MÜHİM TENBİH: "KÜFÜR BAHSİ" devamı: Kayyto10


Join the forum, it's quick and easy

MÜHİM TENBİH: "KÜFÜR BAHSİ" devamı: Kayyto10
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
İsmail YK'nın 2015 Albümü Çıkmıştır!

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

MÜHİM TENBİH: "KÜFÜR BAHSİ" devamı:

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1MÜHİM TENBİH: "KÜFÜR BAHSİ" devamı: Empty MÜHİM TENBİH: "KÜFÜR BAHSİ" devamı: Perş. 31 Ara. 2009 - 22:17

İsmail YK Esra YK

İsmail YK Esra YK
Yeni Yk'Cı

101– Simdi geldim Bismillâhi dese, âfâtdır. Birseyi çok görse
(Mâhalakallah) dese, ma’nâsını bilmese kâfir olur.
102– Bir kimse, simdi sana sövmem, sövmenin adını günâh
koymuslar dese, âfâtdır.
103– Bir kimse, Cebrâîl buzagısı gibi çırılçıplak olmussun
dese, âfâtdır, melekle alay etmekdir.
104– Oglumun bası için veyâ basım için kelimelerine, yemîn
billahi atf etse, meselâ, vallahî oglumun bası için dese, küfr olmasından
korkulur.
105– Kur’ân-ı kerîmi, mevlidi ve ilâhîleri çalgı çalarken okumak
veyâ çalgı aletleri ile okumak küfrdür.
106– Kur’ân-ı kerîmi, mevlidi, ilâhîleri, salevât-ı serîfeleri
fısk meclislerinde hurmet ile okumak harâm olur. Eglence, keyf
için okumak küfr olur.
107– Sünnet üzere okunan Ezân-ı Muhammedîyi dinlemeyip,
kıymet vermezse hemen kâfir olur.
108– Kur’ân-ı kerîme kendi aklı ile ma’nâ veren kâfir olur.
109– Kur’ân-ı kerîmde ve hadîs-i serîflerde açıkça bildirilmis
olan ve müctehid imâmların sözbirligi ile bildirdikleri ve müslimânlar
arasına yayılmıs îmân bilgilerine uygun inanmıyan kâfir
olur. Küfrün bu dürlüsüne (Ilhâd), böyle inananlara (Mülhid)
denir.
110– Kâfire saygı ile selâm veren, kâfir olur.
111– Kâfire saygı bildiren bir söz söylemek, meselâ üstâdım
demek küfr olur.
112– Baskasının küfrüne râzı olan kâfir olur.
113– Kur’ân-ı kerîm bulunan bantlar ve plâklar, mushâf-ı se-
– 163 –
rîf gibi kıymetlidirler. Bunlara da saygısızlık yapmak küfr olur.
114– Cin ile tanısan falcılar ve yıldıznâmeye bakıp ve sorulan
herseye cevâb verenlere ve büyücülere gidip, söylediklerine,
yapdıklarına inanmak, ba’zan dogru çıksa bile, Allahü teâlâdan
baskasının herseyi bildigine ve her diledigini yapacagına inanmak
olup, küfr olur. [Fen bilgilerine inanmamak böyle degildir.]
115– Sünneti hafîf görerek, ehemmiyyet vermiyerek terk etmek
küfr olur.
116– Zünnâr denilen papaz kusagını baglamak ve putlara
ya’nî haç, salîb denilen dik kesilen iki çubuk ve heykellere ve
bunların resmlerine tapınmak, ta’zîm etmek ve ahkâm-ı islâmiyyeyi
bildiren din kitâblarından birini tahkîr etmek, islâm
âlimlerinden birini istihzâ, alay etmek ve küfre sebeb olan bir
söz söylemek ve yazmak ve ta’zîm etmemiz emr olunan bir seyi
tahkîr ve tahkîr etmemiz emr olunan bir seyi ta’zîm etmek
küfrdür.
117– Bir sâhir [büyücü], sihr ile istedigini elbette yapar, sihr
muhakkak te’sîr eder diyen ve inanan kâfir olur.
118– Müslimân, kendisine kâfir diyene, efendim gibi kabûl
gösteren cevâb verirse, o da kâfir olur.
119– Harâm oldugu bilinen belli bir mal ile câmi’ yapdırmak
ve sadaka vermek ve baska hayr yapdırmak ve bunlara karsılık
sevâb beklemek küfrdür.
120– Bir kimse, elindeki kat’i harâm olan maldan sadaka
verse, sevâb umsa, alan fakîr, harâmdan oldugunu bilerek, verene
Allah râzı olsun dese, veren de veyâ baska bir kimse de
âmîn dese, hepsi kâfir olur.
121– Nikâhı harâm olan kadın ile evlenmege halâl diyen kâfir
olur.
122– Meyhânelerde, oyun yerlerinde, günâh islenen topluluklarda,
radyo ile ho-parlör ile Kur’ân-ı kerîm ve mevlid dinliyerek
keyflenmek küfr olur.
123– Kur’ân-ı kerîmi çalgı çalarak okumak küfrdür.
124– Kur’ân-ı kerîmin radyoda ve ho-parlörde söylenen,
okunan tam benzerine de saygısızlık yapmak küfr olur.
125– Allahü teâlâdan baskasına her ne maksad ile olur ise
olsun, Yaratıcı demek küfrdür.

