Hakkını Helal Et !
Pencereye başını yaslamış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] nazlı nazlı yağan karı izliyordu. Nasıl da döne döne[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] süzüle süzüle yağıyordu kar taneleri. Rengarenk caddeyi beyaza boyuyordu aynı anda hepsi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sanki anlaşmışlar gibi. Buğulanmış cama gayri ihtiyarı bir kalp çizdi genç kız[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yanına açılımları kendinde gizli iki harf daha yaptı soğuk camdan üşüyen parmağıyla... İçi sıcacık oldu parmağından dökülen harfin sıcaklığından. Sadece isimlerinin ilk harflerini yan yana görmek bile onu böyle heyecanlandırıyordu. Aklına yine o kara gözler geldi. Sadece yüreği değil hastane odası bile ısınmıştı bu hayalden. Bugün çıkıyordu hastaneden ve yarın hem arkadaşlarına hem de çok özlediği kara gözlere kavuşuyordu. Yarın nasıl olacaktı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] zaman nasıl geçecekti[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kestiremedi. Bu heyecanı yaşarken yarın okulda onu bekleyen bilgisayar programcılığı dersinin sınavından tabi ki habersizdi. Derslere hiç giremediği için[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] doğal olarak sınavı kötü geçecekti. Hiç alışık olmadığı bir şekilde sadece iki alacaktı. Eve her karne tatilinde takdir belgesi ile gelen İlke için bu büyük bir yıkım olacaktı.
Ama yıkılmadı İlke[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] asla pes etmedi. Aldığı düşük nottan sonra daha da hırslandı azimle her bilgisayar dersinde en öne oturdu. Bu dersi de diğer dersler gibi öğrenecekti. Üstesinden gelecekti. Korktuğu şeylerin hayatı boyunca üstüne gitmiş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] zorlukları hep bu şekilde yenmişti. Can kulağıyla dinlemedi sadece bilgisayar derslerindeki tüm matematiksel formülleri de tüm benliğiyle içti sanki İlke. Tüm duyularıyla öğretmenini takip etti. Zaman zaman sınıftaki o gözleri bile unuttu. Akşamları notlarını tekrar tekrar okudu anlamak öğrenmek için çırpındı adeta. Neredeyse kendini her şeyden soyutladı. Farkında olmadan dersi çok sevmişti bile..Öğrendiklerinden büyük haz duyuyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] daha çok öğreniyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ama bıkmıyordu. Uzun süre okuldan ayrı olmasından mı bu kadar haz aldı ders çalışmaktan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yoksa öğretmeninin coşkuyla anlatmasından mı daha çok sevdi bilemeden çalıştı İlke.
Büyük gün gelip çaldı İlke’nin kapısını en güçlü yumruklarıyla. İlke ölesiye heyecanlıydı. Sakin olmaya çalışarak çözdü soruları. Yudum yudum içiyordu her kelimeyi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kendini sürekli sakinliğe davet ederken. Arkasında oturan kız arkadaşı ısrarla koluna dokunuyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] son soruyu İlkenin yanlış yaptığını söylüyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] düzeltmesini istiyordu. Önce panik oldu İlke[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çok emek vermişti[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yanlış yapamazdı. Ama hayır yaptıkları hecesi hecesine doğruydu. Arkadaşına ‘Sen de böyle yap doğru olan bu’ dedi.
Bir hafta sonraydı. Kısa zamanda örnek alacak kadar çok sevdiği bilgisayar öğretmeni sınav sonuçlarını okuyordu. Herkesin notları bir önceki sınava göre düşüktü. Henüz tam puan alan da yoktu. Bu sınav sene sonu sınavıydı ve haliyle zorlamıştı herkesi. İlke’nin yüreği kıpır kıpırdı. Öğretmen İlke’nin adı ve soyadını okudu ama birden sustu. Herkes şaşırdı. İlke’yi ayağa kaldırdı sonra. Eli ayağı titremeye başladı genç kızın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] zoraki kalkabildi ayağa. Demek ki tam not almıştı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kimse henüz almamıştı ya öğretmen İlke’yi tebrik edecekti. Bunları düşünürken daha da bir hoş oldu yüreği. Öğretmen henüz bir aydır tanıdığı bu kızı süzüyordu pür dikkat. Sanki ne diyeceğini nereden başlayacağını bilemiyordu. Tüm sınıf ve tabi o çok sevdiği gözler bile[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tek nefes olmuş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] susmuş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sanki zaman durmuştu. Sabırsızlıkla tüm kulaklar öğretmenin ağzından çıkacak sözcüklere kilitlenmişti. Öğretmen tek bir cümle kurdu:
- Kimden kopya çektin?
