Mesajı gönderdiğimde O’nun artık rahatça uyuyabileceğini düşünürken o da neydi??? Çok derinden çok garip bir gürültü. Nedir bu?? Yataktan kalkamıyorum. Olağandışı bir sarsıntı.. Nedir bu Allah’ım!! Neler oluyor? Güneş.. Güneş.. Deprem..!?!?!?! Nasıl bir şeydir bu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kendimi sokağa atmalıydım.. Yatağımın yanındaki telefonu iradem dışında alarak kapıya doğru yöneldim.. Yürüyemiyordum[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] her yer sallanıyor durmuyordu.. Apartman boşluğuna ulaştığımda herkeste bir panik[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ev arkadaşımın gözlerindeki dehşet[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bağrışmalar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çocukların ağlamaları.. Merdivenlerde korku dolu gözler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] anında kesilen elektrik[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] her yer kapkaranlık.. Uzun süren sarsıntı yeni durmuştu ve caddeye fırladığımda herkes oradaydı.. Ailem?? Güneş..?? Güneş’i aramalıydım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ailem uzaktaydı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] orada hissetmemişlerdir bile diye düşünerek Güneşi aramalıyım dedim.. Güneş.. Güneş.. Aç telefonu!! Lanet olsun! Güneş aç telefonu! Sonra lanet olası şebeke problemleri.. Güneşe ulaşmalıydım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] komşumuz Kemal Abi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] arabasını istediğimde o korku-panik halinde hiç düşünmeden “Al ama anahtar yukarıda kaldı” dedi.. İçimdeki o korku öylesine yok olmuştu ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] direk herkesin uzak durduğu apartman boşluğundan Kemal Abinin dairesine ulaştım.. Aşağıya fırladığımda herkesin yüzünde o kapkara korkuyu yeniden gördüm.. Arabaya bindim ve gidebileceğim en kestirme yollardan Avcılar’a doğru yola çıktım.. Ne kadar sürdü bilmiyorum sonunda Güneş’in oturduğu evin sokağına ulaştım. Sokağın başında bir panik.. Arabadan indim ve kalabalığı yararak o sokağa girdim. Sokağın diğer ucuna yakın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] açık mavi mozaiklerle kaplı bir binaydı.. Koştum.. Olamazdı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bina yoktu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] vardı ama yoktu..Yedi katlı bu bina yıkılmış beton enkazına dönmüştü.. Çıldırmak üzereydim.. Güneş diye haykırıyordum.. Hiçbir yerden O’nun sesi gelmiyordu.. Etraftaki insanların içinde onu aradım.. Yoktu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hayır o enkazın altında olamazdı.. Güneşim orada olamazdı..! Panik içinde bağırmaya devam ettim. Enkaz üzerine doğru çıkarak elime geçen tüm taş parçalarını[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kiremitleri sokağa doğru fırlatıyordum.. Bir polis memuru yanıma yaklaşarak “Sabaha doğru kurtarma ekipleri gelecek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onlar gelene dek enkazın üzerinde yapacağınız bilinçsiz hareketler enkaz altında yaşama şansı olanların bu şanslarını azaltabilir..” diyerek koluma girdi ve beni enkazdan 10 metre uzakta bir kaldırım üzerine oturttu.. Hayır Güneş’e bir şey olmuş olamazdı.. Yaşayacaktı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] o muhteşem güzelliği ile karşıma oturup gülümseyecekti bana..
