Organik, yani ekolojik tarım; kimyasal ürünler kullanılmadan, üretimden tüketime kadar her aşaması kontrollü ve sertifikalı bir tarımsal üretim biçimidir. Amaç, bitki ve hayvanların yaşamına saygılı bir tarım yapmak ve insan sağlığını korumaktır
Ülkemizde buğdaydan fındığa, kayısıdan zeytinyağına kadar 300’ü aşkın organik ürün üretiliyor. Organik ürünlerde sentetik kimyasal girdiler kullanılmıyor ve bu durum, üretimden taşımaya kadar her aşamada kontrol edilerek belgelendiriliyor, yani sertifikalandırılıyor
Geleneksel tarım yaparken oluşan toksik metaller, toprağa ve besinlere karışarak sağlığımızı ciddi boyutlarda tehdit ediyor. Bu metallerin etkileri; uykusuzluk, yorgunluk, baş ağrısı, egzaman, hafıza kaybı ve konsantrasyon eksikliği, depresyon, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve hipertansiyon olarak karşımıza çıkıyor. Geleneksel tarımın bir zararı da, kimyasal maddelerin çoğunun kanserojen maddeye sahip olmalarıdır. Organik gıdalar ise, üretimin hiçbir aşamasında kimyasal ürünler kullanılmadığı için, bizi kanser, kalp hastalıkları ve alerji başta olmak üzere pek çok hastalığa karşı korur
Bir ürünün organik olup olmadığını, paketlerdeki logolara ve sertifikalara bakarak anlayabilirsiniz. Normal tarım ürünleri üzerinde yer alan “hormonsuz” veya “doğal” etiketleri sizi yanıltmasın. Gıdanın organik satılabilmesi için bağımsız bir kontrol kuruluşu tarafından sertifikalandırılması gerekmektedir.
Ülkemizde, organik ürünlerin ambalajlarında; Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Organik Tarım komitesi ile Kontrol ve Sertifika Firması’nın logoları bulunuyor. Ayrıca her ambalajda, “ organik tarım esaslarına göre üretilmiştir” yazısı yer alıyor. Organik ürün satan mağazalar, istediğiniz zaman ürünün sertifikasını size göstermek zorunda. Ayrıca ihtiyaç duyduğunuzda, etiketlerde yer alan numara ve kodlardan üreticisine kadar ulaşabilirsiniz
Ülkemizde buğdaydan fındığa, kayısıdan zeytinyağına kadar 300’ü aşkın organik ürün üretiliyor. Organik ürünlerde sentetik kimyasal girdiler kullanılmıyor ve bu durum, üretimden taşımaya kadar her aşamada kontrol edilerek belgelendiriliyor, yani sertifikalandırılıyor
Geleneksel tarım yaparken oluşan toksik metaller, toprağa ve besinlere karışarak sağlığımızı ciddi boyutlarda tehdit ediyor. Bu metallerin etkileri; uykusuzluk, yorgunluk, baş ağrısı, egzaman, hafıza kaybı ve konsantrasyon eksikliği, depresyon, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve hipertansiyon olarak karşımıza çıkıyor. Geleneksel tarımın bir zararı da, kimyasal maddelerin çoğunun kanserojen maddeye sahip olmalarıdır. Organik gıdalar ise, üretimin hiçbir aşamasında kimyasal ürünler kullanılmadığı için, bizi kanser, kalp hastalıkları ve alerji başta olmak üzere pek çok hastalığa karşı korur
Bir ürünün organik olup olmadığını, paketlerdeki logolara ve sertifikalara bakarak anlayabilirsiniz. Normal tarım ürünleri üzerinde yer alan “hormonsuz” veya “doğal” etiketleri sizi yanıltmasın. Gıdanın organik satılabilmesi için bağımsız bir kontrol kuruluşu tarafından sertifikalandırılması gerekmektedir.
Ülkemizde, organik ürünlerin ambalajlarında; Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Organik Tarım komitesi ile Kontrol ve Sertifika Firması’nın logoları bulunuyor. Ayrıca her ambalajda, “ organik tarım esaslarına göre üretilmiştir” yazısı yer alıyor. Organik ürün satan mağazalar, istediğiniz zaman ürünün sertifikasını size göstermek zorunda. Ayrıca ihtiyaç duyduğunuzda, etiketlerde yer alan numara ve kodlardan üreticisine kadar ulaşabilirsiniz