126– Abdülkâdir yerine, Abdülkoydur demek, kasd ile olur
ise küfrdür. Abdül’azîz yerine Abdülüzeyz, Muhammed yerine
Memo, Hasen yerine Hasso, Ibrâhîm yerine Ibo demek böyledir.
Bu ismleri, ayakkabı ve terliklere yazanların ve üzerlerine
basanların îmânlarının gitmesinden korkulur.
127– Abdestsiz oldugunu bilerek nemâz kılmak ve sünnet
olan bir isi begenmemek küfrdür. Sünnete ehemmiyyet vermemek
küfrdür.
128– Câhillerin, Evliyâyı yaratıcı sanmalarından korkdugumuz
için türbeleri yıkıyoruz sözü küfrdür.
129– Baskasının, hele kendi yavrusunun kâfir olmasına sebeb
olan kâfir olur.
130– Zinâya, livâtaya câiz demek küfrdür.
131– Nass ile [ya’nî âyet ve hadîs ile] ve icmâ’ ile bildirilmis
olan harâma ehemmiyyet vermemek küfrdür.
132– Büyük günâhlara devâm etmek, ısrar etmek, küfre sürükler.
Nemâza ehemmiyyet vermemek küfrdür.
133– Üzerinde yazı, hattâ harf bulunan kâgıdı, örtüyü, seccâdeyi
yere koymak [hakâret için sermek veyâ kullanmak] küfr
olur.
134– Ebû Bekr-i Sıddîk ile Ömer-ül-Fârûkun “radıyallahü
teâlâ anhüm” hilâfete hakları yok idi demek küfrdür.
135– Allahü teâlâdan ayrı olarak bir ölüden birsey beklemek
küfr olur.
136– Tez veren dede demek çok çirkin ve küfre sebeb olur.
137– Meyyiti topraga gömmek farz oldugu için, bu farza
ehemmiyyet vermiyerek hizmetden kaçanın, ilmi, fenni ileri sürerek,
ölüleri gömmek gericilikdir, Buda, berehmen, komünist
kâfirleri gibi ölüleri yakmak dahâ iyidir diyenin îmânı gider,
mürted olur.
138– Allahü teâlânın Velîlerinden, ölü veyâ diri birisini, dil
veyâ kalb ile inkâr etmek küfrdür.
139– Evliyâya ve ilmi ile âmil olanlara düsmanlık küfrdür.
140– Evliyâda ismet sıfatı vardır demek küfrdür. [Ismet sıfatı
yalnız Peygamberlerde bulunur.]
141– Ilmi bâtından nasîbi olmıyanın îmânsız gitmesinden

