...İstanbul yavaş yavaş uyanıyordu. Cadde ve sokaklarda her gün ki hayat[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bütün karmaşalığı ile başlıyordu yine. Ömer gülüyordu fakat içindeki acıları bir türlü gizleyemiyordu. Bu gizemli rüyaların nedenlerini tekrar tekrar düşündü...
Artık iş yerinde o eski ortam yoktu ve Emel de onu hiç bir sebep göstermeden yüz üstü bırakmıştı. Emel’in bu davranışından sonra[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Faruk usta’ya “ yeter artık “ diyecek gücü kendinde bulmuştu. Herkesten daha düşük bir ücret ile çalışmasına rağmen[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bulunduğu ortam ve Emel den kopmamak için bu güne kadar Faruk ustanın bütün baskılarına katlanmıştı. Ömer bu güne kadar yaşadığı olayları ve o’na yapılan haksızlıkları düşünerek Faruk usta ile konuşup işten ayrılacağını söyledi…
Sinesinin tahammül duvarı yıkılmış fikrin zinciri korkunç bir taşkınlıkla kopmuştu. Birden kaşları çatıldı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yüz hatları koyu bir kederin ezici gücü ile dalgalandı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kırıştı... Sıkıntılarının verdiği ağırlığı üzerinden silkelemek istiyormuş gibi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ürpertiyle kapıyı açıp aşağıya indi. Arzusunu inciten[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gururunu ezen bir sabırsızlık ile baktığı çehrelerde sır veren mimikler aradı. Yüzünde ekşi duygular[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] göz bebeklerinde lanet okuyan akisler vardı. Bir zulme isyan edercesine hırçın ve kin doluydu. Az ileride bulunan Emel’e baktı. Nefret duygularını besleyen gözleri irilmiş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] büzüşen dudakları bütün sırlarını sessiz bir şekilde açığa vururcasına biçimlenmişti. O’nu bu noktaya getiren günlerin mazisini gezdi. Bütün ruhunun dolduğunu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tutuştuğunu duyar gibiydi.
Peşi peşine eklenen sıkıntılar ve tükenmek bilmeyen bir sonsuzluk içerisinde bir süre Emel’e baktı. Emel’in yüzündeki o anlamsız ifadeyi çözmeye çalıştı. Gözlerinin içindeki dehşet susmasını emrediyordu. Öfkesi hatır tanımayan Ömer[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hiddetinden titriyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] isyancı bakışların hedefinde kendini zor zaptede biliyordu. Emel’in soğuk[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] beddualı gözlerindeki tepkiyi elemle seyretti…
Her şey bitmişti. Yenibosna’nın çıt çıkmayan ıssız sokaklarında buz gibi bir rüzgar kağıt parçalarını uçuşturuyordu. Bütün bunlar Yenibosna’nın sarhoş yaşantısından[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kargaşalığından arta kalanlardı. Emel ile ilk tanıştıklarında oturdukları parka giderek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] parkın tenha uç kısmında bulunan bank’a oturdu. Bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu. Yağan yağmur adeta bütün vücudunu kamçılıyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yaz bahçesinin yaprakları dökülmüş dallar vahşi sesler çıkartıyorlardı...
Birden bakışları karanlıklaştı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kaşları çatıldı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] suratı buruştu. Vicdanından kopan sesler miydi bunlar?
Kararlı olduğu her halinden anlaşılıyordu. İstekli adımlarla kahveye doğru yürümeye başladı. Saat altı buçuğa yaklaşıyordu. Aynaya bakıp düşündü...
Beynine yapışan düşünceler nasıl sinirlerini bozuyorsa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] uykusuzluk iştahsızlık onu çelimsizleştiriyordu. Yalnızlığına kimsesizliğine bir de bu eklenince zayıflıyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bitkin düşüyordu. Bakmakta olduğu aynayı kırmak geldi içinden. Ama aynanın ne suçu vardı ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aslında kırması gereken kendi kafasıydı ve pişmanlığı o’nu kor gibi yakıyordu.
Ömer pencerenin önünde oturmuş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Emel’in iş yerinden çıkmasını bekliyordu. Onu uzaktan da olsa bir kere görmek ona yetiyordu. Emel iş yerinden çıktığında sanki Ömer’in kahvede olduğunu sezer gibi kahveye şöyle bir göz gezdirip Ömer’in sessiz bakışları arasında servise bindi. Bu sessizlik[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sözcüklerin anlatamayacağı şeyler anlatıyordu. Bir birlerine karşı hissettikleri duyguların itiraflarıyla dopdoluydu. İnsanın içinden ağlamak veya kaçmak arzusu uyandırıyordu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dayanılır gibi değildi...
