İfade edemezsin
Bütün harfler değerini yitirir
Kelimeler kurup cümleler halinde
Ona derdini anlatmak için
Çaresizlik kapını çalmıştır
Ağlaya sızlana yorgun devasal cüssesiyle
Kilometreleri aşmaya mecbur tutulan
Pofuldayarak buharıyla sitem eden
İhtiyar bir lokomotif gibisindir
Bazen iki kelimeyle yüzündeki tebessümün
Dünyadaki bütün mutlulukların toplamından
Daha üstün olduğunuanlatmaya çalışırsın
Çünkü seviyorsundur
Ama yine anlatamazsın
Hani sevdalı bir bülbülün gelip
Dalına konduğu güle
Bütün sevgisini sunması
Dikenlerinde zehir dolaşan o gülün
Duygu dolu nameleri duymazdan gelmesi
Yüzüne bile bakmaması gibi
Ve üzüntüsünü gözyaşlarına saklayıp
Hüznünü kanatlarının altına alarak
Geride kalan gözleriyle
Uçsuz bucaksız semada sır olması
Kaybolması gibi
İmkan bulamazsın ona kavuşmak
Onunla birlikte olmak için
Hiçbir çıkar yol yoktur
Ya sana çok uzaktır
Yada aşık olamayacağın kadar narindir İncitmeye kıyamazsın
Bazen içindeki hasretle
Güneşli bir günde geceyi beklersin
Açık havada
O karanlıkta gökyüzünü inceklemek için
O kadar düşünceli bir o kadar yorgun
Dilinde eskimiş klasik bir şarkı
Boğazını parçalayan yırtamadığın bir düğüm
Derken bir yıldız takılıp kalır
Gözlerine kilitleniverir
Ve sevdiğini ona benzetirsin
Parıltısından eşsizliğini
Büyüklüğünden özelliğini
Mesafesindense
Sana ne kadar uzak olduğunu anlarsın
Uzansan yetişilmez
Yetişsen ulaşılmaz
Ulaşsan dokunulmaz
Dokunsan anlaşılmaz
Korkarsın ve anlarsın imkansızlığını
İzledikçe gözlerin kamaşır
Yorulur bitkin düşersin
Göz kapakların ağırlaşır
Kendinden geçiverirsin
Esrarengiz bir ses
Öylesine ahnekli
Öylesine gizemli
Öylesine nihavend
Vede o kadar muhteşem
Kimden geldiği meçhul
Yüzünü göremezsin
Duygusal bir melodi olur
Kulaklarına fısıldayan
Dinledikçe mest olursun
Tam adapte olmuşken bu sese
Elinde bir sıcaklık birisi tarafından
Avuçlarına tutuşturulmuş yabancı eller
Utanırsın
Yüzün kızarır ürperirsin
Vede uyanırsın o ürpertiyle
Tüylerin dikenleşmiş halde
Cıvıl cıvıl olursun o duyguyla
Bir anda ısıtıverir seni
Ilık yaz yağmuru gibi
Soğuk kış gecelerinde
Sana olanların bir anlamı yok
Sessiz sedasız düşünürsün uzun uzun
Zaman olur içindeki yangın
Daha bir alevlenmiş yakar kavurur kalbini
Bazen salıverirsin kendini
Hiçbirşeye umursamadan ağlarsın Sınırsızcasına
Çabalarsın kendini avutamazsın
Bir haykırış vardır dilinin ucunda
Ama nafile hep saklı kalır
O çığlığı atamazsın istesende
Gün gelir sigaranla dost olursun
Seni bitiren seni zehirleyen sigaranla
Sattığı hüzüne
Esenlik değerinde paha biçersin
Kafanda sorular yığılıp kalmıştır
Sense yanılıyorsun ve çözemiyorsundur
Geceleri uyku girmez gözüne
Hep hayalinde olan melek yüzü
Anbean karşındadır
Yaptığın işte
Gördüğün kişilerde
Konuştuğun insanlarda
Hatta içtiğin sigaranın dumanında bile
Her zaman hissetmek istediğin sesi
Kulaklarında takılı kalmış bir bilmecedir
Deli olursun günden güne erirsin
Bazen şarkılarla birlikte ağlarsın
Daha önce hiç tatmadığın duygular
Alıp götürür seni
Bazen bir köşecikte bütün masumluğunla
Kafandaki sorulara bir cevap ararsın
Maalesef yine bir cevap bulamazsın
Ve susarsın saatlerce
Kanadı kırılmış bir kuş misali kalakalırsın
Bütün çılgınlıklar gözünün önünden geçer
Film şeridi gibi
Hayat daha bir çekilmezdir senin için artık
İnsanlar battıkça batar
Kimseye içini dökemezsin
Ve nihayetinde anlarsın
Sevgiden başka herşeyin boş olduğunu