korkulur. Bundan nasîb almanın en asagısı bu ilme inanmakdır.
142– Kur’ân-ı kerîmi, din âlimlerinden hiçbirinin okumadıgı
seklde okumak, ma’nâyı ve kelimeleri bozmasa bile, küfrdür.
143– Papasların ibâdetlerine mahsûs seyi kullanmak küfrdür.
144– Herhangi bir hâdisenin kendi kendine olduguna inanmak
ve hayvanların, tek hücrelilerden, yüksek yapılılara dogru,
birbirine ve nihâyet insana döndügünü söylemek küfrdür.
145– Nemâzı bile bile kılmayıp, kazâ etmegi düsünmiyen,
bunun için azâb çekeceginden korkmıyan kimse, hanefî mezhebinde
de kâfirdir.
146– Kâfirlerin ibâdetlerini, ibâdet olarak yapmak, meselâ
kiliselerinde çaldıkları org gibi çalgıları ve çanları câmi’lerde
çalmak ve islâmiyyetin kâfirlik alâmeti saydıgı seyleri,zarûret
ve cebr olmadan kullanmak küfr olur.
147– Eshâb-ı kirâma sövene mülhid denir. Mülhid kâfir olmakdadır.
148– Kâfirlerin resmlerini yüksege asarak ta’zîm küfrdür.
149– Resmin, heykelin sâhibinde ve salîbde [haçda] veyâ yıldız,
günes, inek gibi herhangi bir seyde, ülûhiyyet sıfatı bulunduguna
inanarak, meselâ, istedigini yaratır, her istedigini, yapar,
hastaya sifâ verir diyerek ta’zîm etmek küfr olur.
150– Hazret-i Âiseyi kazf eden [fâhise diyen] ve babasının
sahâbî olduguna inanmıyan kâfir olur.
151– Îsâ aleyhisselâmın gökden inecegi de zarûrî bilinmekdedir.
Buna inanmıyan kâfir olur.
152– Kur’ân-ı kerîmde ve hadîs serîfde Cennet ile müjdelenen
kimseye kâfir demek, küfrdür.
153– Fennin, tecribenin dısında olan, fen ile ilgisi bulunmıyan
âyet-i kerîmeleri, fen bilgisine uydurmaga kalkısmak, Selef-
i sâlihînin tefsîrlerini degisdirmek, büyük suç olur. Böyle
tefsîr ve terceme yapanlar kâfir olur.
154– Müslimân denilen bir kız, âkıl-bâlig olunca müslimânlıgı
bilmez ise, milletsiz kâfir olur. Erkek de böyledir.
155– Müslimân kadının, bası, kolları ve bacakları açık ola-

rak sokaga çıkması, erkeklere göstermesi harâmdır, günâhdır.
Ehemmiyyet vermezse, aldırıs etmezse, îmânı gider, kâfir olur.
156– Peygamberimizin bildirdigi farzlar ve harâmlar da,
Kur’ân-ı kerîmde açıkca bildirilen farzlar, harâmlar gibi kıymetlidir.
Bunlara da inanmıyan, kabûl etmiyen dinden çıkar,
kâfir olur.
157– Rükü’ tesbîhinde (Zı) ile (azîm) demek; Rabbîm büyükdür
demekdir. Eger ince (Ze) ile (azim) denilirse, (Rabbim
benim düsmanımdır) demek olur ve nemâz bozulur, ma’na degisdigi
için küfre de sebeb olur.
158– Kur’ân-ı kerîmi tegannî ile okuyan hâfıza, ne güzel
okudun diyen kimsenin îmânı gider, kâfir olur. Dört mezhebde
de harâm olan bir seye, güzel diyen kâfir olur. Yoksa, sesi, sadâsı,
Kur’ân-ı kerîmi okuması güzel demek istiyen kâfir olmaz.
159– Meleklerin ve Cinnin varlıgına inanmıyan kâfir olur.
160– Kur’ân-ı kerîmin âyetlerine, kelimelerin açık, meshûr
ma’nâları verilir. Bu ma’nâları degisdirerek, bâtınîlere (Ismâ’îlilere)
uyanlar kâfir olur.
161– Sihr yaparken, küfre sebeb olan kelime ve is olursa,
küfrdür.
162– Müslimâna, (ey kâfir) diyen [veyâ, müslimâna mason
diyen, komünist diyen], onu kâfir i’tikâd ederse, kendisi kâfir
olur.
163– Ibâdetleri yapan kimse, îmânının bozulmasında sübhe
eder ve günâhım çokdur, ibâdetlerim beni kurtarmaz diye düsünürse,
îmânının kuvvetli oldugu anlasılır. Îmânının devâm
edeceginden sübhe eden kâfir olur.
164– Peygamberlerin sayısını söylemek, Peygamber olmıyanı
Peygamber yapmak veyâ Peygamberi Peygamber kabûl etmemek
olabilir. Bu ise küfrdür. Çünki, Peygamberlerden birini
kabûl etmemek, hiçbirini kabûl etmemek demekdir.
Erkek veyâ kadın, bir müslimân, âlimlerin sözbirligi ile
küfre sebeb olacagını bildirdikleri bir sözün veyâ isin küfre sebeb
oldugunu bilerek, amden [tehdid edilmeden, istekle] ciddî
olarak veyâ hezl, güldürmek için söyler, yaparsa, ma’nâsını
düsünmese dahî îmânı gider. (Mürted) olur. Buna (küfr-i inâdî)
denir. Küfr-i inâdî ile mürted olanın, evvelki ibâdetlerinin