Kısa bir zaman sonra evlerinin bulunduğu sokakta kendine bir iş bulmuştu. İş yerinde kimseyle konuşmuyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] her anında Emel’i düşünüyordu. Demek ki aşk buydu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] en azından kendisi için böyleydi. Korkulacak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] utanılacak bir şey değildi. Seviyordu ve bu sevgi onu daha da güçlü kılıyordu…
Artık iş yerinde o eski ortam yoktu ve Emel de onu hiç bir sebep göstermeden yüz üstü bırakmıştı. Emel’in bu davranışından sonra[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Faruk usta’ya “ yeter artık “ diyecek gücü kendinde bulmuştu. Herkesten daha düşük bir ücret ile çalışmasına rağmen[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bulunduğu ortam ve Emel den kopmamak için bu güne kadar Faruk ustanın bütün baskılarına katlanmıştı. Ömer bu güne kadar yaşadığı olayları ve o’na yapılan haksızlıkları düşünerek Faruk usta ile konuşup işten ayrılacağını söyledi…
Sinesinin tahammül duvarı yıkılmış fikrin zinciri korkunç bir taşkınlıkla kopmuştu. Birden kaşları çatıldı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yüz hatları koyu bir kederin ezici gücü ile dalgalandı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kırıştı... Sıkıntılarının verdiği ağırlığı üzerinden silkelemek istiyormuş gibi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ürpertiyle kapıyı açıp aşağıya indi. Arzusunu inciten[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gururunu ezen bir sabırsızlık ile baktığı çehrelerde sır veren mimikler aradı. Yüzünde ekşi duygular[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] göz bebeklerinde lanet okuyan akisler vardı. Bir zulme isyan edercesine hırçın ve kin doluydu. Az ileride bulunan Emel’e baktı. Nefret duygularını besleyen gözleri irilmiş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] büzüşen dudakları bütün sırlarını sessiz bir şekilde açığa vururcasına biçimlenmişti. O’nu bu noktaya getiren günlerin mazisini gezdi. Bütün ruhunun dolduğunu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tutuştuğunu duyar gibiydi.
Peşi peşine eklenen sıkıntılar ve tükenmek bilmeyen bir sonsuzluk içerisinde bir süre Emel’e baktı. Emel’in yüzündeki o anlamsız ifadeyi çözmeye çalıştı. Gözlerinin içindeki dehşet susmasını emrediyordu. Öfkesi hatır tanımayan Ömer[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hiddetinden titriyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] isyancı bakışların hedefinde kendini zor zaptede biliyordu. Emel’in soğuk[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] beddualı gözlerindeki tepkiyi elemle seyretti…
Her şey bitmişti. Yenibosna’nın çıt çıkmayan ıssız sokaklarında buz gibi bir rüzgar kağıt parçalarını uçuşturuyordu. Bütün bunlar Yenibosna’nın sarhoş yaşantısından[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kargaşalığından arta kalanlardı. Emel ile ilk tanıştıklarında oturdukları parka giderek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] parkın tenha uç kısmında bulunan bank’a oturdu. Bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu. Yağan yağmur adeta bütün vücudunu kamçılıyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yaz bahçesinin yaprakları dökülmüş dallar vahşi sesler çıkartıyorlardı...
Birden bakışları karanlıklaştı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kaşları çatıldı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] suratı buruştu. Vicdanından kopan sesler miydi bunlar?
Kararlı olduğu her halinden anlaşılıyordu. İstekli adımlarla kahveye doğru yürümeye başladı. Saat altı buçuğa yaklaşıyordu. Aynaya bakıp düşündü...
Beynine yapışan düşünceler nasıl sinirlerini bozuyorsa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] uykusuzluk iştahsızlık onu çelimsizleştiriyordu. Yalnızlığına kimsesizliğine bir de bu eklenince zayıflıyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bitkin düşüyordu. Bakmakta olduğu aynayı kırmak geldi içinden. Ama aynanın ne suçu vardı ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aslında kırması gereken kendi kafasıydı ve pişmanlığı o’nu kor gibi yakıyordu.
Ömer pencerenin önünde oturmuş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Emel’in iş yerinden çıkmasını bekliyordu. Onu uzaktan da olsa bir kere görmek ona yetiyordu. Emel iş yerinden çıktığında sanki Ömer’in kahvede olduğunu sezer gibi kahveye şöyle bir göz gezdirip Ömer’in sessiz bakışları arasında servise bindi. Bu sessizlik[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sözcüklerin anlatamayacağı şeyler anlatıyordu. Bir birlerine karşı hissettikleri duyguların itiraflarıyla dopdoluydu. İnsanın içinden ağlamak veya kaçmak arzusu uyandırıyordu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dayanılır gibi değildi...
Kısa bir zaman sonra evlerinin bulunduğu sokakta kendine bir iş bulmuştu. İş yerinde kimseyle konuşmuyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] her anında Emel’i düşünüyordu. Demek ki aşk buydu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] en azından kendisi için böyleydi. Korkulacak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] utanılacak bir şey değildi. Seviyordu ve bu sevgi onu daha da güçlü kılıyordu…