* * *
Sabah kurtarma ekipleri geldi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Güneş’i kurtaracaklardı.. Gücümün sonuna dek kurtarma ekiplerine yardım ettim ama olmuyordu.. Yedi katlı binanın ikinci katında yaşıyordu Güneş ve bina olduğu yere çökmüştü.. Kurtarma ekibi olağanca hızıyla çalışıyordu. Saatler ilerledikçe herkes umudunu yavaş yavaş yitiriyordu. Ben ise O’nun beni asla bırakmayacağını biliyordum. Ellerim beton kütlelerini kaldırmaya çalışmaktan parçalanmıştı ama yorgunluk hiç hissetmiyordum.. Sesimin kısılmış olmasına rağmen tüm gücümle bağırmaya çabalıyordum.. Ve bu çabalar içerisinde çok uzun saatler geçti.. Tehlikeli saatler gelmişti ve artık herkes bu saatten sonra yaşaması mucize olacaktır şeklinde mırıldanıyordu.. Ve yaklaşık 40 saat sonra bir hareketlenme oldu enkaz çevresinde. Kurtarma ekipleri elleriyle birbirlerine işaretler yapıyorlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ben ise ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.. Hemen enkazın üzerine gittim.. Oradaydı..! Güneşim oradaydı..! Sadece saçı ve biraz da sırtı görünüyordu ve üzerinde geçmişte benim olan ve bundan bir ay önce o istediği için ona hediye ettiğim t-shirtüm vardı. Hiç sesi çıkmıyordu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kimseye yanıt vermiyordu. O sıra birkaç makine ile onu çıkartmak için betonları kaldırdılar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] beton demirlerini kestiler.. Bu iş 1-2 saat sürdü ve sonunda ekipten birkaç kişi sakince O’nu yukarı doğru çekip bir sedyeye yatırdılar. Güneşim diye haykırarak eğildim O’na doğru. Gözleri kapalıydı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hiçbir yaşYASAK belirtisi göstermiyordu ama hala o ilk gördüğüm günkü parıltısını saçıyordu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hiçbir yara izi yoktu.. Ekipten doktor olduğunu söyleyen adam O’na doğru eğildi.. Ve kısa bir süre sonra adamın yüzü bir anda beton griliğine büründü.. Hayır kötü bir şey söylememeliydi.. Hayır Güneş’im ölmüş olamazdı..
Adam titreyen sesi ile bir elini omzuma koyarak “O’nu kurtaramadık evladım..” dediğinde Güneş’e doğru eğilip sımsıkı sarıldım bir eli kolyesine kenetlenmiş cansız bedenine.. Sonrasını ise hatırlamıyor belki de hatırlamak istemiyordum..”
* * *
Geçen 6[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]5 senenin birikimini ilk defa yazıya döküyordu adam ve gözyaşlarının ıslattığı yanağı parlıyordu florasan ışığında.. Şarkının şu sözleri ise her şeyi ile O’nu yaşatıyordu odasının her tarafında.. “Her sabah doğan güneş bir sabah doğmaz oldu..Elleri ellerimden kayıp giden yıldız oldu..” “Giderken bıraktığın bütün renkler siyah oldu..” Ve yeniden O’nu son gordüğü anı hatırlıyordu ; Güneş’in cansız bedenine sarıldığında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Güneş’in bir eli kolyesine kenetlenmiş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] diğer eli ise sımsıkı cep telefonunu sarmıştı.. Cep telefonunu Güneş’in avucundan çekip aldığında telefonun ekranındaki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Güneş’in o felaket gecesinde sevdiğine cevap olarak yazdığı ama belli ki göndermeye fırsat bulamadığı “Bizi ölüm bile ayırmasın..” cümlesine cevap verircesine “Güneş’im[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bizi ancak ölüm ayırır demiştim.. Yanılmışım Güneş’im..! Yanılmışım..! Hala bendesin Güneş’im..” diye bağırarak hıçkırıklarla ağlıyordu.. 17 Ağustos 1999 Saat 03:02’deki büyük depremde doğa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir bedeni diğer bedene işte bu şekilde taşıyordu..
