ŞARKILARIM BASİT DEĞİL
İsmail YK, gerçek adı Çılgın olan ama Facebook olarak anılan şarkıyı neden yaptığını ise şöyle anlatıyor: “Gençlerin ağızlarından hep facebook’u duydum, duydum, duydum. Aklıma biraz sosyal içerikli bir şarkı yapmak geldi. Albüm piyasaya çıkmadan bu şarkı patladıysa demek ki onları anlatıyorum. İnsan facebook’a giriyorsa ben de onunla ilgili bir şey yazıyorsam, kendi bu şarkıda bulan var demektir. Bugüne kadar başka biri de böyle bir şarkı yapabilirdi ama yapmadı ya da aklına gelmedi. Benim aklıma geliyor..”
Facebook’un popülerliğini yitirmeye başladığını twitter’ın giderek daha moda olduğunu söylüyor ve soruyoruz: “Neden twitter şarkısı yapmadınız?” Genç sanatçı şu yanıtı veriyor: “10 kişiye twitter’ı sorduğunuz zaman iki kişi duymuş ama facebook’u hepsi biliyor. twitter’ı tanısınlar diye iki sene daha mı bekleseydim?” İsmail YK’nın şarkılarında mutlaka internet, arkadaşlık siteleri, facebook var. Peki kendisi internetle ne kadar ilgili? Facebook’a ya da benzer sosyal paylaşım sitelerine üye mi? “Hayır, değilim” diyor ve devam ediyor: “İnterneti işim olduğu kadar kullanırım. facebook’ta adıma kayıtlar, benim ismimle hayranlarımı kandıranlar var ama onların hiçbiri ben değilim.”
CAZ DA DİNLERİM ROCK DA </FONT>
İsmail YK’nın hayranları olduğu kadar müziğini beğenmeyenler de var. Şarkılarının kalıcıı olmadığını, sözlerinin basit, tabir-i caizse piyasa parçalar olduğunu düşünenler de bir hayli fazla. Ancak o bu söylenenlere pek katılmıyor: “Ben hangi şarkıların satacağını tahmin ederim. Her tür müziği dinlerim; klasik, rock, caz... Ama caz seviyorum diye caz albümü de yapmam. Çünkü bunun alıcısı belli. Şapur Şupur’un başı R&B, sonu rock... Allah Belanı Versin’de yine rock altyapısı var. Şarkıları dinlemekten zevk alacağım şekilde sunarım. Hem ticaridir hem de istediğim, sevdiğim gibidir. Şarkılarım basit değil zor ezberlenir, nakaratları kolaydır. ‘Şapur Şupur beni öp/ Çıtır çıtır beni ye’ nakarattır. Ama baştan sona dinlediğinizde o kadar çok kelime vardır ki ezberleyemezsiniz. İkinci albümde Allah Belanı Versin’in yanı sıra Al Koynuna, Seviyorum gibi şarkılar da vardı. Ama ben Al Koynuna ile çıkmış olsaydım, kimse beni tanımazdı. İsmail YK’yı tanıyor musunuz? Hayır! Hani Al Koynuna diye bir şarkısı vardı. Hatırlayamadım. Ama Allah Belanı Versin deyince... Aaa, hatırladım. Bu şarkı sayesinde odak noktası haline geldim.”
Aynaya sürekli baktığım için tipim bana normal geliyor
İsmail YK, bu albümde imajını da yeniledi. Artık adeta Robocop’a benzemesine neden olan kıyafetlerini bir kenara bıraktı. Ona bu değişimin nedenini sorduğumuzda bir hayli uzun bir yanıt alıyoruz: “O dönem böyle garip kıyafetlerle çıkmak zorundaydım çünkü 10 senedir albüm yapmayan 40-45 kafa sanatçı albüm çıkarmıştı. Hepsi tanınmış... Onların arasında nasıl göze çarpabilirim, bunun stratejisini yaptım. Bunu saçma bir yoldan bile denedik. Çıktığımda alnıma bir işaret yaptım, belki çoğu insan yadırgadı ‘Bu ne ya’ diye. Ama sen bu sayede beni ikinci kez gördüğünde hatırlayacaksın, biliyorum. Şarkılarım tuttuktan sonra sildim. Zaten kendi tasarımım olan o kıyafetlerin içinde rahat etmiyordum. Belki beni izleyenler ‘Bu kıyafetleri çok mu aramış’ dediler ama hedefim belli olduğu için rahatsız olmadım. Başaramasaydım ‘Rezil oldun’ derdim kendi kendime. Biraz da çocuklar için yaptım bunu. Beni o kıyafetle gördüklerinde ‘Bu benim kahramanım’ diyor çocuklar. Onların kahramanı olmak çok önemli... Konserlerimdeki kitlenin yarısı o zamanın çocukları...”
