Alaçam batıdan Yakakent güneyden Vezirköprü doğudan Bafra ilçeleri ve kuzeyden Karadeniz ile çevrili şirin bir sahil ilçesidir. Yüzölçümü 632 km2 denizden yüksekliği ortalama 15 m. dir. Samsun'a uzaklığı 78 km. dir.
Tarih
İlçe çok eski bir tarihe sahiptir. M.Ö. ki devirlerde Frigya Kimmi Misir Lidyalilar ve Persler Alaçam'da hüküm sürmüşlerdir. Alaçam Sahili M.Ö.5. asırda Orta Asya'dan gelen Miletliler ilçeye Zalikus adını vermişler. Miletlilerden sonra Bizansın eline geçen Zalikus daha sonra Danişmentlilerce zaptedilerek Tralköy adını almıştır.Selçuklu döneminde Tralköy adı Uluköy olarak degiştirilmiş 1385'de Ilhanlılar döneminde ise ilçe Alaçam adını almıştır.
Alaçam Meydanı
Alaçam adının; ilçenin ortasından geçen Uluçay'ın kenarındaki Uluçam denilen büyük çam ağaçlarından geldiği ifade edilmektedir. Alaçam Anadolu Beylikleri döneminde Eratna beyliğinin devamı olan Kadı Burhanettin tarafından ele geçirilmiş ardından Candaroğulları ve İsfendiyarogullarinin hakimiyetine girmiştir(1390). 1398'de ise Osmanlı egemenliğine giren Alaçam Anadolu Türk Birliğinin bozulmasıyla 1402'de tekrar Candaroğullarının eline geçmiştir. Çelebi Mehmet'in Canik Bölgesini ele geçirmesiyle Alaçam Osmanlı'nın olmuş ve bu hakimiyet II. Murat döneminde sağlamlaşmiştir. Osmanlı'dan beri bir Türk kasabası olan Alaçam 1 Eylül 1944 tarihinde Samsun'un 8. ilçesi olmuştur.
Hükümet konağı 1963 Şadi Bey Camii 1515 Çarşı Camii 1887 yılında yapılmıştır. 1950’lerde Alaçam Ortaokulu açılmış 1901-1902 yılları arasında Alaçam – Bafra yolu yapılmıştır.
Ekonomi
İlçenin ekonomisi genel olarak tarıma ve hayvancılığa dayanmaktadır. Bunun yanında balıkçılık da yapılmaktadır. Tarım ürünlerinin başında tütün gelmektedir. Bunu buğday çeltik ve mısır üretimi takip eder. Ayrıca sebze ve meyve yetiştiriciliği de yapılmaktadır. Hayvancılıkta ise büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapılmaktadır. İlçe ekonomisi genel olarak tarım ve hayvancılığa dayalı olmakla birlikte çiftçilerbuğdayı kendilerine yetecek kadar üretmektedirler. Yaklaşık 6200 çiftçi tütün tarımı ile uğraşmaktadır.
Gezi ve Mesire Yerleri
İlçenin 2 km. kuzeyinde deniz kıyısında temiz kumsalı çınar kavak ve taflan ağaçlarından oluşan güzel koruluğu ile Geyikkoşan mesire yeri yeralmaktadır. Burası adını koruluğun içindeki Geyikkoşan Baba Türbesinden alır. Bir rivayete göre Geyikkoşan Baba Türbesinin bulundugu yerdeki tarlayı evcilleştirmiş olduğu geyikleri çifte koşarak sürermiş. Bu nedenle bu koruluğa Geyikkoşan denilmiş. Bu yöre hem piknik yeri olarak hem de denize girmek için ideal bir yerdir.
İlçenin güneyinde Vezirköprü sınırındaki denizden yüksekliği 1.500 m. olan Dürtmen yaylası da doğal güzellikleriyle görülmeye değer bir mesire alanıdır. Dürtmen yaylasına ulaşım asfalt yoldan sağlandığı için kolay olmaktadır. Kızılırmak deltasının bir kısmı da ilçe sınırları içindedir. Geyikkoşan mevkinde 6 Mayıs tarihinde Hıdırellez şenlikleri yapılmaktadır. Bu şenliklerde Türkiye genelinden amatör ve milli güresçiler davet edilerek yağlı pehlivan güreş müsabakalari düzenlenir. Bu şenliklerin nedeninin 600 yıllık bir efsaneye dayandığı söylenmekte. Efsaneye göre; Geyik Baba isminde bir arap ordusu komutanı 6 Mayıs'ta tüm işlerini bırakarak o mevkide koyun kuzu inek cinsinden hayvanları kestirerek fakir halka ziyafet verirmiş. Dürtmen yaylası eteklerinde bulunan Hüseyin dede türbesi çevresinde de 7 Mayıs'ta benzer şenlikler düzenlenir.
