“Onun ağladığını rüyamda görsem inanmam” mı diyorsunuz? Bu ka*dar iddialı konuşmayın çünkü biz kadınlar
görmesek de, duyma*sak da erkekler ara sıra ağlarlar. Fakat on*ların ağlama sebepleri bizimkilerden oldukça farklıdır
Biz üzüldüğümüz, kırıldığımız ya da duygulandığımızda gözyaşlarımıza hakim olamazken onlar öfke,
hırs ve aşırı heyecan yüzünden ağlarlar. Bir de çözüm ellerinde olmadığında...
Tuttukları takım kaybettiğinde: Erkekler takımları yenildiğinde, hele de şampiyon*luğu burun farkıyla
kaçırdıklarında ağlama*yı bırakın, ağıt bile yakabilirler. Çünkü fut*bol onlar için hayati bir önem taşır ve işin kötüsü,
yapabilecekleri hiçbir şey yoktur. Bu da onların korkunç bir hırsa kapılmalarına, dişlerini ve yumruklarını sıkmalarına
hatta gözlerinden yaşlar boşanmasına neden olur. Söylediğime inanmıyorsanız, onunla bir maça gidin ve takımının
kaybetmesini dileyin. Eğer kaybederlerse, sadece sevdiğiniz erke*ğin değil, bütün bir erkek güruhunun nasıl
toplu halde ağlayıp dövündüğünü göreceksiniz.
Baba olduklarında: İstediği kadar soğukkanlı görünsün, hiçbir erkek küçücük bir be*beği olduğunu öğrendiğinde
kendini tutamaz. O artık bir babadır, çocuğuyla yapacaklarının hayalini şimdiden kuran bir baba...
Bebeğini, kendisinin bir parçası olan bu mi*nicik varlığı gördüğü zaman sevinçten gözyaşlarına boğulur.
Ayrıca size küçük bir sır vereyim; bilinçaltında da olsa her erkekte bir çocuğun soyunu devam ettirecek olmasının
yarattığı gizli bir mutluluk vardır. Ya*ni sevinç gözyaşlarında bu mutluluğun pa*yı da büyük...
Terk edildiklerinde: Kendi deneyimlerinizden yola çıkarak terk edilme acısının sade*ce kadınlara mahsus birşey olduğunu düşünüyorsanız, emin olun çok yanılıyorsu*nuz. Erkeklerle aramızdaki tek fark şu: Biz acımızı daha
uluorta yaşıyoruz. Terk edildikten sonra dostlarımızın yanında da çekinmeden gözyaşı dökebiliyor, üzüntümüzü
yakınlarımızla paylaşabiliyor, böylelikle aslında acımızı çok daha kolay ve çabuk at*latmış oluyoruz.
Fakat erkekler, bu konu*yu kimseyle doğru dürüst konuşamıyor. Ko*nuşamadıkça da yüreklerindeki sıkıntı
büyüyüp bir taş kadar ağırlaşıyor ve onların yalnız kaldıklarında ağlayıp rahatlamaya ihtiyaç duymalarına neden oluyor.
Köpekleri öldüğünde: O güçlü ve sadık hay*vanın, hayatta onları kayıtsız şartsız seven tek varlığın ölmesi,
erkekleri perişan edebiliyor. Çünkü erkekler, hayvanlarını kaybettiklerinde kendilerini çok yalnız hisseder,
en yakın ve vefalı arkadaşlarım kay*bettiklerini düşünür ve özellikle gecenin karanlığında sevgili köpekleri gelip
ayak uçlarına yatmadığı zaman acı gerçeği bir kez daha idrak edip ağlarlar.
İşlerini kaybettiklerinde: Erkeklerin işlerini kaybetmeleri, hayatlarında çok ciddi sarsıntılara yol açar.
Kariyer yapmak için gecesini gündüzüne katan, tamamen ken*di azmiyle yükselen bir erkek çok sevdiği işinden
olduğunda, rahatlıkla ağlayabilir. Üstelik bu gözyaşlarının içinde geleceğe yönelik kaygılar, bir evin ve ailenin
sorum*luluğu, yeni bir iş bulmanın zorluğu, başlanan yere geri dönmenin ve verilen emek*lerin boşa gitmesinin
üzüntüsü de vardır. Dolayısıyla herhangi bir sorun karşısında kendilerini tutmayı başarsalar da erkekler işten
kovuldukları zaman uzun bir süre bunalıma girerler.
görmesek de, duyma*sak da erkekler ara sıra ağlarlar. Fakat on*ların ağlama sebepleri bizimkilerden oldukça farklıdır
Biz üzüldüğümüz, kırıldığımız ya da duygulandığımızda gözyaşlarımıza hakim olamazken onlar öfke,
hırs ve aşırı heyecan yüzünden ağlarlar. Bir de çözüm ellerinde olmadığında...