sevâbları yok olur. Tevbe ederse, geri gelmezler. Zengin ise
tekrar hacca gitmesi lâzım olur.Mürted iken kılmıs oldugu, nemâzları,
orucları, zekâtları kazâ etmez. Riddetden evvel yapmadıklarını
kazâ eder. Tevbe etmek için, yalnız Kelime-i sehâdet
söylemeleri kâfî degildir. Küfre sebeb olan o seyden de tevbe
etmeleri lâzımdır. [Islâmiyyetden hangi kapıdan çıkmıs ise,
o kapıdan girmesi lâzımdır.] Eger küfre sebeb olacagını bilmeyip
söyler, yaparsa veyâ küfre sebeb olacagı âlimler arasında
ihtilâflı olan bir sözü amden söylerse, îmânının gidecegi, nikâhının
bozulacagı sübhelidir. Ihtiyâtlı olarak, tecdîd-i îmân ve
nikâh etmesi iyi olur. Bilmiyerek söylemege (Küfr-i cehlî) denir.
Bilmemesi özr degil, büyük günâhdır. Çünki, her müslimânın,
bilmesi lâzım olan seyleri ögrenmesi farzdır. Küfre sebeb
olan sözü, hatâ ederek, yanılarak veyâ te’vîlli olarak söyliyenin
îmânı ve nikâhı bozulmaz. Yalnız tevbe ve istigfâr, ya’nî tecdîd-
i îmân etmesi iyi olur.
Bir kâfir, bir kelime-i tevhîd söylemekle mü’min oldugu gibi,
bir mü’min de, bir söz söylemekle kâfir olur.
Bir müslimânın bir sözünde veyâ bir isinde yüz ma’nâ olsa,
ya’nî yüz sey anlasılsa, bunlardan biri, o kimsenin îmânlı oldugunu
gösterse, doksandokuzu, kâfir oldugunu gösterse, o kimsenin
müslimân oldugunu söylemek lâzımdır. Ya’nî küfrü gösteren
doksan dokuz ma’nâya bakılmaz. Îmânı gösteren bir
ma’nâya bakılır. Bu sözü yanlıs anlamamalı. Bunun için iki noktaya
dikkat etmeli. Birincisi, söz veyâ is sâhibinin müslimân olması
lâzımdır. Bir Fransız Kur’ân-ı kerîmi övse, bir Ingiliz, Allah
birdir dese, bunların müslimân oldugu söylenemez. Ikincisi,
bir sözün veyâ bir isin yüz ma’nâsı olsa denildi. Yoksa, yüz sözden
veyâ yüz isden biri îmânı gösterse, doksandokuzu küfrü bildirse,
bu kimseye müslimân denilecegi bildirilmedi.
— Her müslimân, sabâh ve aksâm, su îmân düâsını okumalıdır:
“ALLAHÜMME INNÎ E’ÛZÜ BIKE MIN EN ÜSRIKE
BIKE SEY-EN VE ENE A’LEMÜ VE ESTAGFIRÜ-KE LIMÂ
LÂ-A’LEMÜ INNEKE ENTE ALLÂMÜL-GUYÛB.”
“ALLAHÜMME INNÎ ÜRÎDÜ EN ÜCEDDIDEL ÎMÂ-
NE VENNIKÂHA TECDÎDEN BI-KAVLI LÂ ILÂHE ILLALLAH
MUHAMMEDÜN RESÛLULLAH” diyerek de
tevbe, tecdîd-i îmân ve nikâh yapmalıdır.

Kaynak: [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Similar topics

-

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz