Korkusuzca aldım kalemimi elime bu defa...
Yalnızlığa değildi haykırışım.
Yüzümde açan çiçekleri solduran susuzluk deği, fazla suydu.
Yalnız değildim. Kalabalıkların içindeydim...
Acı veren de buydu işte, kalabalıkta olmak ama o kalabalığın içinde kaybolmak...
Bakmadım, bakamadım kimsenin yüzüne...
Özlemle sakladığım umutlarım vardı içimde...
Aldırmadım, aldırmamalıydım yüzüme gülüp arkamdan yaka silkenlere...
Bir şarkının melodileri yankılandı beynimde, ve söylemek istedim bağırarak, olabildiğince;
"Görmek istersen denizi,
Gökyüzüne çevir yüzü,
Deniz gibidir gökyüzü,
Aldırma gönül, Aldırma! "
Aldırmayacaktım söylenilen hiçbir söze, özlemlerime.
Özleyince seni, yüreğime götürecektim elimi, bilirdim yerin yüreğimde!
bilmesen de sen senli yalnızlıklarım vardı benim.
sen vardın ama ben yalnızdım...
Göremiyordum seni, yaklaşamıyordum sana, ama yanındaydım...
Ben sana en uzak yakındım...
Karamsardım belki de, onca kalabalığın içinde yalnız kalabiliyordum işte...
Kimse değildi ve olamazdı yüreğimde, yanımda, yöremde...
Seviyordum senli yalnızlıklarımı...
Bakıyordum etrafıma, denizi görmmek istiyordum sonra, gökyüzüne dönüyordum, hayali dalgalar düşlüyordum,
uçuşan kuşları uzaktaki vapurlar olarak düşünüyordum.
ve seni o vapurlardan birine bindirip arkandan el sallıyordum,
sen beni görmüyordun....
Çift kişilikti yalnızlığım,
elimde avucumda ne varsa, biriktirmiştim bu yalnızlıklara...
Birikti...
Birikti...
ve kocaman oldu yalnızlığım...
Yanındaydım, ama yalnızdım.
Belki de ben bunun için senden uzaktım!....
Yalnızlığa değildi haykırışım.
Yüzümde açan çiçekleri solduran susuzluk deği, fazla suydu.
Yalnız değildim. Kalabalıkların içindeydim...
Acı veren de buydu işte, kalabalıkta olmak ama o kalabalığın içinde kaybolmak...
Bakmadım, bakamadım kimsenin yüzüne...
Özlemle sakladığım umutlarım vardı içimde...
Aldırmadım, aldırmamalıydım yüzüme gülüp arkamdan yaka silkenlere...
Bir şarkının melodileri yankılandı beynimde, ve söylemek istedim bağırarak, olabildiğince;
"Görmek istersen denizi,
Gökyüzüne çevir yüzü,
Deniz gibidir gökyüzü,
Aldırma gönül, Aldırma! "
Aldırmayacaktım söylenilen hiçbir söze, özlemlerime.
Özleyince seni, yüreğime götürecektim elimi, bilirdim yerin yüreğimde!
bilmesen de sen senli yalnızlıklarım vardı benim.
sen vardın ama ben yalnızdım...
Göremiyordum seni, yaklaşamıyordum sana, ama yanındaydım...
Ben sana en uzak yakındım...
Karamsardım belki de, onca kalabalığın içinde yalnız kalabiliyordum işte...
Kimse değildi ve olamazdı yüreğimde, yanımda, yöremde...
Seviyordum senli yalnızlıklarımı...
Bakıyordum etrafıma, denizi görmmek istiyordum sonra, gökyüzüne dönüyordum, hayali dalgalar düşlüyordum,
uçuşan kuşları uzaktaki vapurlar olarak düşünüyordum.
ve seni o vapurlardan birine bindirip arkandan el sallıyordum,
sen beni görmüyordun....
Çift kişilikti yalnızlığım,
elimde avucumda ne varsa, biriktirmiştim bu yalnızlıklara...
Birikti...
Birikti...
ve kocaman oldu yalnızlığım...
Yanındaydım, ama yalnızdım.
Belki de ben bunun için senden uzaktım!....