hiçbir nehir kendini inkar edemeyecektir
güzelliğin şöyle bir akıp gittiği sürece caddelerimden
gözlerim bir sana bakıyorsa aşka inanır
sözcüklerim bakışlarına sığınıyorsa yiter üşümek
unutmak ciddileşir
ölümlere bileniyorsa sevmek
üşümeye meyleder ömür ağustos öğlesi
başı sonu olmaz hiçbir sözün sözcüğün
hayat bir dal kırığı gibi düğümlenir
çözümsüzleşir şiirlerin şafağa ermek arzusu
kısık sesli sabah alazlanmaları gibileşir aşk…
ama aşk…
anlam yok
sonsuzluk sınırlayamaz seni
seninle ilgili olanı
ne dil
ne alfabe
notaların yetmediği yerde
tanrı suskunluğu
ölümün tek firariliği
turnaların göğü terk ettiği yerdeki
bu imkansızlık
ama aşk…
ama sen…
“o kimdir
kötü bir duygu mudur
yoksa duygusal bir kötümü”
konuş ey şair:
gözyaşlarıma köprüdür
gülüşlerinin mavi bulutlu izi
ağlarsam
çocukluğuma dönüyorum üşüyorum
üzerinden geçmekten korktuğum
köprülerden düşüyorum
nefesimde sensiz geçirdiğim şubatların
sert kokusu
ve ellerimde hala eldivenlerim yok
gerek yok güneşe
çünkü ben
seni düşünmenin kendisiyim
güzelliğin şöyle bir akıp gittiği sürece caddelerimden
gözlerim bir sana bakıyorsa aşka inanır
sözcüklerim bakışlarına sığınıyorsa yiter üşümek
unutmak ciddileşir
ölümlere bileniyorsa sevmek
üşümeye meyleder ömür ağustos öğlesi
başı sonu olmaz hiçbir sözün sözcüğün
hayat bir dal kırığı gibi düğümlenir
çözümsüzleşir şiirlerin şafağa ermek arzusu
kısık sesli sabah alazlanmaları gibileşir aşk…
ama aşk…
anlam yok
sonsuzluk sınırlayamaz seni
seninle ilgili olanı
ne dil
ne alfabe
notaların yetmediği yerde
tanrı suskunluğu
ölümün tek firariliği
turnaların göğü terk ettiği yerdeki
bu imkansızlık
ama aşk…
ama sen…
“o kimdir
kötü bir duygu mudur
yoksa duygusal bir kötümü”
konuş ey şair:
gözyaşlarıma köprüdür
gülüşlerinin mavi bulutlu izi
ağlarsam
çocukluğuma dönüyorum üşüyorum
üzerinden geçmekten korktuğum
köprülerden düşüyorum
nefesimde sensiz geçirdiğim şubatların
sert kokusu
ve ellerimde hala eldivenlerim yok
gerek yok güneşe
çünkü ben
seni düşünmenin kendisiyim