TARİHİ
İlçe çok eski bir tarihe sahiptir. M.Ö. ki devirlerde Frigyalılar Kimmerler Lidyalılar ve Persler Alaçam'da hüküm sürmüşlerdir. M.Ö. 5. asırda Orta Asya'dan gelen milletliler oraya Zelikus adın vermişler. Danişmentliler döneminde Tralköy adını almıştır. Selçuklular döneminde Tralköy adı Uluköy Olarak değiştirilmiş 1385'te İlhanlılar döneminde ise Alaçam adını almıştır. Alaçam adının; Kasabanın ortasından geçen uluçay'ın kenarındaki Uluçam denilen büyük çam ağaçlarından geldiği ifade edilmektedir. Alaçam Anadolu Beylikleri döneminde Eratna beyliğinin devamı olan Kadı Burhanettin Tarafından ele geçirilmişardından Candaroğulları ve İsfendiyaroğullarının hakimiyetine girmiştir(1390). 1938'de ise Osmanlı egemenliğine giren Alaçam Anadolu Türk Birliğinin bozulmasıyla 1402 de tekrar Candaroğullarının eline geçmiştir. Çelebi Mehmet'in Canik bölgesini ele geçirmesiyle Alaçam Osmanlı'nın olmuş ve bu hakimiyet II.Murat döneminde sağlanmıştır. Osmanlı'dan beri Türk kasabası olan Alaçam 1 Eylül 1944 tarihinde Samsun'un 8. İlçesi olmuştur.
COĞRAFİ KONUMU
Alaçam kuzeyinde Karadeniz batıdan Yakakent Güneyinden Vezirköprü Doğusundan Bafra İlçeleri ile Çevrili şirin bir sahil kasabasıdır. Yüzölçümü 632 km2 denizden Yüksekliği ortalama 15m dir. Samsun'a uzaklığı 78 km.dir.
İlçenin en büyük yükseltileri Katran ve Tin gaz dağları olup bu dağların etekleri ise yayla durumundadır. Ayrıca kasabanın girişinde göze çarpan Sivritepe 700m yüksekliğindedir. Alaçam'ın sahil kesimi doğudan batıya uzanan dar bir ova halindedir. Bu ovayı Ulu çay ikiye ayırır. Ulu çay Alaçamın en büyük akarsuyudur. Kızılırmak deltasının batı yakasındaki sulak alanı oluşturan kara boğaz gölünün bir kısmı ilce sınırları içerisindedir.
Alaçam tarihi evleriyle ünlüdür.
TARİHİ VE KÜLTÜREL DEĞERLER
İlçede Sivri tepe Elçi tepe Gökçe boğaz tepe Dede tepe höyükleri bulunmaktadır. Sivri tepe Dede tepeGökçe boğaz tepe de Hitit dönemine ait yerleşmeler tespit edilmiştir. Gökçe boğaz tepedeki kazılar 1955 yılında yapılmıştır. Ayrıca Sivri tepe de yapılan kazılarda Milezyenlere (Miletoslular-Milletliler) ait olduğu belirtilen çanaklar çömlekler bulunmuştur. Bir de Yakakent ve Alaçam’ın güneyinde dağlık ve ormanlık alanda tarihi bir kale yer almaktadır.
Alaçamdaki tarihi eserler arasında 1515 yılında Anadolu Beylerbeyi Şadi Bey Tarafından yaptırılan Şadi Bey camii ve 1887 (Rumi 1303) yılında yapılmış Yeni cami de sayılabilir. Geyik koşan türbesi de kesin tarihi belli olmayan tarihi eserlerdendir. Kare planlı olup çatı örtülüdür.İçinde bulunduğu korukla tarihin ve doğanın kucaklaştığı bir mekandır.
FOLKLORİK DEĞERLER
Alaçam ilçe merkezinde halkın ` 'ı mübadil olduğundan düğünlerde genellikle Rumeli Oyunları (Zigaş Debreli Hasan Vardar ovası Topal Ağa) ağırlık kazanmaktadır. Ayrıca oynanan Kasap (Horon) Karşılama oyunları vardır. Karlı ve sardık köylerinde ise Kafkas oyunları oynanmaktadır.
Evlilikler genellikle görücü usulü olmakta. Önce kız isteme sonra nişan düğün şeklinde gerçekleşmektedir. Düğünden bir gece önce kız evinde kına gecesi bir gün sonra ise erkek evinde duvak denilen eğlenceler düzenlenir. Kına gecesinde geline kına yakılır duvakta ise yakın akrabalarca takı takılır. Düğünde davulzurna eşliğinde oyunlar oynanır yemekler yenir. Yatsı namazından sonra baklava ikram edilerek misafirler uğurlanır. İlçede el sanatları kilim dokumacılığı hasır örücülüğü ağaç işleri şeklinde gerçekleşmektedir.
