanırım akar terim
Güzellikte yok benzerin
En sevgili makbul yerin
Saçların kara değil mi

Beni kara diye yerme
Mevlâ'm yaratmış, hor görme
Ala göze siyah sürme
Çekilir, kara değil mi

Hind'den, Yemen'den çekilir
İner Bağdad'a dökülür
Türlü taama ekilir
Biber de kara değil mi

Göllerde kuğular olur
Göğüs ak, kara benlidir
Mısır'da çok zengin vardır
Kölesi kara değil mi

Pınara konan kuğunun
Kanadı beyaz çoğunun
Çöldeki Arab beyinin
Çadırı kara değil mi

İller de konup göçerler
Lâle sünbülü biçerler
Ağalar, beyler içerler
Kahve de kara değil mi

Evlerinde sular akar
Güzelleri göze bakar
Hublar yanağına sokar
Sünbül de kara değil mi

Karac'oğlan der, inşallah
Görenler desin maşallah
Kara donlu Beytullah
Örtüsü kara değil mi

betül yurtseven

betül yurtseven
Board Muhtarı
Board Muhtarı

gerçekten çok büyük bir şair yaa çok teşekkürler

3KaracaoĞlan'in Hayati Ve Şiirlerİ... Empty Geri: KaracaoĞlan'in Hayati Ve Şiirlerİ... Çarş. 13 Ağus. 2008 - 17:12

ÖzLEm İsMaİL YK

ÖzLEm İsMaİL YK
Ölümüne YK'Cı
Ölümüne YK'Cı

betül yurtseven demiş ki:gerçekten çok büyük bir şair yaa çok teşekkürler

http://www.ismailykfanboard.net

4KaracaoĞlan'in Hayati Ve Şiirlerİ... Empty Geri: KaracaoĞlan'in Hayati Ve Şiirlerİ... C.tesi 16 Ağus. 2008 - 16:49

Yaz Yağmuru

Yaz Yağmuru
Ölümüne YK'Cı
Ölümüne YK'Cı

Teşekkürler Yıldız.. cool

FATİH_YK

FATİH_YK
BanLı Üye
BanLı Üye

tşkler yıldız emeğine sağlık..

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz