Temel bir gün berbere gider.
Kulağındaki kulaklıkla berber koltuğuna oturur.
Berber: - "Kulaklığınızı çıkarır mısın?", der.
Temel: - "Çıkarmam", der.
Berber Temel'i traş etmeye başlar.
Ama kulaklıkla traş yapmak zordur.
Temel'e bir kere daha:
- "Kulaklığınızı çıkarabilir misiniz?" der.
Temel, sert bir yanıtla:
- "Hayır!" der.
Berber içinden, "ben sana yapacağımı bilirim" der.
Temel'in kulaklığını habersizce çekiverir.
Temel koltuğa yığılıp kalır ve ölür.
Berber: "Nedir bu kulaklığın özelliği" der, kulaklığı kulağına takar.
Kulaklıktan şu sesler gelir:
- "Nefes al, nefes ver! Nefes al, nefes ver!..."
Kulağındaki kulaklıkla berber koltuğuna oturur.
Berber: - "Kulaklığınızı çıkarır mısın?", der.
Temel: - "Çıkarmam", der.
Berber Temel'i traş etmeye başlar.
Ama kulaklıkla traş yapmak zordur.
Temel'e bir kere daha:
- "Kulaklığınızı çıkarabilir misiniz?" der.
Temel, sert bir yanıtla:
- "Hayır!" der.
Berber içinden, "ben sana yapacağımı bilirim" der.
Temel'in kulaklığını habersizce çekiverir.
Temel koltuğa yığılıp kalır ve ölür.
Berber: "Nedir bu kulaklığın özelliği" der, kulaklığı kulağına takar.
Kulaklıktan şu sesler gelir:
- "Nefes al, nefes ver! Nefes al, nefes ver!..."