Deniz Üstünde Kanayan/İyileşen Yaralar..
Bir Gemi Düşün Ki Kaptansız
Meçhule Gidiyor Apansız
Peki Hiç Sordunuz Mu Ona..
Rıhtımda Kalanlar Çok Mu Anlamsız ?
Bunu söyledikten sonra sormasına sorarsın da bir cevap alabilir misin geminin tek yolcusundan bilemiyorum.. Şimdi sana nasıl söylesin El Sallayanlar onu bekleyenler değil hayatından bir küçük yaranın iyileşme sürecinden bile kısa bir sürede çıkıp gidenlerden oluşmuş diye..
Meçhule giden gemide başka yolcu yok mu ? diye başka bir soru daha gelir.. Hayır bir ben varım başka kimse arama boşyere[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]bulamazsın.. Gemide olması gerekenlerin kimisi Hatay'da kimisi Ankara kimisi yurtdışına çıkmış başka diyarlara yolculuk etmişlerdir..
Gemi meçhule gidiyor..İçimdeki fırtınalar yetmezmiş gibi denizde de öyle fırtınalar kopuyor ki dinmiyor bir türlü bir o yana bir bu yana savruluşlar..
Günler.. Haftalar..Aylar.. Ve Yıllar geçer denizin üstünde.. Çok nadirde olsa bu geçen sürede ufukta liman gözükür..Gemi Yaklaşır yaklaşmasına limana ama görürüm ki limanda bekleyenler Hoşgeldin diyenler değil adeta niye geldin diyen surat ifadeleri farkedilir uzaktan da olsa.. Ve gemi artık daha fazla yanaşamaz limana sessiz sessiz uzaklaşır kaldığı yerden devam eder yolculuğuna..Artık başka liman olmayacak.. Bir daha karaya ayak basamayacağımı düşünürüm limandakileri görünce..
Günler.. Haftalar..Aylar.. Ve Yıllar geçer denizin üstünde..Ve düşündüğüm gibi bir daha hiç bir limana doğru yaklaşmadı gemi.. Sonra bir gün[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]denizin orta yerinde bir parıltı görülür ama ne olduğu farkedilemez uzaktan.. Gemi yaklaşır yaklaşır ve varır.. Hep o efsane olan deniz kızını bir anda karşımda görürüm.. İnanamam gördüğüme..Sonra kendime gelirim hayal ürünü olmadığının farkına varırım..Deniz kızıda gemiyi ve içindeki beni farkeder..
Bir "merhaba" çıkar ağzımdan bir tuhaf olurum.. Sesim yabancı gelir bana.. Uzun zamandır konuşmuyordum çıkan sesi bu yüzden garipsedim.. Deniz kızı şaşırmış vaziyetiminin farkındadır.. "Deniz kızını ilk gören sen değilsin" der ve ve başlar konuşmaya.. Sonra devam eder.. "Onlarda senin gibi ilk gördüklerinde şaşkınlık içindeydiler ama zamanla inandılar gördüklerine.. ".. Ben de artık inanıyordum gördüklerime..
Sonra nereden geldiğimi nereye gittiğimi sordu bana cevap veremedim bir süre.. Sustum.. "Meçhule gidiyorum" dedim.. Deniz üstünde kanayan yaralarımı anlattım.. Gözlerinden yaş dökülmeye meyillendi "Dur" dedim sakın dökme yaşlarını bak ben ağlıyor muyum.. Sonra o anlattı ben dinledim bu sefer.. "Buraya gelenlerden bazılarıyla arkadaş oldum.. Sık sık ziyaretime gelir(ler)di.. Hepsinin sonu aynı oldu bir gün vazgeçtiler gelmekten beni görmekten.. Anlattıkları benimde yüreğime dokundu acıdı ama belli etmemeye çalıştım.. Kendini üzmemesi için bazı şeyler söylemiş olsamda beni sadece dinledi ne kadar yüreğine işleyebilir ki söylediklerim.. Olsun ben yine söyledim.. Sonra ayrılık vakti geldin deniz kızının yanından..
"Hoşçakal" diyerek yola koyuldum.. Deniz kızı el sallıyor bana doğru.. Ama Rıhtımdakiler gibi değil Deniz Kızı.. Uğurlayanlardan değil tekrar bekleyenlerden..
Günler.. Haftalar.. Ve Aylar geçer denizin üstünde.. Geçen saatlerde aklımda olan "Deniz Kızı"ydı.. Onu çok yakın hissettim kendime.. Kendime çok benzettim.. Sanki bir başka "ben"di.. Belki de suyun uzun yıllar boyunca suyun üstünde olmamdandı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Bilmiyorum..
Bir şey söyleyeyim mi.. Hep geri dönmek istediğim geçen süre zarfında.. Hep niyetleniyorum "Yarın dönmeye" ama Yarın vazgeçiyorum.. Onla tanıştığım günden beri deniz üstünde kanayan yaralarım bir bir kabuk bağladı.. İyileşme sürecine girdi yani çok az kabuk kaldı soyulmamış.. İnanması güç gelebilir ama inanılması gerek.. İşte bu yüzden bir "Teşekkür"ü borç bilirim kendime.. Bu bahaneyle en nihayetinde dönerim geriye..
Günler.. Haftalar.. Ve Aylar geçer denizin üstünde.. Sonunda ulaşırım Deniz Kızı'nın yanına.. Beni gördüğüne seviniyor.. "Ne iyi oldu seni tekrardan gördüğüm" diyerek gülümsedi gözleri.. Sen gittiğinden beri Konuşmaya susadım.. Kimsecikler uğramadı buraya..
Bir bahanem vardı geri dönmeme sebep olan unutmadım.. Teşekkür etmesine ederim de ya sebebini sorarsa cevap veremem ki.. O yüzden teşekkür edemiyorum.. "Geçerken uğrayayım bir selam vereyim dedim" diye başlıyorum sözlerime ve devam ediyoruz muhabbetimize..Ben de "Deniz Kızı" gibi konuşmaya susadım ne yalan söyleyeyim.. O konuştukça her sözü yüreğime işliyordu adeta.. Bir tuhaf mutluluk sarıyordu tüm bedenimi..
Geçen saatlere aldırmıyordum.. Gitmeyi aklıma getirmiyordum bir türlü ama Sonra kalırsam söylerim bu içimdeki yakınlığı diye korku kaplar beynimi.. Ve geminin ayrılma vaktini dile getiririm istemeyerek de olsa.. Tekrar gelmemi istiyor "Deniz Kızı" ama ben gitme kal demesini istiyorum..Kalabilir miyim diyemem ama Kal Dese kalırdım.. "Bilmiyorum tekrar gelir miyim.." diye son sözümü söylerim..
Nihayetinde gemi tekrar yoluna doğru gitmeye başlar.. Deniz Kızı yine el sallar.. Ben de el sallarım.. Tekrar gelebilsem Keşke..
Çok Uzaklara gidemedim.. Onun gemiyi göremeyeceği yere kadar uzaklaştı sadece gemi.. Tekrar onun yanına gidebilir miyim? Hayır.. Gidersem kalmayı isterim.. Bu isteğe ne hakkım var bir "Yabancı" olarak hem de.. Ama bir ümit var içimde.. "Deniz Kızının" bu taraflara doğru açılması ve gemiyi farketmesi.. O zaman belki gelir geminin yanına.. Ve Belki de o zaman ben "Gitme" diyebilirim..
alinti
Meçhule Gidiyor Apansız
Peki Hiç Sordunuz Mu Ona..
Rıhtımda Kalanlar Çok Mu Anlamsız ?
Bunu söyledikten sonra sormasına sorarsın da bir cevap alabilir misin geminin tek yolcusundan bilemiyorum.. Şimdi sana nasıl söylesin El Sallayanlar onu bekleyenler değil hayatından bir küçük yaranın iyileşme sürecinden bile kısa bir sürede çıkıp gidenlerden oluşmuş diye..
Meçhule giden gemide başka yolcu yok mu ? diye başka bir soru daha gelir.. Hayır bir ben varım başka kimse arama boşyere[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]bulamazsın.. Gemide olması gerekenlerin kimisi Hatay'da kimisi Ankara kimisi yurtdışına çıkmış başka diyarlara yolculuk etmişlerdir..
Gemi meçhule gidiyor..İçimdeki fırtınalar yetmezmiş gibi denizde de öyle fırtınalar kopuyor ki dinmiyor bir türlü bir o yana bir bu yana savruluşlar..
Günler.. Haftalar..Aylar.. Ve Yıllar geçer denizin üstünde.. Çok nadirde olsa bu geçen sürede ufukta liman gözükür..Gemi Yaklaşır yaklaşmasına limana ama görürüm ki limanda bekleyenler Hoşgeldin diyenler değil adeta niye geldin diyen surat ifadeleri farkedilir uzaktan da olsa.. Ve gemi artık daha fazla yanaşamaz limana sessiz sessiz uzaklaşır kaldığı yerden devam eder yolculuğuna..Artık başka liman olmayacak.. Bir daha karaya ayak basamayacağımı düşünürüm limandakileri görünce..
Günler.. Haftalar..Aylar.. Ve Yıllar geçer denizin üstünde..Ve düşündüğüm gibi bir daha hiç bir limana doğru yaklaşmadı gemi.. Sonra bir gün[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]denizin orta yerinde bir parıltı görülür ama ne olduğu farkedilemez uzaktan.. Gemi yaklaşır yaklaşır ve varır.. Hep o efsane olan deniz kızını bir anda karşımda görürüm.. İnanamam gördüğüme..Sonra kendime gelirim hayal ürünü olmadığının farkına varırım..Deniz kızıda gemiyi ve içindeki beni farkeder..
