Ailede meydana gelen ölüm olayı nasıl karşılanmalıyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] nasıl tepki veriliyor. Bu üzücü olay nasıl atlatılır?
NP İstanbul Hastanesi'nden Uzm. Psk. Hande Ertaş anlatıyor:
Ölüm yaşam sürecimiz içerisinde bizleri en çok ve belki de en uzun dönemde etkisi altına alna travmatik bir olaydır. Kişinin duygu durumu ve kişilik yapısı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] değer yargıları ne olursa olsun acıtır ölüm[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hele bir de ölüm başa gelmişse. Travma; günlük rutin işleyişi bozan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aniden - beklenmedik bir şekilde gelişen[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dehşet[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kaygı ve panik yaratan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kişinin anlamlandırma süreçlerini bozan yaşantılar olarak tanımlanabilir. Pek çok olay travmatik olarak tanımlanabilir; deprem[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sel[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] trafik kazaları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şiddet v.b. ancak hiçbiri ölüm kadar korkutmaz insanı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aslında belki de hepsi ölümü ve ölüm korkusunu içermektedir u ya da bu şekilde.
Anne-baba[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] eş veya evlat kaybeden kişilerin acıları elbette tarif edilemez boyuttadır. Her yaşta ölüme bakış ve ölümle mücadele şekli farklı olsa da[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ilk yüzleşmede kişiler genellikle aynı duyguları yaşarlar. Özellikle çaresizlik[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] suçluluk ve kızgınlık sıklıkla rastlanan tepkilerdir. Travmayla başa çıkmak için gerçeklerden kaçmak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] inkar etmek veya olay yerini terk etmek gibi savunma yöntemlerine başvurulur. Duygusal sarsıntısını önlemek amacıyla kişiler olayın nedenlerini ve sürecini detaylıca öğrenme çabasına girer[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] olayı sorgularlar; kimileri ise olaya karşı daha soğukkanlı yaklaşır ve kendilerini farklı aktivitelere yönelterek "güçlüyüm" mesajı verme yoluna gidebilirler. Bazıları ise; özellikle beklenmedik[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ani ölümler sonrasında olayları tekrar takrar hatırlayarak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kabuslar görüp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] uyku sorunları yaşayabilirler. Bu tepkiler ölümü takip eden günler ve haftalar için normaldir. Ölümü aile içinde yaşayan kişilerin yakınları bu tepkilerin oluşabileceğini kabul ederek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bunlarla başa çıkmak için hazırlıklı olmalıdırlar. Genel anlamda ölüme karşı oluşan tepkileri sıralayacak olursak;
Reddetmek
Kişi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kaybettiği yakınını bir daha göremeyeceğini aklına getirmek istemez; o kişi ile yeniden bir araya geleceğinin hayalini kurar. Hatta bir sonraki günlerin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] geleceğin planlarını yaparak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] o kişiyi de buna dahil eder.
Öfke
Kişi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yaşadığı olayın geriye dönüşü olmadığını ve hayatının farklı bir şekilde yapılanmaya başladığını fark ettikten sonra hem duruma hem de kaybettiği kişiye karşı öfke duymaya başlar.
Hüzün
Kişi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kaybı için büyük bir üzüntü duymaya başlar. Bu üzüntü hem kaybettiği kişi için hem de kendinde yaşadığı eksiklik içindir.
Alışma ve ileriye yönelme
Kişi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kaybını artık içine sindirmiş ve hayatını o kişi olmadan yapılandırmaya başlamıştır. Düşünceleri daha çok geleceğe yöneliktir.
Öyleyse[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yaşanan travmatik bir olay sonrasında neredeyse herkes "stres tepkileri" gösterir. Yaşanan olayın kendisinin olağanüstü olduğu bir durumda gösterilen bu stres tepkilerinin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir dönem için[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "Anormal bir olaya verilen normal tepkiler" olarak görülmesi gerekmektedir. Ancak zaman zaman bu stres tepkileri süreklilik gösterir. Ölümü takip eden 1 ay içinde stres tepkilerinin süreklilik göstermesi Akut Stres Bozukluğu tanısına yol açarken bu tepkilerin 6 aylık bir süreye yayıldığı durumlarda Travma Sonrası Stres Bozukluğundan söz edilir.
Kişilere yapılacak olan her tür destek ve özellikle psiko-sosyal destek çalışmaları travmayı takip eden günlerde çok önemlidir. Kişilerin vermiş oldukları "stres tepkileri"nin uzun ya da kısa süreli olması kendilerine verilebilen destekle doğru orantılıdır.
