KARAMAN'IN KISA TARİHÇESİ
Karaman kentinin ilk kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber
yapılan arkeolojik kazılar neticesinde, önemli bir yerleşim bölgesi,
ticaret ve kültür merkezi olduğuna dair belgeler bulunmuştur.
Karaman ve çevresinin M.Ö.8000 yıllarında yerleşik iskana sahip olduğu
ortaya konulmuştur. İl, Hititler zamanında bir askeri ve ticaret
merkezi olmuş daha sonra Firigya ve Lidya'lıların egemenliğine geçmiş,
M.Ö.322 de Yunan Kralı Perdikkos ve Filippos'un işgaline ve talanına
uğramıştır.
Karamanoğulları Anadolu Selçuklu Devletinin zayıflamasından ve
yıkılmasından sonra bağımsızlıklarını ilan edip Karamanoğlu Devletini
kurmuşlardır. Karamanoğulları OĞUZ'ların SALUR boyuna mensuptur.
24.Oğuz boyu şunlardır. 1.Kayı 2.Bayat 3.Alkaevli 4.Karaevli 5.Yazır
6.Döğer 7.Dondurga 8.Yaparlı 9.Avşar 10.Kızık 11.Beğdili 12.Karkın
13.Bayındır 14.Biçene 15.Çavuldur 16.Çepni 17.Salur l8.Eymür
l9.Alayuntlu 20.Üreğir 21.Iğdiz 22.Büğdüz 23.Yuva 24.Kınık. Bu 24 boy 6
ata da birleşir. 1.Günhan 2.Ayhan 3.Yıldızhan 4.Gökhan 5.Dağhan
6.Denizhan.
Şehir Klasik dönemlerde LARENDE olarak bilinir. 1256'da Karamanoğulları
devletinin başkenti olan Larende, Cumhuriyetin ilanından sonra Konya
iline bağlı olarak KARAMAN adını almıştır.
Karamanoğlu Mehmet bey Konya civarında Moğollarla yaptığı savaşı
kazanarak Konya'yı moğol işgalinden kurtarmış ve Karamanoğlu Devletinin
başkenti yapmıştır. O tarihlerde Anadolu Selçuklularının resmi dili
Arapça, edebiyat dili Farsça idi. Yönetenlerle yönetilenler arasında
dil konusunda büyük farklılıklar meydana gelmişti. Dil farkı büyük
reaksiyonlar doğurdu. Hacı Bektaş Veli, Tapduk Emre, Yunus Emre, Aşık
Paşa, Sarı Saltuk ve Karamanoğlu Mehmet Bey başta olmak üzere daha
birçok kültür tarihinin büyük simaları Türk kültür ve medeniyetinin
tahrip edilmekte ve yok edilmekte olduğunu görerek, siyasi ve kültürel
taarruza geçmişlerdir. Karamanoğlu Mehmet Bey Türk Milliyetçilik
tarihine altın harflerle yazılması gereken 13 Mayıs 1277 yılında
yayınladığı bir fermanla Türkçe'nin zaferini sağlamıştır. Bu fermanla
"Bu günden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyranda
Türk dilinden başka dil kullanmaya" diyerek Türkçe'den başka konuşulan
ve yazılan dilleri yasaklamıştır.
Bugün Karaman halkının civar yerleşim bölgelerine nazaran daha düzgün bir lisan kullanmasını bu fermanda aramak lazımdır.
Karamanoğulları devletinin sınırları, en güçlü olduğu zamanlarda,
Karaman, Konya, Sivas, Kayseri, Niğde, Adana, Antakya, Silifke, Anamur,
Mut, Gülnar, Alanya, Gazipaşa, Antalya, Isparta, Beyşehir'e kadar
uzanıyordu.
Karamanlılar kuvvetli düşmanlarının karşısında sarp yerlere bilhassa
Toros dağlarına çekilerek korunurlar ve tehlike geçince tekrar İçel ve
Larende (Karaman) tarafına geçerlerdi. Geçitler vasıtasıyla Konya'ya
ulaşan ticaret kervan yollarını kontrol eden Karamanlılar, Ceneviz,
Kıbrıs ve Malta tacirlerinden aldıkları vergiler ile mühim bir gelir
temin ediyorlardı. Lamos, Silifke, Anamur, Manavgat gibi kendilerine
ait limanlardan tahsil ettikleri gümrük resmi önemli gelirlerdendi.
Karamanoğullarının Alaaddin Bey'den itibaren hedeflerinin gümüş
sikkeleri görülmektedir.
Hıristiyan alemi tarafından kutsal sayılan ve antik şehir olarak
bilinen DERBE kenti Avrupalı hıristiyan turistlerin dikkat ve ilgisini
çekiyor. (Derbe Karaman'a bağlı Aşıran köyü yakınlarında yer alır)
Hıristiyanların Hz. İsa Peygamber'den sonra kendilerine dini lider
olarak bildikleri MICHAEL Derbe'de yatmaktadır. Burayı ve MICHAEL'in
kabrini ziyaret edenler Hıristiyan inancına göre kendilerinin hacı
oldukları edinilen bilgiler arasındadır.
Karaman 15 Haziran 1989 tarihinde Türkiye'nin 70. Vilayeti olmuştur.
TARİHÇİLERE GÖRE KARAMAN
Eb-ül Fida'ya göre Karaman :
Rum Beldelerinin, birisi de KARAMAN topraklarıdır. Buralarda Türkmenler
oturur. Karamanoğulları çevresindeki beyliklerin en güçlüsü ve en uzun
ömürlü olanıdır. Konya'nın bir günlük Güneyinde Rum Beldesinden birisi
de Larende (Karaman) dır.
Evliya Çelebi'ye Göre Karaman :
Evliya Çelebi, Karaman ve tarihi eserlerini incelemiş, Yunus Emre'nin de Karamanda olduğunu belirtmiştir.
Karaman Kalesinden, Aktekke (Mevlana'nın Annesinin mezarının bulunduğu
cami), Nuh Paşa camii, Dikbasan camii, Karabaş Veli Camii, Kirişçi Baba
camii ve bunlardan başka çok sayıda cami, medrese, çeşme, han, hamam ve
imaretlerden bahseder. Evliya Çelebi bu tarihi eserlerden başka, büyük
bir cadde üzerinde 470 dükkandan bahisle, Karamanlıların tarihlerde
yaşantılarını ve binlerce evliyanın mevcudiyetini ve Yunus Emre'nin
merkadi-nin (Mezarının) Karaman'da olduğunu yazmaktadır.
Katip Çelebi'ye Göre Karaman :
Katip Çelebi "Cihannüma"sında; Konya'nın kazalarını sıraladıktan sonra,
Larende için "Konya'nın Doğu Cenubunda, arası bir menzil düz yerde
kasaba ve kala'dır. Akarsuyu, bağ, bahçeleri, camileri ve hamamları
vardır.
Katip Çelebi Karaman eyaletini şöyle yazmıştır. "Der beyan-ı Eyalat-ı
Karaman:Osmanlılardan evvel bu yerlerde Al-i Karaman iskan etmekle, bu
diyara Karaman denilmiştir. Daha evvel bu memleket, ta denizde sonra
ererdi.
Konya Salnamelerinde Karaman:
1289, 1291 Hicri, (1872, 1874 Miladi) tarihli Konya Salnamelerinde
Karaman Tarihi hakkında bilgi verildikten sonra, 88'inci sayfada şöyle
deniliyor; "Karaman'da Kibar'ı Evliyaullahtan Tabduk Emre, Yunus Emre,
Mader-i ve Birader-i Hz. Mevlana ve Kettaue Baba, Canbaz Kadı
medfundurlar".
1294 -H. (1877 M.) tarihli salnamede de şunları yazıyor: "Karamanda
büyük küçük 41 camii, 82 mescit, 17 medrese, l kütüphane, 5 tekke, 12
zaviye, l rüştiye mektebi ve biri Ermeni, diğeri Rum 2 adet kilise ve
51'i İslam ve 2'si Rum olan 53 mektep, ikisi çift ve yedisi tek olmak
üzere 9 hamam 115 çeşme ve şadırvan, 422 dükkan, 7 han, 5 adet
bezirhane, 11 yağhane, 33 değirmen, l imaret, 11 sebil, 12 sarnıç, l
buzhane, 4 karlık, l adet Kala-i atik mevcuttur."