Bir "merhaba" çıkar ağzımdan bir tuhaf olurum.. Sesim yabancı gelir bana.. Uzun zamandır konuşmuyordum çıkan sesi bu yüzden garipsedim.. Deniz kızı şaşırmış vaziyetiminin farkındadır.. "Deniz kızını ilk gören sen değilsin" der ve ve başlar konuşmaya.. Sonra devam eder.. "Onlarda senin gibi ilk gördüklerinde şaşkınlık içindeydiler ama zamanla inandılar gördüklerine.. ".. Ben de artık inanıyordum gördüklerime..
Sonra nereden geldiğimi nereye gittiğimi sordu bana cevap veremedim bir süre.. Sustum.. "Meçhule gidiyorum" dedim.. Deniz üstünde kanayan yaralarımı anlattım.. Gözlerinden yaş dökülmeye meyillendi "Dur" dedim sakın dökme yaşlarını bak ben ağlıyor muyum.. Sonra o anlattı ben dinledim bu sefer.. "Buraya gelenlerden bazılarıyla arkadaş oldum.. Sık sık ziyaretime gelir(ler)di.. Hepsinin sonu aynı oldu bir gün vazgeçtiler gelmekten beni görmekten.. Anlattıkları benimde yüreğime dokundu acıdı ama belli etmemeye çalıştım.. Kendini üzmemesi için bazı şeyler söylemiş olsamda beni sadece dinledi ne kadar yüreğine işleyebilir ki söylediklerim.. Olsun ben yine söyledim.. Sonra ayrılık vakti geldin deniz kızının yanından..
"Hoşçakal" diyerek yola koyuldum.. Deniz kızı el sallıyor bana doğru.. Ama Rıhtımdakiler gibi değil Deniz Kızı.. Uğurlayanlardan değil tekrar bekleyenlerden..
Günler.. Haftalar.. Ve Aylar geçer denizin üstünde.. Geçen saatlerde aklımda olan "Deniz Kızı"ydı.. Onu çok yakın hissettim kendime.. Kendime çok benzettim.. Sanki bir başka "ben"di.. Belki de suyun uzun yıllar boyunca suyun üstünde olmamdandı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Bilmiyorum..
Bir şey söyleyeyim mi.. Hep geri dönmek istediğim geçen süre zarfında.. Hep niyetleniyorum "Yarın dönmeye" ama Yarın vazgeçiyorum.. Onla tanıştığım günden beri deniz üstünde kanayan yaralarım bir bir kabuk bağladı.. İyileşme sürecine girdi yani çok az kabuk kaldı soyulmamış.. İnanması güç gelebilir ama inanılması gerek.. İşte bu yüzden bir "Teşekkür"ü borç bilirim kendime.. Bu bahaneyle en nihayetinde dönerim geriye..
Günler.. Haftalar.. Ve Aylar geçer denizin üstünde.. Sonunda ulaşırım Deniz Kızı'nın yanına.. Beni gördüğüne seviniyor.. "Ne iyi oldu seni tekrardan gördüğüm" diyerek gülümsedi gözleri.. Sen gittiğinden beri Konuşmaya susadım.. Kimsecikler uğramadı buraya..
Bir bahanem vardı geri dönmeme sebep olan unutmadım.. Teşekkür etmesine ederim de ya sebebini sorarsa cevap veremem ki.. O yüzden teşekkür edemiyorum.. "Geçerken uğrayayım bir selam vereyim dedim" diye başlıyorum sözlerime ve devam ediyoruz muhabbetimize..Ben de "Deniz Kızı" gibi konuşmaya susadım ne yalan söyleyeyim.. O konuştukça her sözü yüreğime işliyordu adeta.. Bir tuhaf mutluluk sarıyordu tüm bedenimi..
Geçen saatlere aldırmıyordum.. Gitmeyi aklıma getirmiyordum bir türlü ama Sonra kalırsam söylerim bu içimdeki yakınlığı diye korku kaplar beynimi.. Ve geminin ayrılma vaktini dile getiririm istemeyerek de olsa.. Tekrar gelmemi istiyor "Deniz Kızı" ama ben gitme kal demesini istiyorum..Kalabilir miyim diyemem ama Kal Dese kalırdım.. "Bilmiyorum tekrar gelir miyim.." diye son sözümü söylerim..
Nihayetinde gemi tekrar yoluna doğru gitmeye başlar.. Deniz Kızı yine el sallar.. Ben de el sallarım.. Tekrar gelebilsem Keşke..
Çok Uzaklara gidemedim.. Onun gemiyi göremeyeceği yere kadar uzaklaştı sadece gemi.. Tekrar onun yanına gidebilir miyim? Hayır.. Gidersem kalmayı isterim.. Bu isteğe ne hakkım var bir "Yabancı" olarak hem de.. Ama bir ümit var içimde.. "Deniz Kızının" bu taraflara doğru açılması ve gemiyi farketmesi.. O zaman belki gelir geminin yanına.. Ve Belki de o zaman ben "Gitme" diyebilirim..
alinti