NP İstanbul Hastanesi'nden Uzm. Psk. Hande Ertaş anlatıyor:
Ölüm yaşam sürecimiz içerisinde bizleri en çok ve belki de en uzun dönemde etkisi altına alna travmatik bir olaydır. Kişinin duygu durumu ve kişilik yapısı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] değer yargıları ne olursa olsun acıtır ölüm[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hele bir de ölüm başa gelmişse. Travma; günlük rutin işleyişi bozan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aniden - beklenmedik bir şekilde gelişen[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dehşet[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kaygı ve panik yaratan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kişinin anlamlandırma süreçlerini bozan yaşantılar olarak tanımlanabilir. Pek çok olay travmatik olarak tanımlanabilir; deprem[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sel[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] trafik kazaları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şiddet v.b. ancak hiçbiri ölüm kadar korkutmaz insanı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aslında belki de hepsi ölümü ve ölüm korkusunu içermektedir u ya da bu şekilde.
Anne-baba[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] eş veya evlat kaybeden kişilerin acıları elbette tarif edilemez boyuttadır. Her yaşta ölüme bakış ve ölümle mücadele şekli farklı olsa da[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ilk yüzleşmede kişiler genellikle aynı duyguları yaşarlar. Özellikle çaresizlik[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] suçluluk ve kızgınlık sıklıkla rastlanan tepkilerdir. Travmayla başa çıkmak için gerçeklerden kaçmak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] inkar etmek veya olay yerini terk etmek gibi savunma yöntemlerine başvurulur. Duygusal sarsıntısını önlemek amacıyla kişiler olayın nedenlerini ve sürecini detaylıca öğrenme çabasına girer[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] olayı sorgularlar; kimileri ise olaya karşı daha soğukkanlı yaklaşır ve kendilerini farklı aktivitelere yönelterek "güçlüyüm" mesajı verme yoluna gidebilirler. Bazıları ise; özellikle beklenmedik[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ani ölümler sonrasında olayları tekrar takrar hatırlayarak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kabuslar görüp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] uyku sorunları yaşayabilirler. Bu tepkiler ölümü takip eden günler ve haftalar için normaldir. Ölümü aile içinde yaşayan kişilerin yakınları bu tepkilerin oluşabileceğini kabul ederek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bunlarla başa çıkmak için hazırlıklı olmalıdırlar. Genel anlamda ölüme karşı oluşan tepkileri sıralayacak olursak;
Reddetmek
Kişi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kaybettiği yakınını bir daha göremeyeceğini aklına getirmek istemez; o kişi ile yeniden bir araya geleceğinin hayalini kurar. Hatta bir sonraki günlerin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] geleceğin planlarını yaparak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] o kişiyi de buna dahil eder.
Öfke
Kişi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yaşadığı olayın geriye dönüşü olmadığını ve hayatının farklı bir şekilde yapılanmaya başladığını fark ettikten sonra hem duruma hem de kaybettiği kişiye karşı öfke duymaya başlar.
Hüzün
Kişi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kaybı için büyük bir üzüntü duymaya başlar. Bu üzüntü hem kaybettiği kişi için hem de kendinde yaşadığı eksiklik içindir.
Alışma ve ileriye yönelme
Kişi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kaybını artık içine sindirmiş ve hayatını o kişi olmadan yapılandırmaya başlamıştır. Düşünceleri daha çok geleceğe yöneliktir.
Öyleyse[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yaşanan travmatik bir olay sonrasında neredeyse herkes "stres tepkileri" gösterir. Yaşanan olayın kendisinin olağanüstü olduğu bir durumda gösterilen bu stres tepkilerinin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir dönem için[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "Anormal bir olaya verilen normal tepkiler" olarak görülmesi gerekmektedir. Ancak zaman zaman bu stres tepkileri süreklilik gösterir. Ölümü takip eden 1 ay içinde stres tepkilerinin süreklilik göstermesi Akut Stres Bozukluğu tanısına yol açarken bu tepkilerin 6 aylık bir süreye yayıldığı durumlarda Travma Sonrası Stres Bozukluğundan söz edilir.
Kişilere yapılacak olan her tür destek ve özellikle psiko-sosyal destek çalışmaları travmayı takip eden günlerde çok önemlidir. Kişilerin vermiş oldukları "stres tepkileri"nin uzun ya da kısa süreli olması kendilerine verilebilen destekle doğru orantılıdır.