Tarih
İlçe çok eski bir tarihe sahiptir. M.Ö. ki devirlerde Frigya Kimmi Misir Lidyalilar ve Persler Alaçam'da hüküm sürmüşlerdir. Alaçam Sahili M.Ö.5. asırda Orta Asya'dan gelen Miletliler ilçeye Zalikus adını vermişler. Miletlilerden sonra Bizansın eline geçen Zalikus daha sonra Danişmentlilerce zaptedilerek Tralköy adını almıştır.Selçuklu döneminde Tralköy adı Uluköy olarak degiştirilmiş 1385'de Ilhanlılar döneminde ise ilçe Alaçam adını almıştır.
Alaçam Meydanı
Alaçam adının; ilçenin ortasından geçen Uluçay'ın kenarındaki Uluçam denilen büyük çam ağaçlarından geldiği ifade edilmektedir. Alaçam Anadolu Beylikleri döneminde Eratna beyliğinin devamı olan Kadı Burhanettin tarafından ele geçirilmiş ardından Candaroğulları ve İsfendiyarogullarinin hakimiyetine girmiştir(1390). 1398'de ise Osmanlı egemenliğine giren Alaçam Anadolu Türk Birliğinin bozulmasıyla 1402'de tekrar Candaroğullarının eline geçmiştir. Çelebi Mehmet'in Canik Bölgesini ele geçirmesiyle Alaçam Osmanlı'nın olmuş ve bu hakimiyet II. Murat döneminde sağlamlaşmiştir. Osmanlı'dan beri bir Türk kasabası olan Alaçam 1 Eylül 1944 tarihinde Samsun'un 8. ilçesi olmuştur.
Hükümet konağı 1963 Şadi Bey Camii 1515 Çarşı Camii 1887 yılında yapılmıştır. 1950’lerde Alaçam Ortaokulu açılmış 1901-1902 yılları arasında Alaçam – Bafra yolu yapılmıştır.
Ekonomi
İlçenin ekonomisi genel olarak tarıma ve hayvancılığa dayanmaktadır. Bunun yanında balıkçılık da yapılmaktadır. Tarım ürünlerinin başında tütün gelmektedir. Bunu buğday çeltik ve mısır üretimi takip eder. Ayrıca sebze ve meyve yetiştiriciliği de yapılmaktadır. Hayvancılıkta ise büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapılmaktadır. İlçe ekonomisi genel olarak tarım ve hayvancılığa dayalı olmakla birlikte çiftçilerbuğdayı kendilerine yetecek kadar üretmektedirler. Yaklaşık 6200 çiftçi tütün tarımı ile uğraşmaktadır.
Gezi ve Mesire Yerleri
İlçenin 2 km. kuzeyinde deniz kıyısında temiz kumsalı çınar kavak ve taflan ağaçlarından oluşan güzel koruluğu ile Geyikkoşan mesire yeri yeralmaktadır. Burası adını koruluğun içindeki Geyikkoşan Baba Türbesinden alır. Bir rivayete göre Geyikkoşan Baba Türbesinin bulundugu yerdeki tarlayı evcilleştirmiş olduğu geyikleri çifte koşarak sürermiş. Bu nedenle bu koruluğa Geyikkoşan denilmiş. Bu yöre hem piknik yeri olarak hem de denize girmek için ideal bir yerdir.
İlçenin güneyinde Vezirköprü sınırındaki denizden yüksekliği 1.500 m. olan Dürtmen yaylası da doğal güzellikleriyle görülmeye değer bir mesire alanıdır. Dürtmen yaylasına ulaşım asfalt yoldan sağlandığı için kolay olmaktadır. Kızılırmak deltasının bir kısmı da ilçe sınırları içindedir. Geyikkoşan mevkinde 6 Mayıs tarihinde Hıdırellez şenlikleri yapılmaktadır. Bu şenliklerde Türkiye genelinden amatör ve milli güresçiler davet edilerek yağlı pehlivan güreş müsabakalari düzenlenir. Bu şenliklerin nedeninin 600 yıllık bir efsaneye dayandığı söylenmekte. Efsaneye göre; Geyik Baba isminde bir arap ordusu komutanı 6 Mayıs'ta tüm işlerini bırakarak o mevkide koyun kuzu inek cinsinden hayvanları kestirerek fakir halka ziyafet verirmiş. Dürtmen yaylası eteklerinde bulunan Hüseyin dede türbesi çevresinde de 7 Mayıs'ta benzer şenlikler düzenlenir.