Lugat-ı Tarihiyye ve Coğrafiyye Müellifine Göre Karaman:
Karaman bugün Konya vilayeti dahilinde olup, evvelce Pizidi kıtasını
teşkil eden ve sonra bir müddet emirlik halinde idare olunan Larende,
Niğde, Ermenek, Konya, Kayseri, Akşehir, Beyşehir, Seydişehir ve
Karahisar sancak ve kazalarını toplayan eyaletin ismidir. Bu eyaletin
çok yeri dağlık ise de güzel üzüm, afyon yetişir ve tuzlaları vardır."
Şemseddin Sami Bey'e göre Karaman:
Sems'eddin Sami Bey (Kamus-ül A'lam'ında Karaman ilini) şöyle
yazmıştır."Anadolu'nun orta kısımlarının Güney cihetine verilen isim
olup, Konya, Niğde, İçel sancaklarından ibarettir. Bu bölge, Selçuk
Devletinin çökmesinden sonra, İstiklâl kazanarak oralarda hüküm süren
Karamanoğullarının adı ile anılır. Bu hükümetin ilk teşekkülünde
Larende Kasabası merkez olup, sonra yine Konya'yı terke mecbur
olmuşlar, Larendeye çekilmişlerdir. Şimdi dahi Karaman ilinin merkezi
Larende ad olunup, bu kasabaya Karaman dahi denilir."
Yümaz Öztuna'ya göre Karaman:
Karamanoğulları, Anadolu Türkmen Beyliklerinin en mühimi, en büyüğü, en
kudretlisi ve en devamksıdır. Karaman Türkmen Beyliği, 1250 yıllarından
1487'ye kadar takriben 237 yıl sürmüştür. Karamanoğulları Oğuzların
Kaçar Boyu Beylerinden olan Ahmet Sadettin Bey'in oğlu Nure Sofi Beyden
inmişlerdir.2,5 asırlık tarihleri sırasında, Karamanoğulları'nın
toprakları zaman zaman büyüyüp küçülmüştür. Karaman Beyliği,
Türkiye'nin şu vilayetlerine yayılmıştır: Konya, Karaman, Niğde,
Aksaray, Ankara, Nevşehir, İçel, Kırşehir vilayetlerinin tamamı,
Antalya'nın doğu yarısı, Karamanoğulları nüfuz ve tabiyetinde
bulunmuştur. Karamanoğullan batıya doğru Antalya, İsparta, Afyon
dolaylarında zaman zaman yukarıdaki sınırlarıda aşmışlar, akın
mahiyetinde çok daha uzaklara gitmişler ve Bursa'ya da girmişlerdir.
Yukarıda gösterilen topraklar 146000 km2 olup, o dönemde bu topraklar
üzerinde 2 milyon insanın yaşadığı tahmin edilmektedir.
BEYLİK ÖNCESİ DÖNEM
Anadolu'nun merkezi bir yerinde bulunan Karaman; Batı Anadolu'dan
Akdeniz'e ve özellikle Çukurova'ya inen yolların da geçiş noktasında
yer almaktadır. Bu nedenle Karaman ovası, bereketli topraklara sahip
olmasının yanında, bu stratejik konumu sebebiyle de ilk çağlardan
itibaren insanoğlunun ilgisini çekmiş ve yerleşim alanı olmuştur.
Karaman ve çevresinde arkeolojik kazılar henüz yeterince
yapılmadığından, prehistorik çağlara ait bilgiler çok fazla değildir.
Ancak 13 km. kuzeydoğuda yeralan höyüklerin satıh araştırmaları ve
özellikle Canhasan höyüğünde yapılan bilimsel kazılar, Karaman
ovasındaki uygarlığın sekizbin yıl öncesine uzandığını göstermektedir.
