Hakkari
Halife Ömer döneminde (634-644) Arapların ve birlikleri hemen tüm Doğu
Anadolu''ya akınlar yaparken Hakkari''yi ele geçirme girişimlerinde
bulunmamışlardı. 645''te Halife Osman''ın komutanlarından Emir Habib
bin Mesleme de Doğu Anadolu''ya akınlar sırasında böyle bir çaba
göstermedi. Bunda yörenin konumu kadar, Arap askerlerinin soğuk iklim
koşullarına dayanamamalarının da etkisi olmuştur.
Bu durum, Emeviler ve Abbasiler Döneminde de değişmedi. Araplar, iç
kavgalar yüzünden merkezi devletleri yıkılıp küçük beyliklere
ayrıldıkları sırada İran''da ortaya çıkan Büveyhoğulları''nın
(932-1062) Irak kolu bir ara Hakkari ve çevresini ele geçirmek ise de
yöre halkının yoğun direnmesi ile karşılaştılar. Büveyhoğulları Adud
ud- Devle (978-983) bu direnmeyi kırmak amacı ile ele başlarının teslim
edilmesi durumunda, kente zarar vermeyeceğine ve ele başlarının
bağışlayacağına söz verdi. Halk , ele başları teslim ettiyse de Adud
ud- Devle sözünü tutmayarak hepsini çarmıha gerdirtti. Bu durum
karşısında yöre halkı büyük bir savaşım vererek bağımsızlığını korudu.
İslam akımları II.Ömer döneminde başlamışsa bile, Hakkari yöresi
İslam''a karşı tam 720 yıl direnmiştir. İslamiyet yönetimindeki aileler
tarafından kabullendi. Ancak yerleşik aşiretlerin büyük bir çoğunun
eski dinlerinde kalmak için ısrar ettiler. İslam''ın lehine denge ancak
miladi 1415 yılında Cizre ve Hasankeyf beylerinin desteğiyle
gerçekleşen ve adeta bir soykırıma dönüştürülen bir seferle değişti