Tuttukları takım kaybettiğinde: Erkekler takımları yenildiğinde, hele de şampiyon*luğu burun farkıyla
kaçırdıklarında ağlama*yı bırakın, ağıt bile yakabilirler. Çünkü fut*bol onlar için hayati bir önem taşır ve işin kötüsü,
yapabilecekleri hiçbir şey yoktur. Bu da onların korkunç bir hırsa kapılmalarına, dişlerini ve yumruklarını sıkmalarına
hatta gözlerinden yaşlar boşanmasına neden olur. Söylediğime inanmıyorsanız, onunla bir maça gidin ve takımının
kaybetmesini dileyin. Eğer kaybederlerse, sadece sevdiğiniz erke*ğin değil, bütün bir erkek güruhunun nasıl
toplu halde ağlayıp dövündüğünü göreceksiniz.
Baba olduklarında: İstediği kadar soğukkanlı görünsün, hiçbir erkek küçücük bir be*beği olduğunu öğrendiğinde
kendini tutamaz. O artık bir babadır, çocuğuyla yapacaklarının hayalini şimdiden kuran bir baba...
Bebeğini, kendisinin bir parçası olan bu mi*nicik varlığı gördüğü zaman sevinçten gözyaşlarına boğulur.
Ayrıca size küçük bir sır vereyim; bilinçaltında da olsa her erkekte bir çocuğun soyunu devam ettirecek olmasının
yarattığı gizli bir mutluluk vardır. Ya*ni sevinç gözyaşlarında bu mutluluğun pa*yı da büyük...
Terk edildiklerinde: Kendi deneyimlerinizden yola çıkarak terk edilme acısının sade*ce kadınlara mahsus birşey olduğunu düşünüyorsanız, emin olun çok yanılıyorsu*nuz. Erkeklerle aramızdaki tek fark şu: Biz acımızı daha
uluorta yaşıyoruz. Terk edildikten sonra dostlarımızın yanında da çekinmeden gözyaşı dökebiliyor, üzüntümüzü
yakınlarımızla paylaşabiliyor, böylelikle aslında acımızı çok daha kolay ve çabuk at*latmış oluyoruz.
Fakat erkekler, bu konu*yu kimseyle doğru dürüst konuşamıyor. Ko*nuşamadıkça da yüreklerindeki sıkıntı
büyüyüp bir taş kadar ağırlaşıyor ve onların yalnız kaldıklarında ağlayıp rahatlamaya ihtiyaç duymalarına neden oluyor.
Köpekleri öldüğünde: O güçlü ve sadık hay*vanın, hayatta onları kayıtsız şartsız seven tek varlığın ölmesi,
erkekleri perişan edebiliyor. Çünkü erkekler, hayvanlarını kaybettiklerinde kendilerini çok yalnız hisseder,
en yakın ve vefalı arkadaşlarım kay*bettiklerini düşünür ve özellikle gecenin karanlığında sevgili köpekleri gelip
ayak uçlarına yatmadığı zaman acı gerçeği bir kez daha idrak edip ağlarlar.
İşlerini kaybettiklerinde: Erkeklerin işlerini kaybetmeleri, hayatlarında çok ciddi sarsıntılara yol açar.
Kariyer yapmak için gecesini gündüzüne katan, tamamen ken*di azmiyle yükselen bir erkek çok sevdiği işinden
olduğunda, rahatlıkla ağlayabilir. Üstelik bu gözyaşlarının içinde geleceğe yönelik kaygılar, bir evin ve ailenin
sorum*luluğu, yeni bir iş bulmanın zorluğu, başlanan yere geri dönmenin ve verilen emek*lerin boşa gitmesinin
üzüntüsü de vardır. Dolayısıyla herhangi bir sorun karşısında kendilerini tutmayı başarsalar da erkekler işten
kovuldukları zaman uzun bir süre bunalıma girerler.