İlk çağlardaki durumu henüz aydınlanmamış olan Karaman, Hititler
döneminde yarı bağımsız bir devlet olan Arzava Devleti'nin sınırları
içinde yer almıştır. Bu devirdeki önemli askeri ve ticari bir merkez
konumunda olduğu, Karadağ ve Kızıldağ'da bulunan, Hititlerden kalma
kitabe ve roliyeflerin incelenmesinden anlaşılmaktadır.
M.Ö. VII. y.y.'da Frikyalıların, Vl.y.y.'da Lidyalıların saldırısına
uğrayan Karaman, bu yüzyılın sonlarında Perslerin egemenliğine
girmiştir.
Klasik devirlerde LARANDA olarak bilinen Karaman, Lykaonia bölgesinde
yer almaktaydı. Büyük İskender'in haleflerinden Perdikkas ve Flippos'un
M.Ö.322 yıllarında talan ve tahribatına uğrayan Karaman, daha sonra
Antigon'un ve Selevkos'un eline geçmiş, M.Ö. I.y.y'a kadar Anadoldaki
krallıkların elinde kalmıştır.
Karaman, Romalılar devrinde mahalli krallardan Derbe Hakimi
Anlipütros'un idaresine girmiş, Galatla kralının Amyntos'u yenip
öldürmesi üzerine, Galatlardın eline geçmiştir. Bu dönemde Lykaonia
Birliği'ne bağlı önemli bir ticaret merkezi olarak kalmıştır Hristiyan
alemi tarafından kutsal sayılan ve antik şehir olarak bilmen Derbe yeri
konusunda tarihçiler arasında ihtilaf var ise de, merkez ilçeye bağlı
Ekinözü (Aşıran) köyü yakınlarında bulunduğu görüşü ağırlık
kazanmaktadır Hristiyanların, Hz. İsa'dan sonra, kendilerine dini lider
olarak kabul ettikleri Michael'in mezarı da Derbe'de bulunmaktadır.
Karaman M.S, Vll.ve IX, y.y.'larda Arap orduları tarafından birkaç kez,
kısa süreli işgal edilmiş; Selçuklular dönemine kadar da Bizans
egemenliği altında kalmıştır
Karaman M.S. 1165 yılında Anadolu Selçuklu Devleti'nin egemenliğine girmiş ve 1256 yılına kadar bu egemenlik devam etmiştir.
BEYLİK SONRASI DÖNEM
Karamanoğulları Beyliği yıkıldıktan sonra, Osmanlılar'ın devlet
politikaları sonucu, Karamanlılar, başta Rumeli olmak üzere
imparatorluğun değişik bölgelerine yerleştirilmişlerdir. Zaman İçinde,
bir kısım Karamanlılar da Kıbrıs adasına göç etmişlerdir.
Ulu önder Atatürk'ün annesinin ailesi de, Kültür Bakanlığı
yayınlarından bu Burhan Göksel tarafından yazılan "Atatürk'ün Soykütüğü
Üzerine Bir Çalışma" isimli eserin 6.7. ve 10. sayfalarında verilen
bilgilere göre, Rumeli'ye göçmüş Karamanlılardandır.
Kıbrıs Cumhurbaşkanı(eski) Rauf Denktaş'ın ailesinin de Karamanlı olduğu bilinmektedir.
Karamanoğulları Beyliği tarih sahnesinden silindikten sonra Konya,
Osmanlı toprakları içinde önemli bir vilayet olmuş ve "Karaman Eyaleti"
adını almıştır. İdarenin başında da, her zaman bir beylerbeyi
bulunmuştur.
Larende (Karaman) ise, önce Konya Vilayetine bağlı bir sancak merkezi
haline getirilmiştir. Kanuni Sultan Süleyman döneminde, ilçe merkezi
olmuştur.
Karaman, Osmanoğulları döneminde, hiçbir zaman Karamanoğulları
dönemindeki, parlak günlerine kavuşamamış, mütevazi bir Anadolu kenti
olarak, Cumhuriyet dönemine kadar gelmiştir. Cumhuriyetin ilanından
sonra, Konya iline bağlı şehrin "Larende" olan adı, "Karaman" olarak
değiştirilmiştir. Nihayet, 15 Haziran 1989 tarihinde çıkarılan 3589
sayılı Yasa ile Türkiye'nin 70. ili olmuştur.
