''Ya kırmızı gülden ayrı yaşamalı
ya da dikenin acılarını hoş görmeli''
Hem kendi [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]kendine okuduğu bu sözü düşünüyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hem de ''güz gülleri'' şarkısını mırıldanıyordu. Bu şarkı ona uyuyordu. Beyazlaşmış saçlarını toplayıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] topuz yaptı. Tam o sırada kapı çalındı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] torununa seslendi:_ Kapıyı aç Gül[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dedi. Gül kapıyı açtı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] karşısında bir postacı duruyordu. Postacı sordu:_Gülbahar Hanım burada mı oturuyor?
_ Evet dedi torunu. Postacı ona bir mektup getirdim ama imzası gerekiyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dedi.
Gül anneannesine seslendi:_Gülbahar Hatun bak mektubun var.
Yaşı yetmişe yakındı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ama dinçti. Pembe elbisesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] beyaz hırkası ve beyaz saçları ona çok yakışıyordu. Kibarca: _ Buyurun memurbey[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dedi.Zarfı aldı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] imzasını attı.Postacı gitti.
Bir zarfa baktı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir de Gül'e: _ Ne olabilir ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dedi. Zarfı açtı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sonra zarfın üstünü kontrol etti. Zarfın üstünde; Avukat Dilşat yazıyordu soyadı yabancı değildi. Hemen zarfın içindeki kağıdı okumaya başladı.
Kendisine; oldukça fazla bir para ve bir de o sahil kasabasında bir ev miras olarak bırakılmıştı.
Hemen anıları gözünde canlandı ve o sözdeki yazıları hatırladı:''ya kırmızı gülden ayrı yaşamalı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ya da dikenin acılarını hoş görmeli''
O en iyisini yapmıştı. Bazen yüreği acısa bile iyi yapmıştı.
Daha torunu Gül gibiydi.Kasabaya bir doktor atanmış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onunda kendi yaşında bir oğlu vardı. Tesadüf sonucu tanışmışlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] arkadaşlıkları ilerlemiş [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]aşka dönüşmüştü.
Araya aileler girmiş; aradaki dikenler yani; öğrenim durumu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sınıf farklılığı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] maddi durumlar derken Gülbahar ani bir kararlılıkla çok uzaklara halasının yanına gitti.
Orada evlendi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]bir kızı oldu [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] mutluda oldu.Eşini bir trafik kazasında kaybetti. Kızı okuyup[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] doktor oldu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir de torunu Gül oldu.
GülbaharHanım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hemen kendini toparladı ve bunu geriye göndermeliyim [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]dedi. Hemen hazırlanıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] avukatın adresine gitti. Biraz bekledi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] avukat onu kabul etti ve içeriye girdi. Birden gözüne duvardaki resime ilişti. Onun resmiydi.
Avukat Hanım:_ Buyurun Gülbahar Hanım nedir isteğiniz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] diye sordu.
Gülbahar Hanım elindeki zarfı gösterip:_ Bu mirası retetmek istiyorum[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dedi.
Avukat Hanım:_ Bu babamdan size kalan bir mirastır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] neden istemiyor sunuz? dedi.
Gülbahar Hanım:_ Bir söz vardır. Bilir misin canım dedi''ya kırmızı gülden ayrı yaşamalı
ya da dikenin acılarını hoş görmeli'' Ben ayrı yaşamayı tercih ettim[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çünkü dikenleri canımı çok yakacaktı.
Dikenler bir ömür boyu canınızı çok yakar ve sana can veren yüreğinizi acıtır.
Zarfı bırakıp odadan çıkıp gitti.Hala dudaklarında o şarkı vardı:
Güz gülleri gibiyim
Hiç bahar yaşamadım
Ya sevmeyi bilmedim
Ya sevince geç kaldım.
ya da dikenin acılarını hoş görmeli''
Hem kendi [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]kendine okuduğu bu sözü düşünüyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hem de ''güz gülleri'' şarkısını mırıldanıyordu. Bu şarkı ona uyuyordu. Beyazlaşmış saçlarını toplayıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] topuz yaptı. Tam o sırada kapı çalındı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] torununa seslendi:_ Kapıyı aç Gül[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dedi. Gül kapıyı açtı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] karşısında bir postacı duruyordu. Postacı sordu:_Gülbahar Hanım burada mı oturuyor?
_ Evet dedi torunu. Postacı ona bir mektup getirdim ama imzası gerekiyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dedi.
Gül anneannesine seslendi:_Gülbahar Hatun bak mektubun var.
Yaşı yetmişe yakındı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ama dinçti. Pembe elbisesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] beyaz hırkası ve beyaz saçları ona çok yakışıyordu. Kibarca: _ Buyurun memurbey[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dedi.Zarfı aldı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] imzasını attı.Postacı gitti.
Bir zarfa baktı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir de Gül'e: _ Ne olabilir ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dedi. Zarfı açtı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sonra zarfın üstünü kontrol etti. Zarfın üstünde; Avukat Dilşat yazıyordu soyadı yabancı değildi. Hemen zarfın içindeki kağıdı okumaya başladı.
Kendisine; oldukça fazla bir para ve bir de o sahil kasabasında bir ev miras olarak bırakılmıştı.
Hemen anıları gözünde canlandı ve o sözdeki yazıları hatırladı:''ya kırmızı gülden ayrı yaşamalı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ya da dikenin acılarını hoş görmeli''
O en iyisini yapmıştı. Bazen yüreği acısa bile iyi yapmıştı.
Daha torunu Gül gibiydi.Kasabaya bir doktor atanmış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onunda kendi yaşında bir oğlu vardı. Tesadüf sonucu tanışmışlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] arkadaşlıkları ilerlemiş [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]aşka dönüşmüştü.
Araya aileler girmiş; aradaki dikenler yani; öğrenim durumu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sınıf farklılığı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] maddi durumlar derken Gülbahar ani bir kararlılıkla çok uzaklara halasının yanına gitti.
Orada evlendi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]bir kızı oldu [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] mutluda oldu.Eşini bir trafik kazasında kaybetti. Kızı okuyup[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] doktor oldu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir de torunu Gül oldu.
GülbaharHanım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hemen kendini toparladı ve bunu geriye göndermeliyim [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]dedi. Hemen hazırlanıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] avukatın adresine gitti. Biraz bekledi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] avukat onu kabul etti ve içeriye girdi. Birden gözüne duvardaki resime ilişti. Onun resmiydi.
Avukat Hanım:_ Buyurun Gülbahar Hanım nedir isteğiniz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] diye sordu.
Gülbahar Hanım elindeki zarfı gösterip:_ Bu mirası retetmek istiyorum[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dedi.
Avukat Hanım:_ Bu babamdan size kalan bir mirastır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] neden istemiyor sunuz? dedi.
Gülbahar Hanım:_ Bir söz vardır. Bilir misin canım dedi''ya kırmızı gülden ayrı yaşamalı
ya da dikenin acılarını hoş görmeli'' Ben ayrı yaşamayı tercih ettim[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çünkü dikenleri canımı çok yakacaktı.
Dikenler bir ömür boyu canınızı çok yakar ve sana can veren yüreğinizi acıtır.
Zarfı bırakıp odadan çıkıp gitti.Hala dudaklarında o şarkı vardı:
Güz gülleri gibiyim
Hiç bahar yaşamadım
Ya sevmeyi bilmedim
Ya sevince geç kaldım.