Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu
Pervâne olan kendini gizler mi alevden
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu
Gün senden ışık alsa bir renge bürünse
Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse
Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan
Yalnız o yeşil gözlerinin nûru görünse
Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
Çehren bana uğrunda ölüm hâzzı verince
Gönlümdeki azgın devi rüzgârlara attım
Gözlerle günâh işlemenin zevkini tattım
Gözler ki birer parçasıdır sende İlâh'ın
Gözler ki senin en katı zulmün ve silâhın
Vur şanlı silâhınla gönül mülkü düzelsin
Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin
Bir başka füsûn fışkırıyor sanki yüzünden
Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden
Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı
Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı
Dinmez Gönlün, tapmanın, aşkın sesidir bu
Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı
Görmek seni ukbâdan eğer mümkün olaydı
Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler
Tek bendeki volkanları söndürse denizler
Halâ yaşıyor gizlenerek rûhuma "Kaabil"
İmkânı bulunsaydı, bütün ömre mukabil
Sırretmeye elden seni bir perde olurdum
Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum
Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur.
En hisli şiir'den de örülmez bu güzellik.
Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur,
Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu
Pervâne olan kendini gizler mi alevden
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu
Gün senden ışık alsa bir renge bürünse
Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse
Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan
Yalnız o yeşil gözlerinin nûru görünse
Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
Çehren bana uğrunda ölüm hâzzı verince
Gönlümdeki azgın devi rüzgârlara attım
Gözlerle günâh işlemenin zevkini tattım
Gözler ki birer parçasıdır sende İlâh'ın
Gözler ki senin en katı zulmün ve silâhın
Vur şanlı silâhınla gönül mülkü düzelsin
Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin
Bir başka füsûn fışkırıyor sanki yüzünden
Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden
Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı
Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı
Dinmez Gönlün, tapmanın, aşkın sesidir bu
Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı
Görmek seni ukbâdan eğer mümkün olaydı
Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler
Tek bendeki volkanları söndürse denizler
Halâ yaşıyor gizlenerek rûhuma "Kaabil"
İmkânı bulunsaydı, bütün ömre mukabil
Sırretmeye elden seni bir perde olurdum
Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum
Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur.
En hisli şiir'den de örülmez bu güzellik.
Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur,
Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik