Büyük bir heycan vardı evde.. Çünkü evin afacanının bir balığı olucaktı bugün..Özenle dolabından kırmızı elbisesini çıkarttı.. Heyecanla bir an önce dışarı çıkıp o balığı alabilmek için annesinin eteğinden çekiştiriyordu...
Sonunda petshop'a gidip aldığı balığın ismi bonibon'du..Çocuk onu çok sevmişti gözü gibi bakmıştı..Her sabah kalkıp onunla konuşurdu..Arkadaşları onu çok kıskanırdı çünkü balığı çok güzeldi ve gittikçe büyüyordu.kız bir gün uyanır uyanmaz baş ucundaki balığına baktı aklından “keşke balığım kadar küçülebilsem ve yanına gidip onunla konuşabilsem” diye geçirdi,sonra gözü saate ilişti hep bakıyordu ama anlayamıyordu. Doğrulup yanıbaşındaki perdeleri çekti balığından böyle güzel bi manzarayı saklayamazdı...Ama zamanla sıkılmıştı balığından.Bakmıyordu ilk günkü gibi konuşmuyordu,yemeklerini vermiyordu,ona bakıp dudaklarını büzüştürüp şaka yapmıyordu.....Bir ay sonra kalkıp baktığında küçük balık yerinde yoktu..Telaşla evin içinde küçük balığı arıyordu..yarım saat boyunca aradı ama küçük balığı bulamadı..Koşuştururken evin içinde telaşla yerde birşey olduğunu farketti birden..O küçük balığıydı..Yerde kalmış kıvranan sadece balık değil yerde kalmış anılarıydı da ..Fanusuna baktı kırılmıştı..Küçük kız hiç beklemediği anda kaybettiği balığı için günlerce ağladı..
Hayat da böyleydi zaten..Bizler birer balık..Hayat ise bir fanus..Bir sabah kalktığımızda yanımızda olmayacak birsürü balıkla dolu bu fanus..Biz bu balıkların belki değerini bilmiyoruz..Üzüyoruz,kırıyoruz,hem de hiç düşünmeden yaptığımız hataları kabullenmiyoruz..Hep biz haklıyız..Ama giden sadece balıklar olmayacaktı..Onlar ve onlarla sürüklenen güzel anılar..
Sonunda petshop'a gidip aldığı balığın ismi bonibon'du..Çocuk onu çok sevmişti gözü gibi bakmıştı..Her sabah kalkıp onunla konuşurdu..Arkadaşları onu çok kıskanırdı çünkü balığı çok güzeldi ve gittikçe büyüyordu.kız bir gün uyanır uyanmaz baş ucundaki balığına baktı aklından “keşke balığım kadar küçülebilsem ve yanına gidip onunla konuşabilsem” diye geçirdi,sonra gözü saate ilişti hep bakıyordu ama anlayamıyordu. Doğrulup yanıbaşındaki perdeleri çekti balığından böyle güzel bi manzarayı saklayamazdı...Ama zamanla sıkılmıştı balığından.Bakmıyordu ilk günkü gibi konuşmuyordu,yemeklerini vermiyordu,ona bakıp dudaklarını büzüştürüp şaka yapmıyordu.....Bir ay sonra kalkıp baktığında küçük balık yerinde yoktu..Telaşla evin içinde küçük balığı arıyordu..yarım saat boyunca aradı ama küçük balığı bulamadı..Koşuştururken evin içinde telaşla yerde birşey olduğunu farketti birden..O küçük balığıydı..Yerde kalmış kıvranan sadece balık değil yerde kalmış anılarıydı da ..Fanusuna baktı kırılmıştı..Küçük kız hiç beklemediği anda kaybettiği balığı için günlerce ağladı..
Hayat da böyleydi zaten..Bizler birer balık..Hayat ise bir fanus..Bir sabah kalktığımızda yanımızda olmayacak birsürü balıkla dolu bu fanus..Biz bu balıkların belki değerini bilmiyoruz..Üzüyoruz,kırıyoruz,hem de hiç düşünmeden yaptığımız hataları kabullenmiyoruz..Hep biz haklıyız..Ama giden sadece balıklar olmayacaktı..Onlar ve onlarla sürüklenen güzel anılar..