Saçlarının renginde biçiminde ve yoğunluğundaki değişim, yaşlanmaya bağlı olarak görülüyor.
Bu değişim, insanın yaşını da ortaya koyabilen en önemli gösterge.
Alman Hastanesi dermatoloji uzmanlarından Dr. Belma Bayraktar, saç yaşlanmasının en önemli göstergesinin saç renginin ağarması olduğunu söyledi.
Dr. Belma Bayraktar saç ağarmasının genetik, metabolik ve çevresel faktörlerden etkilendiğini de anlattı:
"Yaşlanma ile kıl köklerindeki renk hücrelerinin kaybında ultraviyole ışınlarının etkisi, kronolojik yaşlanmadan daha önemlidir."
"Ayrıca beyazlaşan saçlarda bakır miktarının da azaldığı saptanmıştır. Erken saç ağarması kemiklerdeki mineral yoğunluğunun azalmasıyla bağlantılıdır."
"Menopoz sonrası kadınlarda saç ağarması ile osteoporoz arasında bir ilişki olabileceği de düşünülmekte."
Bayraktar, yaşlılık döneminde saçın büyüme hızının da yavaşladığını söyledi.
Erkek tipi kellikte görülen kıl kökü ve gövdesinin küçülmesi olayının her iki cinste de yaşlılığa bağlı olarak ortaya çıktığını belirten Dr. Bayraktar, "yaşlılıktaki kıl küçülmesi, erkek tipi dökülmedekinden daha yavaş ve hafif seyretmekte" dedi.
Saçların en büyük düşmanı çevre
Bayraktar'a göre saçta yaşlanma ile oluşan değişiklikleri en aza indirebilmek için, öncelikle çevreden gelen zararlı etkileri azaltmak gerekiyor.
Bayraktar, bu zararlı etkilerin başında ultraviyole ışınlarının geldiğini de anlattı:
"Güneş ışınlarının yanı sıra tedavi veya kozmetik amaçlı yapay ultraviyole kaynakları (PUVA tedavisi ve solaryumlar), saçın hem keratin yapısını hem de pigment oluşumunu bozar."
"Böylelikle saçlar zayıfladığı gibi rengi de bozulur. Ayrıca aşırı sıcak, soğuk, kimyasal zararlı etkenler de saçta yaşlanmaya bağlı fizyolojik yıpranmayı artırır."
"Menopoz sonrası endokrin eksikliklerin yerine konma tedavileri saç ve deride yaşlanmanın yaptığı etkilerin azalmasına katkıda bulunabilir."
Saçlara mezoterapi
Bayraktar, son yıllarda saç dökülmesini ve hasarını düzelten, doğal saç renginin korunmasına yardımcı olan keratin içerikli ağızdan alınan destek tedavi ürünlerinin de kullanılabileceğini söyledi.
Bayraktar, bu maddelerin üç-altı aylık kullanımı sonrasında saçlarda son derece olumlu sonuçlar elde edildiğini de vurguladı.
Deriye uygulanan mezoterapi yöntemiyle de saç yaşlanmasının önüne geçilebildiğini belirten Dr. Bayraktar "saçlı deriye uygulanan mezoterapi yöntemiyle kıl köklerinde bozulmuş olan dolaşımı canlandırıcı, kıl köklerinde yapılanmayı sağlayıcı, güçlendirici birtakım maddeler de enjeksiyon yoluyla verilmektedir. İşlem ağrısız olup, haftada bir beş seanslık tedavi çoğu kez yeterli gelmektedir" dedi
Bu değişim, insanın yaşını da ortaya koyabilen en önemli gösterge.
Alman Hastanesi dermatoloji uzmanlarından Dr. Belma Bayraktar, saç yaşlanmasının en önemli göstergesinin saç renginin ağarması olduğunu söyledi.
Dr. Belma Bayraktar saç ağarmasının genetik, metabolik ve çevresel faktörlerden etkilendiğini de anlattı:
"Yaşlanma ile kıl köklerindeki renk hücrelerinin kaybında ultraviyole ışınlarının etkisi, kronolojik yaşlanmadan daha önemlidir."
"Ayrıca beyazlaşan saçlarda bakır miktarının da azaldığı saptanmıştır. Erken saç ağarması kemiklerdeki mineral yoğunluğunun azalmasıyla bağlantılıdır."
"Menopoz sonrası kadınlarda saç ağarması ile osteoporoz arasında bir ilişki olabileceği de düşünülmekte."
Bayraktar, yaşlılık döneminde saçın büyüme hızının da yavaşladığını söyledi.
Erkek tipi kellikte görülen kıl kökü ve gövdesinin küçülmesi olayının her iki cinste de yaşlılığa bağlı olarak ortaya çıktığını belirten Dr. Bayraktar, "yaşlılıktaki kıl küçülmesi, erkek tipi dökülmedekinden daha yavaş ve hafif seyretmekte" dedi.
Saçların en büyük düşmanı çevre
Bayraktar'a göre saçta yaşlanma ile oluşan değişiklikleri en aza indirebilmek için, öncelikle çevreden gelen zararlı etkileri azaltmak gerekiyor.
Bayraktar, bu zararlı etkilerin başında ultraviyole ışınlarının geldiğini de anlattı:
"Güneş ışınlarının yanı sıra tedavi veya kozmetik amaçlı yapay ultraviyole kaynakları (PUVA tedavisi ve solaryumlar), saçın hem keratin yapısını hem de pigment oluşumunu bozar."
"Böylelikle saçlar zayıfladığı gibi rengi de bozulur. Ayrıca aşırı sıcak, soğuk, kimyasal zararlı etkenler de saçta yaşlanmaya bağlı fizyolojik yıpranmayı artırır."
"Menopoz sonrası endokrin eksikliklerin yerine konma tedavileri saç ve deride yaşlanmanın yaptığı etkilerin azalmasına katkıda bulunabilir."
Saçlara mezoterapi
Bayraktar, son yıllarda saç dökülmesini ve hasarını düzelten, doğal saç renginin korunmasına yardımcı olan keratin içerikli ağızdan alınan destek tedavi ürünlerinin de kullanılabileceğini söyledi.
Bayraktar, bu maddelerin üç-altı aylık kullanımı sonrasında saçlarda son derece olumlu sonuçlar elde edildiğini de vurguladı.
Deriye uygulanan mezoterapi yöntemiyle de saç yaşlanmasının önüne geçilebildiğini belirten Dr. Bayraktar "saçlı deriye uygulanan mezoterapi yöntemiyle kıl köklerinde bozulmuş olan dolaşımı canlandırıcı, kıl köklerinde yapılanmayı sağlayıcı, güçlendirici birtakım maddeler de enjeksiyon yoluyla verilmektedir. İşlem ağrısız olup, haftada bir beş seanslık tedavi çoğu kez yeterli gelmektedir" dedi