Karaman kentinin ilk kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber
yapılan arkeolojik kazılar neticesinde, önemli bir yerleşim bölgesi,
ticaret ve kültür merkezi olduğuna dair belgeler bulunmuştur.
Karaman ve çevresinin M.Ö.8000 yıllarında yerleşik iskana sahip olduğu
ortaya konulmuştur. İl, Hititler zamanında bir askeri ve ticaret
merkezi olmuş daha sonra Firigya ve Lidya'lıların egemenliğine geçmiş,
M.Ö.322 de Yunan Kralı Perdikkos ve Filippos'un işgaline ve talanına
uğramıştır.
Karamanoğulları Anadolu Selçuklu Devletinin zayıflamasından ve
yıkılmasından sonra bağımsızlıklarını ilan edip Karamanoğlu Devletini
kurmuşlardır. Karamanoğulları OĞUZ'ların SALUR boyuna mensuptur.
24.Oğuz boyu şunlardır. 1.Kayı 2.Bayat 3.Alkaevli 4.Karaevli 5.Yazır
6.Döğer 7.Dondurga 8.Yaparlı 9.Avşar 10.Kızık 11.Beğdili 12.Karkın
13.Bayındır 14.Biçene 15.Çavuldur 16.Çepni 17.Salur l8.Eymür
l9.Alayuntlu 20.Üreğir 21.Iğdiz 22.Büğdüz 23.Yuva 24.Kınık. Bu 24 boy 6
ata da birleşir. 1.Günhan 2.Ayhan 3.Yıldızhan 4.Gökhan 5.Dağhan
6.Denizhan.
Şehir Klasik dönemlerde LARENDE olarak bilinir. 1256'da Karamanoğulları
devletinin başkenti olan Larende, Cumhuriyetin ilanından sonra Konya
iline bağlı olarak KARAMAN adını almıştır.
Karamanoğlu Mehmet bey Konya civarında Moğollarla yaptığı savaşı
kazanarak Konya'yı moğol işgalinden kurtarmış ve Karamanoğlu Devletinin
başkenti yapmıştır. O tarihlerde Anadolu Selçuklularının resmi dili
Arapça, edebiyat dili Farsça idi. Yönetenlerle yönetilenler arasında
dil konusunda büyük farklılıklar meydana gelmişti. Dil farkı büyük
reaksiyonlar doğurdu. Hacı Bektaş Veli, Tapduk Emre, Yunus Emre, Aşık
Paşa, Sarı Saltuk ve Karamanoğlu Mehmet Bey başta olmak üzere daha
birçok kültür tarihinin büyük simaları Türk kültür ve medeniyetinin
tahrip edilmekte ve yok edilmekte olduğunu görerek, siyasi ve kültürel
taarruza geçmişlerdir. Karamanoğlu Mehmet Bey Türk Milliyetçilik
tarihine altın harflerle yazılması gereken 13 Mayıs 1277 yılında
yayınladığı bir fermanla Türkçe'nin zaferini sağlamıştır. Bu fermanla
"Bu günden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyranda
Türk dilinden başka dil kullanmaya" diyerek Türkçe'den başka konuşulan
ve yazılan dilleri yasaklamıştır.
Bugün Karaman halkının civar yerleşim bölgelerine nazaran daha düzgün bir lisan kullanmasını bu fermanda aramak lazımdır.
Karamanoğulları devletinin sınırları, en güçlü olduğu zamanlarda,
Karaman, Konya, Sivas, Kayseri, Niğde, Adana, Antakya, Silifke, Anamur,
Mut, Gülnar, Alanya, Gazipaşa, Antalya, Isparta, Beyşehir'e kadar
uzanıyordu.
Karamanlılar kuvvetli düşmanlarının karşısında sarp yerlere bilhassa
Toros dağlarına çekilerek korunurlar ve tehlike geçince tekrar İçel ve
Larende (Karaman) tarafına geçerlerdi. Geçitler vasıtasıyla Konya'ya
ulaşan ticaret kervan yollarını kontrol eden Karamanlılar, Ceneviz,
Kıbrıs ve Malta tacirlerinden aldıkları vergiler ile mühim bir gelir
temin ediyorlardı. Lamos, Silifke, Anamur, Manavgat gibi kendilerine
ait limanlardan tahsil ettikleri gümrük resmi önemli gelirlerdendi.