Zevk alamazsın yaşamaktan
Daha önce dalga geçerek sürdürdüğün hayat
Çekmiştir en büyük kozunu
Ve mağlup etmiştir seni
Bazen ölmek bile istersin
Ama kendini çabuk toparlar
Ve bununda çözüm olmadığını anlarsın
Gücün tükenir cesaretin kaybolur
Daha bir pasif kalırsın
Herşeyi sorun edersin kendine
Attığın her adımın önünde
Bir engel bir körkuyu
Daha bir ciddiye alırsın
Karşısında yenik düştüğün hayatı
Bazen ıssız bir tepeye çıkıp
İzlersin koca şehri
Ve bir çığlık avazının çıktığı kadar
Sanki sesini duyurabilecekmişsin gibi
Kendini hapsedersin kendine
İçine kapanırsın
Onunla birlikteyken ölmekten korkarsın
Onsuz olduğun anlardaysa ölümü yaşarsın
Bir mucize için dilenirsin
keşke hep beraber olabilsek diye
Zaman zaman kadehlere atarsın derdini
Mey olarak tekrar içine dökersin
Ve yıllanmış şarabın o eşsiz tadında
Anlarsın acıyı vede muhteşemi
Bazen kaleme dökmek istersin
Sevgini duygularını
Sevincini üzüntünü mutluluğunu
dert tasa keder gam
Kısaca neyin varsa başarırsında
Fakat içindeki o muhteşem duygunun
Ve kalbinde kilitli o dehşet verici
Korkunç sevginin resmini çizemez
Ve anlatamazsın ona olan bağlılığını
Ona olan sadakatini
Belkide oda bekliyordur birşeyler açıklamanı
Ama yapamazsın ya anlatamıyorsun
Yada anlaşılamıyorsundur
Ve yine susarsın
Bazende senin ona yazdığın
Onunda senin için karaladığı
Bir kaç satır gözlerini dolduruverir
Üzersin ve üzdüğün içinde kahrolursun
Onunlayken zamanı durdurmaya çalışırsın
Onsuz olduğun anlardaysa geçen
Herbir saniyeyi asırlara sığdıramazsın
Bazen sahilleri dolaşırsın deli olmuşçasına
Akşamüstlerinde güneşin batışını izlersin
Hani o ufukta gitmek istemiyormuş
Ama gitmeye zorlanıyormuş gibi feryad figan
İçinde dünyanı aydınlatan o dev platformun
Nasıl boğulduğuna şahit olursun
Kaptırmışken kendini etrafına kenetlenmiş
Kör karanlığın farkına varamazsın bir süre
Ve yeni yeni doğmaya başlayan
Dolunaya umut bağlarsın
Hala çaresizsindir kimin umrunda
Denizin üzerine serilmiş yakamoza
Hayran olursun
Nasılda tebessümle bakar sana
Derdi yok tasası yok keder gamdan uzak
Saatlerce birşeyler anlatmaya çalışırsın
Mırıldanarak belkide kendini avutuyorsundur
Gece yarısı olmuş nihayetinde
Farkına varır koşar adımla
Evinin yolunu tutarsın
Ardında esrarengiz bir gölge
Kendince takip ediliyorsundur
Çekinirsin vede korkarsın
Eve geldiğinde ise kapıyı kilitlersin ardına
Ve sanki kurtulmuşçasına
Derin bir ohh çekersin
Ama haala kurtulamadığının farkına varman
Sadece bir kaç saniyeni alır
Elini cebindeki sigarana uzatırsın
Oda terketmiştir seni
Bir koşu köşedeki büfeden almak istersin
Cebindeyse metelik yok
Düğmeyi tıklatırsın ışıklar yanmıyordur
Elektrikler kesilmiş
Kuytu bir yerden yarım kalmış bir mum bulup
Yakarsın o anlamsız loşla aydınlattığın
Odanda bir köşeye kurulup
Yine başlarsın düşünmeye
Her zamanki gibi sessiz ve derinden
O zindan sessizliği bozan
Bir saat tıkırtısı sende hala cevap yok
Başın çatlarcasına ağrır
Daha fazla dayanamayıp bu acıya
Gözlerini dolduruverirsin
Artık sende
Kendini kandıramaz duruma gelmişsindir
Ve itiraf edersin kendine onu sevdiğini
Çılgınlar gibi
Akıllara zarar bir sevgiyle bağlandığını
Ama onun karşısında bu kadar
Cesur olamıyorsundur
Ve başından beri biliyorsundur
Verebileceğin en güzel cevabın
Ve edebileceğin en güzel itirafın
Susmak olduğunu
GÜZELLİĞE
Ve sen eğer seviyosan
Yarında susacaksın...
