AYDINLATMAYACAKTIN SABAHLARIMI...
Tam da kara kışlara yakalanmışken, unutmuşken baharı.
Tam da örselenmişken yüreğim acılarla, örslerde dövülmüşken...
Umutlara darılmışken, unutmuşken umut etmeyi.
Karanlıkları yar, yanlızlıkları yoldaş edinmişken.
Kaptırmışken ruhumu serseri yağmurlara.
Tam kendimden vazgeçmişken...
Girmeyecektin dünyama,
Yalancı uykular sunmayacaktın ürkek uykularıma.
Hatırlatmayacaktın uykusuz gecelerde nasıl ağlandığını.
Aldanmışlığı çok gerilerde bırakmışken,
Döndürmeyecektin yolundan duygularımı.
Kıpırdatmayacaktın yüreğimin yalnız kuşlarını.
Açmayacaktın gönül pencerelerini sonuna dek...
Gözlerini sürmeyecektin gözlerime.
Sevdanın o en çıkmaz yollarına salmayacaktın düşlerimi.
Benimsemişken boşluğu,
Boşlukla bütünleşmişken yıllar yılı,
Onulmaz acılara kucak açmışken,
Direnmişken, yaşama,
Yeni gelen günle aydınlatmayacaktın sabahlarımı.
Ve bütün bunlardan sonra,
Acısına vurulduğum aşkı,
Bir tokat gibi çarparak suratıma,
İmkansızlığı zehir gibi akıtarak ruhuma,
Çürümeye terk edilmiş bir tekne,
Yuvası darmadağın olmuş bir kuş, çalınmış bir yıldız gibi.
Bırakmayacaktın beni yolun tam ortasında.
Evet hayat devam ediyor... Ben biraz daha eksik,
Biraz daha yorgun, biraz daha yenik,
Hayat devam ediyor.
Artık kapalı yüreğim, yeni acılara, yeni aldanışlara.
Umudun soğuk ikliminde defalarca yüzleştiğim geçmiş...
VE BUGÜN...
SEN UZAKLARDA, BEN BURADA...