AŞK bir kere sevmektir. SEVMEK aşkın kendisi olmaktır
* * *
Sabah kurtarma ekipleri geldi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Güneş’i kurtaracaklardı.. Gücümün sonuna dek kurtarma ekiplerine yardım ettim ama olmuyordu.. Yedi katlı binanın ikinci katında yaşıyordu Güneş ve bina olduğu yere çökmüştü.. Kurtarma ekibi olağanca hızıyla çalışıyordu. Saatler ilerledikçe herkes umudunu yavaş yavaş yitiriyordu. Ben ise O’nun beni asla bırakmayacağını biliyordum. Ellerim beton kütlelerini kaldırmaya çalışmaktan parçalanmıştı ama yorgunluk hiç hissetmiyordum.. Sesimin kısılmış olmasına rağmen tüm gücümle bağırmaya çabalıyordum.. Ve bu çabalar içerisinde çok uzun saatler geçti.. Tehlikeli saatler gelmişti ve artık herkes bu saatten sonra yaşaması mucize olacaktır şeklinde mırıldanıyordu.. Ve yaklaşık 40 saat sonra bir hareketlenme oldu enkaz çevresinde. Kurtarma ekipleri elleriyle birbirlerine işaretler yapıyorlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ben ise ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.. Hemen enkazın üzerine gittim.. Oradaydı..! Güneşim oradaydı..! Sadece saçı ve biraz da sırtı görünüyordu ve üzerinde geçmişte benim olan ve bundan bir ay önce o istediği için ona hediye ettiğim t-shirtüm vardı. Hiç sesi çıkmıyordu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kimseye yanıt vermiyordu. O sıra birkaç makine ile onu çıkartmak için betonları kaldırdılar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] beton demirlerini kestiler.. Bu iş 1-2 saat sürdü ve sonunda ekipten birkaç kişi sakince O’nu yukarı doğru çekip bir sedyeye yatırdılar. Güneşim diye haykırarak eğildim O’na doğru. Gözleri kapalıydı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hiçbir yaşYASAK belirtisi göstermiyordu ama hala o ilk gördüğüm günkü parıltısını saçıyordu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hiçbir yara izi yoktu.. Ekipten doktor olduğunu söyleyen adam O’na doğru eğildi.. Ve kısa bir süre sonra adamın yüzü bir anda beton griliğine büründü.. Hayır kötü bir şey söylememeliydi.. Hayır Güneş’im ölmüş olamazdı..
Adam titreyen sesi ile bir elini omzuma koyarak “O’nu kurtaramadık evladım..” dediğinde Güneş’e doğru eğilip sımsıkı sarıldım bir eli kolyesine kenetlenmiş cansız bedenine.. Sonrasını ise hatırlamıyor belki de hatırlamak istemiyordum..”
* * *
Geçen 6[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]5 senenin birikimini ilk defa yazıya döküyordu adam ve gözyaşlarının ıslattığı yanağı parlıyordu florasan ışığında.. Şarkının şu sözleri ise her şeyi ile O’nu yaşatıyordu odasının her tarafında.. “Her sabah doğan güneş bir sabah doğmaz oldu..Elleri ellerimden kayıp giden yıldız oldu..” “Giderken bıraktığın bütün renkler siyah oldu..” Ve yeniden O’nu son gordüğü anı hatırlıyordu ; Güneş’in cansız bedenine sarıldığında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Güneş’in bir eli kolyesine kenetlenmiş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] diğer eli ise sımsıkı cep telefonunu sarmıştı.. Cep telefonunu Güneş’in avucundan çekip aldığında telefonun ekranındaki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Güneş’in o felaket gecesinde sevdiğine cevap olarak yazdığı ama belli ki göndermeye fırsat bulamadığı “Bizi ölüm bile ayırmasın..” cümlesine cevap verircesine “Güneş’im[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bizi ancak ölüm ayırır demiştim.. Yanılmışım Güneş’im..! Yanılmışım..! Hala bendesin Güneş’im..” diye bağırarak hıçkırıklarla ağlıyordu.. 17 Ağustos 1999 Saat 03:02’deki büyük depremde doğa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir bedeni diğer bedene işte bu şekilde taşıyordu..
AŞK bir kere sevmektir. SEVMEK aşkın kendisi olmaktır