Bütün harfler değerini yitirir
Kelimeler kurup cümleler halinde
Ona derdini anlatmak için
Çaresizlik kapını çalmıştır
Ağlaya sızlana yorgun devasal cüssesiyle
Kilometreleri aşmaya mecbur tutulan
Pofuldayarak buharıyla sitem eden
İhtiyar bir lokomotif gibisindir
Bazen iki kelimeyle yüzündeki tebessümün
Dünyadaki bütün mutlulukların toplamından
Daha üstün olduğunuanlatmaya çalışırsın
Çünkü seviyorsundur
Ama yine anlatamazsın
Hani sevdalı bir bülbülün gelip
Dalına konduğu güle
Bütün sevgisini sunması
Dikenlerinde zehir dolaşan o gülün
Duygu dolu nameleri duymazdan gelmesi
Yüzüne bile bakmaması gibi
Ve üzüntüsünü gözyaşlarına saklayıp
Hüznünü kanatlarının altına alarak
Geride kalan gözleriyle
Uçsuz bucaksız semada sır olması
Kaybolması gibi
İmkan bulamazsın ona kavuşmak
Onunla birlikte olmak için
Hiçbir çıkar yol yoktur
Ya sana çok uzaktır
Yada aşık olamayacağın kadar narindir İncitmeye kıyamazsın
Bazen içindeki hasretle
Güneşli bir günde geceyi beklersin
Açık havada
O karanlıkta gökyüzünü inceklemek için
O kadar düşünceli bir o kadar yorgun
Dilinde eskimiş klasik bir şarkı
Boğazını parçalayan yırtamadığın bir düğüm
Derken bir yıldız takılıp kalır
Gözlerine kilitleniverir
Ve sevdiğini ona benzetirsin
Parıltısından eşsizliğini
Büyüklüğünden özelliğini
Mesafesindense
Sana ne kadar uzak olduğunu anlarsın
Uzansan yetişilmez
Yetişsen ulaşılmaz
Ulaşsan dokunulmaz
Dokunsan anlaşılmaz
Korkarsın ve anlarsın imkansızlığını
İzledikçe gözlerin kamaşır
Yorulur bitkin düşersin
Göz kapakların ağırlaşır
Kendinden geçiverirsin
Esrarengiz bir ses
Öylesine ahnekli
Öylesine gizemli
Öylesine nihavend
Vede o kadar muhteşem
Kimden geldiği meçhul
Yüzünü göremezsin
Duygusal bir melodi olur
Kulaklarına fısıldayan
Dinledikçe mest olursun
Tam adapte olmuşken bu sese
Elinde bir sıcaklık birisi tarafından
Avuçlarına tutuşturulmuş yabancı eller
Utanırsın
Yüzün kızarır ürperirsin
Vede uyanırsın o ürpertiyle
Tüylerin dikenleşmiş halde
Cıvıl cıvıl olursun o duyguyla
Bir anda ısıtıverir seni
Ilık yaz yağmuru gibi
Soğuk kış gecelerinde
Sana olanların bir anlamı yok
Sessiz sedasız düşünürsün uzun uzun
Zaman olur içindeki yangın
Daha bir alevlenmiş yakar kavurur kalbini
Bazen salıverirsin kendini
Hiçbirşeye umursamadan ağlarsın Sınırsızcasına
Çabalarsın kendini avutamazsın
Bir haykırış vardır dilinin ucunda
Ama nafile hep saklı kalır
O çığlığı atamazsın istesende
Gün gelir sigaranla dost olursun
Seni bitiren seni zehirleyen sigaranla
Sattığı hüzüne
Esenlik değerinde paha biçersin
Kafanda sorular yığılıp kalmıştır
Sense yanılıyorsun ve çözemiyorsundur
Geceleri uyku girmez gözüne
Hep hayalinde olan melek yüzü
Anbean karşındadır
Yaptığın işte
Gördüğün kişilerde
Konuştuğun insanlarda
Hatta içtiğin sigaranın dumanında bile
Her zaman hissetmek istediğin sesi
Kulaklarında takılı kalmış bir bilmecedir
Deli olursun günden güne erirsin
Bazen şarkılarla birlikte ağlarsın
Daha önce hiç tatmadığın duygular
Alıp götürür seni
Bazen bir köşecikte bütün masumluğunla
Kafandaki sorulara bir cevap ararsın
Maalesef yine bir cevap bulamazsın
Ve susarsın saatlerce
Kanadı kırılmış bir kuş misali kalakalırsın
Bütün çılgınlıklar gözünün önünden geçer
Film şeridi gibi
Hayat daha bir çekilmezdir senin için artık
İnsanlar battıkça batar
Kimseye içini dökemezsin
Ve nihayetinde anlarsın
Sevgiden başka herşeyin boş olduğunu