Bütün dünya durdu İlke için. Saniyeler kanat çırpışlarını bırakmış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yelkovan ve akrep bile şaşırıp bu soruya o an yollarında durmuştu sanki. İlke’nin baş dönmelerini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] göz kararması takip etti. Yaşadığı olayın şokunu atlatamıyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hiçbir açıklamada bulunmak için ağzını dahi açamıyordu. Öyle şaşkındı ki ‘Öğretmenim çok çalıştım bu dersi de sizi de çok sevdim..Hatta sizi örnek alacak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tüm yaşamıma idol yapacak kadar çok sevdim’ diyemiyordu. Arkadaşı olan bir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] iki öğrenci ‘Öğretmenim İlke asla böyle bir şey yapmaz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hatta biz ondan çekeriz tüm derslerde kopya’ diyecek oldu. Öğretmen duymadı bile[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İlke’nin notunu okumadan diğer öğrenciye geçti. İlke oracıkta[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kalakaldı ayakta. Paramparça yüreğinin ağırlığını taşımak için uğraşırken gözünden yaşlar aktığının farkında bile değildi. O gözlere bile bakamadı utancından. Takdir edilmesi gerekirken neden suçlanmıştı bir türlü anlayamadı.
Karnesini aldığı gün sevinemedi tüm dersleri tam nottu ama sadece bilgisayar dersi hala ikiydi. Gözlerine inanamadı İlke. Yüreğine söz geçiremedi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kabul etmesi için bu haksızlığı. Gücü sadece gözyaşlarına yetti. Ama bu hayatta uğradığı ne ilk[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ne de son haksızlık olacaktı.
15 yıl sonra ….
O sıcacık gözlerle on yıldır evliydi İlke. Misafirliğe gitmişlerdi birlikte. Eşi erkeklerin oturduğu odaya çağırdı onu. ‘Bak kim var burada’ dedi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] parmağıyla ilerdeki koltuğu göstererek. İlke önce tanıyamadı Bilgisayar öğretmenini. Ama bir iki saniye sürdü bu şaşkınlık. Bilgisayar öğretmeni karşısındaydı İlke’nin on beş yıl sonra yine karşı karşıya idiler. Bir iki cümle edebildi İlke[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] normal konuşabilmek adına. Ama yıllar önce dökülmesi gereken cümleler bu kez takılmadı boğazına kendi kendilerine döküldüler dudaklarından:
- Öğretmenim üç puanımı istiyorum. Sizde kaldı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] diyebildi…
Öğretmen şaşkındı. İlke’nin anlattıklarından sonra öğretmen mahcup oldu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yaptığı haksızlık yüzünden. İlke’nin içi acıdı öğretmeninin yüz ifadesinden. Ellerine sarıldı o an öğretmeninin:
- Öğretmenim ben latife yapıyorum[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] emeğiniz öyle çok ki üzerimde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hakkınızı helal edin ne olur[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] diyebildi.
Kıyamamıştı o kadar hakkı geçen öğretmenine. Şu anda eğer biraz başarılı olmuşsa iş yaşamında ve hayatta[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bunda elbette bilgisayar öğretmeninin de çok büyük payı vardı. Her şey karneye yansıyan üç puan değildi. Öğretmeninden öğrendikleri tüm puanlardan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hatta tam puanlardan çok daha değerliydi. İçinden de öğretmenine hakkını her zerresiyle helal etti. Bu gerçeği anlaması için İlke’nin demek ki on beş yılın geçmesi gerekliydi…
Pencereye başını yaslamış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] nazlı nazlı yağan karı izliyordu. Nasıl da döne döne[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] süzüle süzüle yağıyordu kar taneleri. Rengarenk caddeyi beyaza boyuyordu aynı anda hepsi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sanki anlaşmışlar gibi. Buğulanmış cama gayri ihtiyarı bir kalp çizdi genç kız[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yanına açılımları kendinde gizli iki harf daha yaptı soğuk camdan üşüyen parmağıyla... İçi sıcacık oldu parmağından dökülen harfin sıcaklığından. Sadece isimlerinin ilk harflerini yan yana görmek bile onu böyle heyecanlandırıyordu. Aklına yine o kara gözler geldi. Sadece yüreği değil hastane odası bile ısınmıştı bu hayalden. Bugün çıkıyordu hastaneden ve yarın hem arkadaşlarına hem de çok özlediği kara gözlere kavuşuyordu. Yarın nasıl olacaktı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] zaman nasıl geçecekti[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kestiremedi. Bu heyecanı yaşarken yarın okulda onu bekleyen bilgisayar programcılığı dersinin sınavından tabi ki habersizdi. Derslere hiç giremediği için[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] doğal olarak sınavı kötü geçecekti. Hiç alışık olmadığı bir şekilde sadece iki alacaktı. Eve her karne tatilinde takdir belgesi ile gelen İlke için bu büyük bir yıkım olacaktı.
Ama yıkılmadı İlke[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] asla pes etmedi. Aldığı düşük nottan sonra daha da hırslandı azimle her bilgisayar dersinde en öne oturdu. Bu dersi de diğer dersler gibi öğrenecekti. Üstesinden gelecekti. Korktuğu şeylerin hayatı boyunca üstüne gitmiş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] zorlukları hep bu şekilde yenmişti. Can kulağıyla dinlemedi sadece bilgisayar derslerindeki tüm matematiksel formülleri de tüm benliğiyle içti sanki İlke. Tüm duyularıyla öğretmenini takip etti. Zaman zaman sınıftaki o gözleri bile unuttu. Akşamları notlarını tekrar tekrar okudu anlamak öğrenmek için çırpındı adeta. Neredeyse kendini her şeyden soyutladı. Farkında olmadan dersi çok sevmişti bile..Öğrendiklerinden büyük haz duyuyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] daha çok öğreniyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ama bıkmıyordu. Uzun süre okuldan ayrı olmasından mı bu kadar haz aldı ders çalışmaktan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yoksa öğretmeninin coşkuyla anlatmasından mı daha çok sevdi bilemeden çalıştı İlke.
Büyük gün gelip çaldı İlke’nin kapısını en güçlü yumruklarıyla. İlke ölesiye heyecanlıydı. Sakin olmaya çalışarak çözdü soruları. Yudum yudum içiyordu her kelimeyi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kendini sürekli sakinliğe davet ederken. Arkasında oturan kız arkadaşı ısrarla koluna dokunuyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] son soruyu İlkenin yanlış yaptığını söylüyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] düzeltmesini istiyordu. Önce panik oldu İlke[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çok emek vermişti[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yanlış yapamazdı. Ama hayır yaptıkları hecesi hecesine doğruydu. Arkadaşına ‘Sen de böyle yap doğru olan bu’ dedi.
Bir hafta sonraydı. Kısa zamanda örnek alacak kadar çok sevdiği bilgisayar öğretmeni sınav sonuçlarını okuyordu. Herkesin notları bir önceki sınava göre düşüktü. Henüz tam puan alan da yoktu. Bu sınav sene sonu sınavıydı ve haliyle zorlamıştı herkesi. İlke’nin yüreği kıpır kıpırdı. Öğretmen İlke’nin adı ve soyadını okudu ama birden sustu. Herkes şaşırdı. İlke’yi ayağa kaldırdı sonra. Eli ayağı titremeye başladı genç kızın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] zoraki kalkabildi ayağa. Demek ki tam not almıştı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kimse henüz almamıştı ya öğretmen İlke’yi tebrik edecekti. Bunları düşünürken daha da bir hoş oldu yüreği. Öğretmen henüz bir aydır tanıdığı bu kızı süzüyordu pür dikkat. Sanki ne diyeceğini nereden başlayacağını bilemiyordu. Tüm sınıf ve tabi o çok sevdiği gözler bile[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tek nefes olmuş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] susmuş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sanki zaman durmuştu. Sabırsızlıkla tüm kulaklar öğretmenin ağzından çıkacak sözcüklere kilitlenmişti. Öğretmen tek bir cümle kurdu:
- Kimden kopya çektin?
Bütün dünya durdu İlke için. Saniyeler kanat çırpışlarını bırakmış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yelkovan ve akrep bile şaşırıp bu soruya o an yollarında durmuştu sanki. İlke’nin baş dönmelerini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] göz kararması takip etti. Yaşadığı olayın şokunu atlatamıyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hiçbir açıklamada bulunmak için ağzını dahi açamıyordu. Öyle şaşkındı ki ‘Öğretmenim çok çalıştım bu dersi de sizi de çok sevdim..Hatta sizi örnek alacak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tüm yaşamıma idol yapacak kadar çok sevdim’ diyemiyordu. Arkadaşı olan bir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] iki öğrenci ‘Öğretmenim İlke asla böyle bir şey yapmaz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hatta biz ondan çekeriz tüm derslerde kopya’ diyecek oldu. Öğretmen duymadı bile[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İlke’nin notunu okumadan diğer öğrenciye geçti. İlke oracıkta[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kalakaldı ayakta. Paramparça yüreğinin ağırlığını taşımak için uğraşırken gözünden yaşlar aktığının farkında bile değildi. O gözlere bile bakamadı utancından. Takdir edilmesi gerekirken neden suçlanmıştı bir türlü anlayamadı.
Karnesini aldığı gün sevinemedi tüm dersleri tam nottu ama sadece bilgisayar dersi hala ikiydi. Gözlerine inanamadı İlke. Yüreğine söz geçiremedi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kabul etmesi için bu haksızlığı. Gücü sadece gözyaşlarına yetti. Ama bu hayatta uğradığı ne ilk[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ne de son haksızlık olacaktı.
15 yıl sonra ….
O sıcacık gözlerle on yıldır evliydi İlke. Misafirliğe gitmişlerdi birlikte. Eşi erkeklerin oturduğu odaya çağırdı onu. ‘Bak kim var burada’ dedi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] parmağıyla ilerdeki koltuğu göstererek. İlke önce tanıyamadı Bilgisayar öğretmenini. Ama bir iki saniye sürdü bu şaşkınlık. Bilgisayar öğretmeni karşısındaydı İlke’nin on beş yıl sonra yine karşı karşıya idiler. Bir iki cümle edebildi İlke[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] normal konuşabilmek adına. Ama yıllar önce dökülmesi gereken cümleler bu kez takılmadı boğazına kendi kendilerine döküldüler dudaklarından:
- Öğretmenim üç puanımı istiyorum. Sizde kaldı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] diyebildi…
Öğretmen şaşkındı. İlke’nin anlattıklarından sonra öğretmen mahcup oldu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yaptığı haksızlık yüzünden. İlke’nin içi acıdı öğretmeninin yüz ifadesinden. Ellerine sarıldı o an öğretmeninin:
- Öğretmenim ben latife yapıyorum[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] emeğiniz öyle çok ki üzerimde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hakkınızı helal edin ne olur[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] diyebildi.
Kıyamamıştı o kadar hakkı geçen öğretmenine. Şu anda eğer biraz başarılı olmuşsa iş yaşamında ve hayatta[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bunda elbette bilgisayar öğretmeninin de çok büyük payı vardı. Her şey karneye yansıyan üç puan değildi. Öğretmeninden öğrendikleri tüm puanlardan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hatta tam puanlardan çok daha değerliydi. İçinden de öğretmenine hakkını her zerresiyle helal etti. Bu gerçeği anlaması için İlke’nin demek ki on beş yılın geçmesi gerekliydi…