TARİHİ
İlçe çok eski bir tarihe sahiptir. M.Ö. ki devirlerde Frigyalılar Kimmerler Lidyalılar ve Persler Alaçam'da hüküm sürmüşlerdir. M.Ö. 5. asırda Orta Asya'dan gelen milletliler oraya Zelikus adın vermişler. Danişmentliler döneminde Tralköy adını almıştır. Selçuklular döneminde Tralköy adı Uluköy Olarak değiştirilmiş 1385'te İlhanlılar döneminde ise Alaçam adını almıştır. Alaçam adının; Kasabanın ortasından geçen uluçay'ın kenarındaki Uluçam denilen büyük çam ağaçlarından geldiği ifade edilmektedir. Alaçam Anadolu Beylikleri döneminde Eratna beyliğinin devamı olan Kadı Burhanettin Tarafından ele geçirilmişardından Candaroğulları ve İsfendiyaroğullarının hakimiyetine girmiştir(1390). 1938'de ise Osmanlı egemenliğine giren Alaçam Anadolu Türk Birliğinin bozulmasıyla 1402 de tekrar Candaroğullarının eline geçmiştir. Çelebi Mehmet'in Canik bölgesini ele geçirmesiyle Alaçam Osmanlı'nın olmuş ve bu hakimiyet II.Murat döneminde sağlanmıştır. Osmanlı'dan beri Türk kasabası olan Alaçam 1 Eylül 1944 tarihinde Samsun'un 8. İlçesi olmuştur.
COĞRAFİ KONUMU
Alaçam kuzeyinde Karadeniz batıdan Yakakent Güneyinden Vezirköprü Doğusundan Bafra İlçeleri ile Çevrili şirin bir sahil kasabasıdır. Yüzölçümü 632 km2 denizden Yüksekliği ortalama 15m dir. Samsun'a uzaklığı 78 km.dir.
İlçenin en büyük yükseltileri Katran ve Tin gaz dağları olup bu dağların etekleri ise yayla durumundadır. Ayrıca kasabanın girişinde göze çarpan Sivritepe 700m yüksekliğindedir. Alaçam'ın sahil kesimi doğudan batıya uzanan dar bir ova halindedir. Bu ovayı Ulu çay ikiye ayırır. Ulu çay Alaçamın en büyük akarsuyudur. Kızılırmak deltasının batı yakasındaki sulak alanı oluşturan kara boğaz gölünün bir kısmı ilce sınırları içerisindedir.
Alaçam tarihi evleriyle ünlüdür.
TARİHİ VE KÜLTÜREL DEĞERLER
İlçede Sivri tepe Elçi tepe Gökçe boğaz tepe Dede tepe höyükleri bulunmaktadır. Sivri tepe Dede tepeGökçe boğaz tepe de Hitit dönemine ait yerleşmeler tespit edilmiştir. Gökçe boğaz tepedeki kazılar 1955 yılında yapılmıştır. Ayrıca Sivri tepe de yapılan kazılarda Milezyenlere (Miletoslular-Milletliler) ait olduğu belirtilen çanaklar çömlekler bulunmuştur. Bir de Yakakent ve Alaçam’ın güneyinde dağlık ve ormanlık alanda tarihi bir kale yer almaktadır.
Alaçamdaki tarihi eserler arasında 1515 yılında Anadolu Beylerbeyi Şadi Bey Tarafından yaptırılan Şadi Bey camii ve 1887 (Rumi 1303) yılında yapılmış Yeni cami de sayılabilir. Geyik koşan türbesi de kesin tarihi belli olmayan tarihi eserlerdendir. Kare planlı olup çatı örtülüdür.İçinde bulunduğu korukla tarihin ve doğanın kucaklaştığı bir mekandır.
FOLKLORİK DEĞERLER
Alaçam ilçe merkezinde halkın ` 'ı mübadil olduğundan düğünlerde genellikle Rumeli Oyunları (Zigaş Debreli Hasan Vardar ovası Topal Ağa) ağırlık kazanmaktadır. Ayrıca oynanan Kasap (Horon) Karşılama oyunları vardır. Karlı ve sardık köylerinde ise Kafkas oyunları oynanmaktadır.
Evlilikler genellikle görücü usulü olmakta. Önce kız isteme sonra nişan düğün şeklinde gerçekleşmektedir. Düğünden bir gece önce kız evinde kına gecesi bir gün sonra ise erkek evinde duvak denilen eğlenceler düzenlenir. Kına gecesinde geline kına yakılır duvakta ise yakın akrabalarca takı takılır. Düğünde davulzurna eşliğinde oyunlar oynanır yemekler yenir. Yatsı namazından sonra baklava ikram edilerek misafirler uğurlanır. İlçede el sanatları kilim dokumacılığı hasır örücülüğü ağaç işleri şeklinde gerçekleşmektedir.