Karamanoğullarının Alaaddin Bey'den itibaren hedeflerinin gümüş
sikkeleri görülmektedir.
Hıristiyan alemi tarafından kutsal sayılan ve antik şehir olarak
bilinen DERBE kenti Avrupalı hıristiyan turistlerin dikkat ve ilgisini
çekiyor. (Derbe Karaman'a bağlı Aşıran köyü yakınlarında yer alır)
Hıristiyanların Hz. İsa Peygamber'den sonra kendilerine dini lider
olarak bildikleri MICHAEL Derbe'de yatmaktadır. Burayı ve MICHAEL'in
kabrini ziyaret edenler Hıristiyan inancına göre kendilerinin hacı
oldukları edinilen bilgiler arasındadır.
Karaman 15 Haziran 1989 tarihinde Türkiye'nin 70. Vilayeti olmuştur.
TARİHÇİLERE GÖRE KARAMAN
Eb-ül Fida'ya göre Karaman :
Rum Beldelerinin, birisi de KARAMAN topraklarıdır. Buralarda Türkmenler
oturur. Karamanoğulları çevresindeki beyliklerin en güçlüsü ve en uzun
ömürlü olanıdır. Konya'nın bir günlük Güneyinde Rum Beldesinden birisi
de Larende (Karaman) dır.
Evliya Çelebi'ye Göre Karaman :
Evliya Çelebi, Karaman ve tarihi eserlerini incelemiş, Yunus Emre'nin de Karamanda olduğunu belirtmiştir.
Karaman Kalesinden, Aktekke (Mevlana'nın Annesinin mezarının bulunduğu
cami), Nuh Paşa camii, Dikbasan camii, Karabaş Veli Camii, Kirişçi Baba
camii ve bunlardan başka çok sayıda cami, medrese, çeşme, han, hamam ve
imaretlerden bahseder. Evliya Çelebi bu tarihi eserlerden başka, büyük
bir cadde üzerinde 470 dükkandan bahisle, Karamanlıların tarihlerde
yaşantılarını ve binlerce evliyanın mevcudiyetini ve Yunus Emre'nin
merkadi-nin (Mezarının) Karaman'da olduğunu yazmaktadır.
Katip Çelebi'ye Göre Karaman :
Katip Çelebi "Cihannüma"sında; Konya'nın kazalarını sıraladıktan sonra,
Larende için "Konya'nın Doğu Cenubunda, arası bir menzil düz yerde
kasaba ve kala'dır. Akarsuyu, bağ, bahçeleri, camileri ve hamamları
vardır.
Katip Çelebi Karaman eyaletini şöyle yazmıştır. "Der beyan-ı Eyalat-ı
Karaman:Osmanlılardan evvel bu yerlerde Al-i Karaman iskan etmekle, bu
diyara Karaman denilmiştir. Daha evvel bu memleket, ta denizde sonra
ererdi.
Konya Salnamelerinde Karaman:
1289, 1291 Hicri, (1872, 1874 Miladi) tarihli Konya Salnamelerinde
Karaman Tarihi hakkında bilgi verildikten sonra, 88'inci sayfada şöyle
deniliyor; "Karaman'da Kibar'ı Evliyaullahtan Tabduk Emre, Yunus Emre,
Mader-i ve Birader-i Hz. Mevlana ve Kettaue Baba, Canbaz Kadı
medfundurlar".
1294 -H. (1877 M.) tarihli salnamede de şunları yazıyor: "Karamanda
büyük küçük 41 camii, 82 mescit, 17 medrese, l kütüphane, 5 tekke, 12
zaviye, l rüştiye mektebi ve biri Ermeni, diğeri Rum 2 adet kilise ve
51'i İslam ve 2'si Rum olan 53 mektep, ikisi çift ve yedisi tek olmak
üzere 9 hamam 115 çeşme ve şadırvan, 422 dükkan, 7 han, 5 adet
bezirhane, 11 yağhane, 33 değirmen, l imaret, 11 sebil, 12 sarnıç, l
buzhane, 4 karlık, l adet Kala-i atik mevcuttur."
