Çapkınlık hastalıktır!
Uzmanlar çapkınlığın beyinden kaynaklanan bir hastalık olduğunu öne sürüyorlar. REEM Nöroloji Merkezi sorumlusu Dr. Mehmet Yavuz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çok eşli erkeklerde D1 reseptörlerinin aşırı çalıştığını belirterek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "Hovarda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir kadından diğerine koşan ve sürekli kadın değiştiren erkeklerde d1'in aşırı etkisizliğini ifade edebiliriz. Bu durum bayanlar için de geçerlidir" dedi.
KIRILAN KALP DEĞİL BEYİNDİR
Beyinde sevgi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aşk gibi duygularla[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] cinsel istek ve enerji gibi faktörleri etkileyen birçok merkez ve hormonal faaliyet olduğunu söyleyen Dr. Mehmet Yavuz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "Mesela oksitocin hormonu annelik dürtülerini geliştirir. İnsanlar kalpleri ile değil beyinleri ile aşık olurlar. Sevgi ve aşk duygularında tamamıyla beyindeki mekanizmalar işlev görür. Aslında kalbimiz sevgide her ne kadar efsaneleştirilmiş olsa da bu konu da asıl işlevi gerçekleştiren beynimizdir. Karşıt cinsten herhangi bir olumsuz davranış
aldığımız da 'Kalbim kırıldı' deriz. Aslında kırılan kalp değil beyindir. Aşk üzerine olan şiirlerin hemen hepsi kalp merkezlidir. Doğrusu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ta Aristo'dan beri bu yanılgı böyle süregelmiştir. Bu noktada beyine büyük haksızlık yapılmaktadır" şeklinde konuştu.
AŞK ACISI[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] MANYETİK STİMÜLASYONLA TEDAVİ EDİLEBİLİR
Yapılan bazı araştırmalarda beyinde depresyonla büyük ilişkisi olan serotonin hormonunun aşk acısı ve duygusu üzerinde etkili olduğunun iddia edildiğini ifade eden Dr. Yavuz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "Bunlara göre serotonin hormonunun az salgılanması aşk acısını körüklemekte hatta dayanılmaz hale getirmektedir. Depresyonlu ya da depresyona eğilimli kişilerde aşk duyguları daha yoğun yaşanmakta ve ortada aşkın neden olduğu bir acı varsa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu daha derin ve yoğun hissedilmektedir. Bu nedenle aşktan dolayı üzüntü ve elem yaşayanlara antidepresan ilaçlar fayda verebilir. Ya da diğer bir ifade ile aşk acısı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] beyinde serotonin salgısını arttıran 'Manyetik stimülasyonla' (TMS) da tedavi edilebilir" diye konuştu.
D1 RESEPTÖRÜ DEVRE DIŞI KALMIŞSA O ERKEK YA DA BAYAN ÇAPKIN BİRİ OLARAK KARŞIMIZA ÇIKABİLİR
"Adrenalin ve noradrenalin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aşk ve sevgi esnasında vücut organlarının üstüne düşen tepkimeleri göstermesinden sorumludur. Göz bebeklerinin büyümesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] terleme[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] mide ifrazlarının hızlanması[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] mide krampları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ellerde titreme[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ses tonunda değişiklikler ve kalp ritminin hızlanması[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu nöroaminler sayesindedir" diyen Dr. Mehmet Yavuz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şunları söyledi:
"En az serotonin kadar dopamin de aşk ve sevgi duygularını kontrol etmektedir. Dopamin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] normal şartlarda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] enerji[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] neşe[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dikkat yoğunlaşması ve ***if hali ile alakalıdır. Yeni bir aşkın eşiğinde olan bir kimse[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dopaminin verdiği coşku ile birkaç gece uykusuz kalabilir. Güneşin doğuşunu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yağmurun yağışını bambaşka bir pencereden ele alabilir. Hiç olmadığı kadar pozitif düşünebilir. Nitekim beynimizin accumbens merkezindeki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dopamin1 (D1) ve dopamin2 (D2) reseptörlerinin çalışma şekilleri erkek-kadın ilişkilerinde büyük rol oynar. Örneğin eğer D1 reseptörü devre dışı kalmışsa ya da iyi çalışmıyorsa sadakat duygusunda aksama olur ve o erkek ya da bayan çapkın biri olarak karşımıza çıkabilir. Bu noktada çapkınlık bir beyin hastalığı mıdır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] diye de bir soru gelebilir akla. D1 eksikliğinde sadakat duygusu zayıflamaktadır hovarda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir kadından diğerine koşan ve sürekli kadın değiştiren erkeklerde ise D1'in aşırı etkisizliğini ifade edebiliriz. Tabi bu durum bayanlar için de geçerlidir. D1 reseptörünün düzenli aile yaşamı ve seviyeli beraberlikler için iyi çalışması şarttır. Dolayısıyla sadakat duygusu için D1 reseptörlerinin iyi çalışması mutlak gerekli olan bir durumdur. Kim bilir belki de ilerde D1 reseptörlerini somut olarak gösteren bir tetkik geliştirilir ve bu geliştirilen sadakat testi ile evlenecek bayan ya da erkekler karşıt cinsleri değerlendirebilirler
KIRILAN KALP DEĞİL BEYİNDİR
Beyinde sevgi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aşk gibi duygularla[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] cinsel istek ve enerji gibi faktörleri etkileyen birçok merkez ve hormonal faaliyet olduğunu söyleyen Dr. Mehmet Yavuz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "Mesela oksitocin hormonu annelik dürtülerini geliştirir. İnsanlar kalpleri ile değil beyinleri ile aşık olurlar. Sevgi ve aşk duygularında tamamıyla beyindeki mekanizmalar işlev görür. Aslında kalbimiz sevgide her ne kadar efsaneleştirilmiş olsa da bu konu da asıl işlevi gerçekleştiren beynimizdir. Karşıt cinsten herhangi bir olumsuz davranış
aldığımız da 'Kalbim kırıldı' deriz. Aslında kırılan kalp değil beyindir. Aşk üzerine olan şiirlerin hemen hepsi kalp merkezlidir. Doğrusu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ta Aristo'dan beri bu yanılgı böyle süregelmiştir. Bu noktada beyine büyük haksızlık yapılmaktadır" şeklinde konuştu.
