Sabah Gazetesi'nda bugün yer alan habere göre; Türk futbol
takımlarına yatırım yapan QVT adlı fonun yaptığı alımlarla İstanbul
Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gören 4 kulübün hisseleri 1 haftada
yüzde 10 yükseldi. Futbol kulüplerinin değeri 1 milyar 762 milyon
dolara ulaştı. Fon Türkiye'nin başarılarısının ardından hem ülkede
futbola ilginin artacak olması ile satılacak olan kombine biletler hem
de futbolcuların değerinin artacağı varsayımıyla bu kulüplerdeki payını
artırdı.
Fenerbahçe'nin piyasa değeri dün 1.5 milyar YTL'yi aştı. Gün sonunda 1
milyar 487 milyondan kapandı. İMKB'de işlem gören dev şirketler içinde
31'inci sıraya yerleşti. Yazıcılar Holding, Ülker, Türk Hava Yolları,
Petkim piyasa değeri Fener'in altında kaldı. Borsada işlem gören Türk
Ekonomi Bankası, Fortisbank, Tekstilbank ve Şekerbank'ın piyasa değeri
de Fenerbahçe'den daha düşük duruma geldi. Trabzonspor ise 322 milyar
YTL'lik piyasa değeri ile 94'uncu sıraya yerleşti. Galatasaray ise 262
milyon dolarlık piyasa değeri ile 107'inci sırada yer aldı. Cimbom'un
piyasa değeri, Soda Sanayi, Vakko gibi şirketleri geçti. Fenerbahçe,
Galatasaray ve Trabzonspor hisselerinin bu kadar yükselip holdingleri
geride bırakmasının nedeni ise bu kulüplerin Sportif AŞ adıyla halka
açtıkları şirketlerin yapısı.
KEMİKSİZ KAZANÇ
Bu şirketlere ortak olan borsa yatırımcısı kulübün sadece gelirlerine
ortak oluyor. Giderler kulübe kalıyor. Böyle olunca şirketlerin piyasa
değerleri de şişiyor. Gelir artışı direkt olarak kar payına yansıyor.
Hissedarlar kemiksiz para kazanıyor. Oysa Beşiktaş'ta durum aynı değil.
Kulüp zararları ve masrafları halka açık şirketin bilançosuna dahil.
Borsa ortakları bu zararları kar paylarında görüyor.
takımlarına yatırım yapan QVT adlı fonun yaptığı alımlarla İstanbul
Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gören 4 kulübün hisseleri 1 haftada
yüzde 10 yükseldi. Futbol kulüplerinin değeri 1 milyar 762 milyon
dolara ulaştı. Fon Türkiye'nin başarılarısının ardından hem ülkede
futbola ilginin artacak olması ile satılacak olan kombine biletler hem
de futbolcuların değerinin artacağı varsayımıyla bu kulüplerdeki payını
artırdı.
Fenerbahçe'nin piyasa değeri dün 1.5 milyar YTL'yi aştı. Gün sonunda 1
milyar 487 milyondan kapandı. İMKB'de işlem gören dev şirketler içinde
31'inci sıraya yerleşti. Yazıcılar Holding, Ülker, Türk Hava Yolları,
Petkim piyasa değeri Fener'in altında kaldı. Borsada işlem gören Türk
Ekonomi Bankası, Fortisbank, Tekstilbank ve Şekerbank'ın piyasa değeri
de Fenerbahçe'den daha düşük duruma geldi. Trabzonspor ise 322 milyar
YTL'lik piyasa değeri ile 94'uncu sıraya yerleşti. Galatasaray ise 262
milyon dolarlık piyasa değeri ile 107'inci sırada yer aldı. Cimbom'un
piyasa değeri, Soda Sanayi, Vakko gibi şirketleri geçti. Fenerbahçe,
Galatasaray ve Trabzonspor hisselerinin bu kadar yükselip holdingleri
geride bırakmasının nedeni ise bu kulüplerin Sportif AŞ adıyla halka
açtıkları şirketlerin yapısı.
KEMİKSİZ KAZANÇ
Bu şirketlere ortak olan borsa yatırımcısı kulübün sadece gelirlerine
ortak oluyor. Giderler kulübe kalıyor. Böyle olunca şirketlerin piyasa
değerleri de şişiyor. Gelir artışı direkt olarak kar payına yansıyor.
Hissedarlar kemiksiz para kazanıyor. Oysa Beşiktaş'ta durum aynı değil.
Kulüp zararları ve masrafları halka açık şirketin bilançosuna dahil.
Borsa ortakları bu zararları kar paylarında görüyor.