Şimdiki kıyafetlerini ise yine kendi tasarlıyor. Bir kısmını özel olarak diktirdiğini söyleyen genç şarkıcı, bir kısmını da hazır alıp kolunu, kapüşonunu kestirdiğini, zincirlerle süslediğini anlatıyor. Aksesuar kullanmayı çok sevdiğini belirten İsmail YK, çoğu insan öyle sansa da kaşlarını aldırmadığını da ekliyor: “Kaşımı inceltmiyorum, sadece biraz temizlik var. Bence insanın kendine bakması lazım.”
Ona kendine nasıl baktığını soruyoruz, anlatıyor: “Ayda bir cilt bakımı yaptırıyorum. Spor yapıyorum ama sevdiğim için. Body çalışıyorum, bazen de arkadaşlarla halı sahada futbol oynuyorum. ‘Yakışıklısın’ diyorlar ama öyle miyim, bilmiyorum. Aynaya sürekli baktığım için tipim bana normal geliyor.”
Michael öldüğünde evime kasvet çöktü
İsmail YK, dokuz yaşından beri Michael Jackson hayranı olduğunu söylüyor: “Onun gibi dans ediyordum, moon walk bile yapabiliyorum. O öldüğü zaman hayranlığın ne olduğunu daha iyi anladım. Evimin havası değişti, kasvet çöktü. Çok üzüldüm, inanmak istemedim. Canlı izleyemedim ama bende bütün konser kayıtları var. Yurtseven Kardeşler olarak ilk sahneye çıktığımda 5-6 yaşındaydım. Aslında düşününce bizi Michael Jackson’ın kardeşleriyle ilk çıkış yaptığı Jackson 5’a benzetiyorum. Michael Jackson dışında Queen dinlerim, Santana, Sean Paul, Shaggy... Yerli sanatçılardan Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses, Murat Başaran...”
Şapur Şupur, Bomba Bomba, Bas Gaza, Allah Belanı Versin gibi popüler şarkılarının ardından İsmail YK şimdi de sosyal paylaşım sitesi facebook’u şarkı yaptı. Haydi Bastır adlı albümün çıkış parçası olan bu şarkı bir anda herkesin diline pelesenk oldu. Öyle ki albüm piyasaya çıkmadan 70 bin sipariş aldı. Genç şarkıcı bu ilgiden çok memnun: “Albümün tamamı dinlenmeden bu kadar satıyorsa ‘Albüm çok iyi oldu. Bu nedenle sipariş aldı’ diyemem. Bu, İsmail YK’nın önceki albümlerine bakıp güvendikleri içindir.”
İsmail YK, gerçek adı Çılgın olan ama Facebook olarak anılan şarkıyı neden yaptığını ise şöyle anlatıyor: “Gençlerin ağızlarından hep facebook’u duydum, duydum, duydum. Aklıma biraz sosyal içerikli bir şarkı yapmak geldi. Albüm piyasaya çıkmadan bu şarkı patladıysa demek ki onları anlatıyorum. İnsan facebook’a giriyorsa ben de onunla ilgili bir şey yazıyorsam, kendi bu şarkıda bulan var demektir. Bugüne kadar başka biri de böyle bir şarkı yapabilirdi ama yapmadı ya da aklına gelmedi. Benim aklıma geliyor..”
Facebook’un popülerliğini yitirmeye başladığını twitter’ın giderek daha moda olduğunu söylüyor ve soruyoruz: “Neden twitter şarkısı yapmadınız?” Genç sanatçı şu yanıtı veriyor: “10 kişiye twitter’ı sorduğunuz zaman iki kişi duymuş ama facebook’u hepsi biliyor. twitter’ı tanısınlar diye iki sene daha mı bekleseydim?” İsmail YK’nın şarkılarında mutlaka internet, arkadaşlık siteleri, facebook var. Peki kendisi internetle ne kadar ilgili? Facebook’a ya da benzer sosyal paylaşım sitelerine üye mi? “Hayır, değilim” diyor ve devam ediyor: “İnterneti işim olduğu kadar kullanırım. facebook’ta adıma kayıtlar, benim ismimle hayranlarımı kandıranlar var ama onların hiçbiri ben değilim.”