Zevk alamazsın yaşamaktan
Daha önce dalga geçerek sürdürdüğün hayat
Çekmiştir en büyük kozunu
Ve mağlup etmiştir seni
Bazen ölmek bile istersin
Ama kendini çabuk toparlar
Ve bununda çözüm olmadığını anlarsın
Gücün tükenir cesaretin kaybolur
Daha bir pasif kalırsın
Herşeyi sorun edersin kendine
Attığın her adımın önünde
Bir engel bir körkuyu
Daha bir ciddiye alırsın
Karşısında yenik düştüğün hayatı
Bazen ıssız bir tepeye çıkıp
İzlersin koca şehri
Ve bir çığlık avazının çıktığı kadar
Sanki sesini duyurabilecekmişsin gibi
Kendini hapsedersin kendine
İçine kapanırsın
Onunla birlikteyken ölmekten korkarsın
Onsuz olduğun anlardaysa ölümü yaşarsın
Bir mucize için dilenirsin
keşke hep beraber olabilsek diye
Zaman zaman kadehlere atarsın derdini
Mey olarak tekrar içine dökersin
Ve yıllanmış şarabın o eşsiz tadında
Anlarsın acıyı vede muhteşemi
Bazen kaleme dökmek istersin
Sevgini duygularını
Sevincini üzüntünü mutluluğunu
dert tasa keder gam
Kısaca neyin varsa başarırsında
Fakat içindeki o muhteşem duygunun
Ve kalbinde kilitli o dehşet verici
Korkunç sevginin resmini çizemez
Ve anlatamazsın ona olan bağlılığını
Ona olan sadakatini
Belkide oda bekliyordur birşeyler açıklamanı
Ama yapamazsın ya anlatamıyorsun
Yada anlaşılamıyorsundur
Ve yine susarsın
Bazende senin ona yazdığın
Onunda senin için karaladığı
Bir kaç satır gözlerini dolduruverir
Üzersin ve üzdüğün içinde kahrolursun
Onunlayken zamanı durdurmaya çalışırsın
Onsuz olduğun anlardaysa geçen
Herbir saniyeyi asırlara sığdıramazsın
Bazen sahilleri dolaşırsın deli olmuşçasına
Akşamüstlerinde güneşin batışını izlersin
Hani o ufukta gitmek istemiyormuş
Ama gitmeye zorlanıyormuş gibi feryad figan
İçinde dünyanı aydınlatan o dev platformun
Nasıl boğulduğuna şahit olursun
Kaptırmışken kendini etrafına kenetlenmiş
Kör karanlığın farkına varamazsın bir süre
Ve yeni yeni doğmaya başlayan
Dolunaya umut bağlarsın
Hala çaresizsindir kimin umrunda
Denizin üzerine serilmiş yakamoza
Hayran olursun
Nasılda tebessümle bakar sana
Derdi yok tasası yok keder gamdan uzak
Saatlerce birşeyler anlatmaya çalışırsın
Mırıldanarak belkide kendini avutuyorsundur
Gece yarısı olmuş nihayetinde
Farkına varır koşar adımla
Evinin yolunu tutarsın
Ardında esrarengiz bir gölge
Kendince takip ediliyorsundur
Çekinirsin vede korkarsın
Eve geldiğinde ise kapıyı kilitlersin ardına
Ve sanki kurtulmuşçasına
Derin bir ohh çekersin
Ama haala kurtulamadığının farkına varman
Sadece bir kaç saniyeni alır
Elini cebindeki sigarana uzatırsın
Oda terketmiştir seni
Bir koşu köşedeki büfeden almak istersin
Cebindeyse metelik yok
Düğmeyi tıklatırsın ışıklar yanmıyordur
Elektrikler kesilmiş
Kuytu bir yerden yarım kalmış bir mum bulup
Yakarsın o anlamsız loşla aydınlattığın
Odanda bir köşeye kurulup
Yine başlarsın düşünmeye
Her zamanki gibi sessiz ve derinden
O zindan sessizliği bozan
Bir saat tıkırtısı sende hala cevap yok
Başın çatlarcasına ağrır
Daha fazla dayanamayıp bu acıya
Gözlerini dolduruverirsin
Artık sende
Kendini kandıramaz duruma gelmişsindir
Ve itiraf edersin kendine onu sevdiğini
Çılgınlar gibi
Akıllara zarar bir sevgiyle bağlandığını
Ama onun karşısında bu kadar
Cesur olamıyorsundur
Ve başından beri biliyorsundur
Verebileceğin en güzel cevabın
Ve edebileceğin en güzel itirafın
Susmak olduğunu
GÜZELLİĞE
Ve sen eğer seviyosan
Yarında susacaksın...