Lugat-ı Tarihiyye ve Coğrafiyye Müellifine Göre Karaman:
Karaman bugün Konya vilayeti dahilinde olup, evvelce Pizidi kıtasını
teşkil eden ve sonra bir müddet emirlik halinde idare olunan Larende,
Niğde, Ermenek, Konya, Kayseri, Akşehir, Beyşehir, Seydişehir ve
Karahisar sancak ve kazalarını toplayan eyaletin ismidir. Bu eyaletin
çok yeri dağlık ise de güzel üzüm, afyon yetişir ve tuzlaları vardır."
Şemseddin Sami Bey'e göre Karaman:
Sems'eddin Sami Bey (Kamus-ül A'lam'ında Karaman ilini) şöyle
yazmıştır."Anadolu'nun orta kısımlarının Güney cihetine verilen isim
olup, Konya, Niğde, İçel sancaklarından ibarettir. Bu bölge, Selçuk
Devletinin çökmesinden sonra, İstiklâl kazanarak oralarda hüküm süren
Karamanoğullarının adı ile anılır. Bu hükümetin ilk teşekkülünde
Larende Kasabası merkez olup, sonra yine Konya'yı terke mecbur
olmuşlar, Larendeye çekilmişlerdir. Şimdi dahi Karaman ilinin merkezi
Larende ad olunup, bu kasabaya Karaman dahi denilir."
Yümaz Öztuna'ya göre Karaman:
Karamanoğulları, Anadolu Türkmen Beyliklerinin en mühimi, en büyüğü, en
kudretlisi ve en devamksıdır. Karaman Türkmen Beyliği, 1250 yıllarından
1487'ye kadar takriben 237 yıl sürmüştür. Karamanoğulları Oğuzların
Kaçar Boyu Beylerinden olan Ahmet Sadettin Bey'in oğlu Nure Sofi Beyden
inmişlerdir.2,5 asırlık tarihleri sırasında, Karamanoğulları'nın
toprakları zaman zaman büyüyüp küçülmüştür. Karaman Beyliği,
Türkiye'nin şu vilayetlerine yayılmıştır: Konya, Karaman, Niğde,
Aksaray, Ankara, Nevşehir, İçel, Kırşehir vilayetlerinin tamamı,
Antalya'nın doğu yarısı, Karamanoğulları nüfuz ve tabiyetinde
bulunmuştur. Karamanoğullan batıya doğru Antalya, İsparta, Afyon
dolaylarında zaman zaman yukarıdaki sınırlarıda aşmışlar, akın
mahiyetinde çok daha uzaklara gitmişler ve Bursa'ya da girmişlerdir.
Yukarıda gösterilen topraklar 146000 km2 olup, o dönemde bu topraklar
üzerinde 2 milyon insanın yaşadığı tahmin edilmektedir.
BEYLİK ÖNCESİ DÖNEM
Anadolu'nun merkezi bir yerinde bulunan Karaman; Batı Anadolu'dan
Akdeniz'e ve özellikle Çukurova'ya inen yolların da geçiş noktasında
yer almaktadır. Bu nedenle Karaman ovası, bereketli topraklara sahip
olmasının yanında, bu stratejik konumu sebebiyle de ilk çağlardan
itibaren insanoğlunun ilgisini çekmiş ve yerleşim alanı olmuştur.
Karaman ve çevresinde arkeolojik kazılar henüz yeterince
yapılmadığından, prehistorik çağlara ait bilgiler çok fazla değildir.
Ancak 13 km. kuzeydoğuda yeralan höyüklerin satıh araştırmaları ve
özellikle Canhasan höyüğünde yapılan bilimsel kazılar, Karaman
ovasındaki uygarlığın sekizbin yıl öncesine uzandığını göstermektedir.
İlk çağlardaki durumu henüz aydınlanmamış olan Karaman, Hititler
döneminde yarı bağımsız bir devlet olan Arzava Devleti'nin sınırları
içinde yer almıştır. Bu devirdeki önemli askeri ve ticari bir merkez
konumunda olduğu, Karadağ ve Kızıldağ'da bulunan, Hititlerden kalma
kitabe ve roliyeflerin incelenmesinden anlaşılmaktadır.
M.Ö. VII. y.y.'da Frikyalıların, Vl.y.y.'da Lidyalıların saldırısına
uğrayan Karaman, bu yüzyılın sonlarında Perslerin egemenliğine
girmiştir.
Klasik devirlerde LARANDA olarak bilinen Karaman, Lykaonia bölgesinde
yer almaktaydı. Büyük İskender'in haleflerinden Perdikkas ve Flippos'un
M.Ö.322 yıllarında talan ve tahribatına uğrayan Karaman, daha sonra
Antigon'un ve Selevkos'un eline geçmiş, M.Ö. I.y.y'a kadar Anadoldaki
krallıkların elinde kalmıştır.
Karaman, Romalılar devrinde mahalli krallardan Derbe Hakimi
Anlipütros'un idaresine girmiş, Galatla kralının Amyntos'u yenip
öldürmesi üzerine, Galatlardın eline geçmiştir. Bu dönemde Lykaonia
Birliği'ne bağlı önemli bir ticaret merkezi olarak kalmıştır Hristiyan
alemi tarafından kutsal sayılan ve antik şehir olarak bilmen Derbe yeri
konusunda tarihçiler arasında ihtilaf var ise de, merkez ilçeye bağlı
Ekinözü (Aşıran) köyü yakınlarında bulunduğu görüşü ağırlık
kazanmaktadır Hristiyanların, Hz. İsa'dan sonra, kendilerine dini lider
olarak kabul ettikleri Michael'in mezarı da Derbe'de bulunmaktadır.
Karaman M.S, Vll.ve IX, y.y.'larda Arap orduları tarafından birkaç kez,
kısa süreli işgal edilmiş; Selçuklular dönemine kadar da Bizans
egemenliği altında kalmıştır
Karaman M.S. 1165 yılında Anadolu Selçuklu Devleti'nin egemenliğine girmiş ve 1256 yılına kadar bu egemenlik devam etmiştir.
BEYLİK SONRASI DÖNEM
Karamanoğulları Beyliği yıkıldıktan sonra, Osmanlılar'ın devlet
politikaları sonucu, Karamanlılar, başta Rumeli olmak üzere
imparatorluğun değişik bölgelerine yerleştirilmişlerdir. Zaman İçinde,
bir kısım Karamanlılar da Kıbrıs adasına göç etmişlerdir.
Ulu önder Atatürk'ün annesinin ailesi de, Kültür Bakanlığı
yayınlarından bu Burhan Göksel tarafından yazılan "Atatürk'ün Soykütüğü
Üzerine Bir Çalışma" isimli eserin 6.7. ve 10. sayfalarında verilen
bilgilere göre, Rumeli'ye göçmüş Karamanlılardandır.
Kıbrıs Cumhurbaşkanı(eski) Rauf Denktaş'ın ailesinin de Karamanlı olduğu bilinmektedir.
Karamanoğulları Beyliği tarih sahnesinden silindikten sonra Konya,
Osmanlı toprakları içinde önemli bir vilayet olmuş ve "Karaman Eyaleti"
adını almıştır. İdarenin başında da, her zaman bir beylerbeyi
bulunmuştur.
Larende (Karaman) ise, önce Konya Vilayetine bağlı bir sancak merkezi
haline getirilmiştir. Kanuni Sultan Süleyman döneminde, ilçe merkezi
olmuştur.
Karaman, Osmanoğulları döneminde, hiçbir zaman Karamanoğulları
dönemindeki, parlak günlerine kavuşamamış, mütevazi bir Anadolu kenti
olarak, Cumhuriyet dönemine kadar gelmiştir. Cumhuriyetin ilanından
sonra, Konya iline bağlı şehrin "Larende" olan adı, "Karaman" olarak
değiştirilmiştir. Nihayet, 15 Haziran 1989 tarihinde çıkarılan 3589
sayılı Yasa ile Türkiye'nin 70. ili olmuştur.