CAZ DA DİNLERİM ROCK DA </FONT>
İsmail YK’nın hayranları olduğu kadar müziğini beğenmeyenler de var. Şarkılarının kalıcıı olmadığını, sözlerinin basit, tabir-i caizse piyasa parçalar olduğunu düşünenler de bir hayli fazla. Ancak o bu söylenenlere pek katılmıyor: “Ben hangi şarkıların satacağını tahmin ederim. Her tür müziği dinlerim; klasik, rock, caz... Ama caz seviyorum diye caz albümü de yapmam. Çünkü bunun alıcısı belli. Şapur Şupur’un başı R&B, sonu rock... Allah Belanı Versin’de yine rock altyapısı var. Şarkıları dinlemekten zevk alacağım şekilde sunarım. Hem ticaridir hem de istediğim, sevdiğim gibidir. Şarkılarım basit değil zor ezberlenir, nakaratları kolaydır. ‘Şapur Şupur beni öp/ Çıtır çıtır beni ye’ nakarattır. Ama baştan sona dinlediğinizde o kadar çok kelime vardır ki ezberleyemezsiniz. İkinci albümde Allah Belanı Versin’in yanı sıra Al Koynuna, Seviyorum gibi şarkılar da vardı. Ama ben Al Koynuna ile çıkmış olsaydım, kimse beni tanımazdı. İsmail YK’yı tanıyor musunuz? Hayır! Hani Al Koynuna diye bir şarkısı vardı. Hatırlayamadım. Ama Allah Belanı Versin deyince... Aaa, hatırladım. Bu şarkı sayesinde odak noktası haline geldim.”
Aynaya sürekli baktığım için tipim bana normal geliyor
İsmail YK, bu albümde imajını da yeniledi. Artık adeta Robocop’a benzemesine neden olan kıyafetlerini bir kenara bıraktı. Ona bu değişimin nedenini sorduğumuzda bir hayli uzun bir yanıt alıyoruz: “O dönem böyle garip kıyafetlerle çıkmak zorundaydım çünkü 10 senedir albüm yapmayan 40-45 kafa sanatçı albüm çıkarmıştı. Hepsi tanınmış... Onların arasında nasıl göze çarpabilirim, bunun stratejisini yaptım. Bunu saçma bir yoldan bile denedik. Çıktığımda alnıma bir işaret yaptım, belki çoğu insan yadırgadı ‘Bu ne ya’ diye. Ama sen bu sayede beni ikinci kez gördüğünde hatırlayacaksın, biliyorum. Şarkılarım tuttuktan sonra sildim. Zaten kendi tasarımım olan o kıyafetlerin içinde rahat etmiyordum. Belki beni izleyenler ‘Bu kıyafetleri çok mu aramış’ dediler ama hedefim belli olduğu için rahatsız olmadım. Başaramasaydım ‘Rezil oldun’ derdim kendi kendime. Biraz da çocuklar için yaptım bunu. Beni o kıyafetle gördüklerinde ‘Bu benim kahramanım’ diyor çocuklar. Onların kahramanı olmak çok önemli... Konserlerimdeki kitlenin yarısı o zamanın çocukları...”
Şimdiki kıyafetlerini ise yine kendi tasarlıyor. Bir kısmını özel olarak diktirdiğini söyleyen genç şarkıcı, bir kısmını da hazır alıp kolunu, kapüşonunu kestirdiğini, zincirlerle süslediğini anlatıyor. Aksesuar kullanmayı çok sevdiğini belirten İsmail YK, çoğu insan öyle sansa da kaşlarını aldırmadığını da ekliyor: “Kaşımı inceltmiyorum, sadece biraz temizlik var. Bence insanın kendine bakması lazım.”
Ona kendine nasıl baktığını soruyoruz, anlatıyor: “Ayda bir cilt bakımı yaptırıyorum. Spor yapıyorum ama sevdiğim için. Body çalışıyorum, bazen de arkadaşlarla halı sahada futbol oynuyorum. ‘Yakışıklısın’ diyorlar ama öyle miyim, bilmiyorum. Aynaya sürekli baktığım için tipim bana normal geliyor.”
Michael öldüğünde evime kasvet çöktü
İsmail YK, dokuz yaşından beri Michael Jackson hayranı olduğunu söylüyor: “Onun gibi dans ediyordum, moon walk bile yapabiliyorum. O öldüğü zaman hayranlığın ne olduğunu daha iyi anladım. Evimin havası değişti, kasvet çöktü. Çok üzüldüm, inanmak istemedim. Canlı izleyemedim ama bende bütün konser kayıtları var. Yurtseven Kardeşler olarak ilk sahneye çıktığımda 5-6 yaşındaydım. Aslında düşününce bizi Michael Jackson’ın kardeşleriyle ilk çıkış yaptığı Jackson 5’a benzetiyorum. Michael Jackson dışında Queen dinlerim, Santana, Sean Paul, Shaggy... Yerli sanatçılardan Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses, Murat Başaran...”