AŞK ACISI[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] MANYETİK STİMÜLASYONLA TEDAVİ EDİLEBİLİR
Yapılan bazı araştırmalarda beyinde depresyonla büyük ilişkisi olan serotonin hormonunun aşk acısı ve duygusu üzerinde etkili olduğunun iddia edildiğini ifade eden Dr. Yavuz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "Bunlara göre serotonin hormonunun az salgılanması aşk acısını körüklemekte hatta dayanılmaz hale getirmektedir. Depresyonlu ya da depresyona eğilimli kişilerde aşk duyguları daha yoğun yaşanmakta ve ortada aşkın neden olduğu bir acı varsa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu daha derin ve yoğun hissedilmektedir. Bu nedenle aşktan dolayı üzüntü ve elem yaşayanlara antidepresan ilaçlar fayda verebilir. Ya da diğer bir ifade ile aşk acısı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] beyinde serotonin salgısını arttıran 'Manyetik stimülasyonla' (TMS) da tedavi edilebilir" diye konuştu.
D1 RESEPTÖRÜ DEVRE DIŞI KALMIŞSA O ERKEK YA DA BAYAN ÇAPKIN BİRİ OLARAK KARŞIMIZA ÇIKABİLİR
"Adrenalin ve noradrenalin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aşk ve sevgi esnasında vücut organlarının üstüne düşen tepkimeleri göstermesinden sorumludur. Göz bebeklerinin büyümesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] terleme[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] mide ifrazlarının hızlanması[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] mide krampları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ellerde titreme[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ses tonunda değişiklikler ve kalp ritminin hızlanması[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu nöroaminler sayesindedir" diyen Dr. Mehmet Yavuz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şunları söyledi:
"En az serotonin kadar dopamin de aşk ve sevgi duygularını kontrol etmektedir. Dopamin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] normal şartlarda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] enerji[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] neşe[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dikkat yoğunlaşması ve ***if hali ile alakalıdır. Yeni bir aşkın eşiğinde olan bir kimse[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dopaminin verdiği coşku ile birkaç gece uykusuz kalabilir. Güneşin doğuşunu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yağmurun yağışını bambaşka bir pencereden ele alabilir. Hiç olmadığı kadar pozitif düşünebilir. Nitekim beynimizin accumbens merkezindeki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dopamin1 (D1) ve dopamin2 (D2) reseptörlerinin çalışma şekilleri erkek-kadın ilişkilerinde büyük rol oynar. Örneğin eğer D1 reseptörü devre dışı kalmışsa ya da iyi çalışmıyorsa sadakat duygusunda aksama olur ve o erkek ya da bayan çapkın biri olarak karşımıza çıkabilir. Bu noktada çapkınlık bir beyin hastalığı mıdır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] diye de bir soru gelebilir akla. D1 eksikliğinde sadakat duygusu zayıflamaktadır hovarda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir kadından diğerine koşan ve sürekli kadın değiştiren erkeklerde ise D1'in aşırı etkisizliğini ifade edebiliriz. Tabi bu durum bayanlar için de geçerlidir. D1 reseptörünün düzenli aile yaşamı ve seviyeli beraberlikler için iyi çalışması şarttır. Dolayısıyla sadakat duygusu için D1 reseptörlerinin iyi çalışması mutlak gerekli olan bir durumdur. Kim bilir belki de ilerde D1 reseptörlerini somut olarak gösteren bir tetkik geliştirilir ve bu geliştirilen sadakat testi ile evlenecek bayan ya da erkekler karşıt cinsleri değerlendirebilirler
